Ecz. Tuncay SAYILKAN
İzmir Eczacı Odası Başkanı
26 Eylül 2016 Pazartesi günü Ankara’daydık. Moderatörlüğünü Ecz.Hakan Gençosmanoğlu’ nun yaptığı "Reçetesiz İlaçlara Sektörel Bakış" başlıklı paneli dikkatle izledik. Sektörün her kesiminden temsilcilerin söz aldığı bir panel oldu.Konuşmacılar; TİTCK’ dan Dr.Ecz. Aslı Can Ağca, TTB’ den Prof.Dr. Ersin Yarış, değerli hocamız Prof.Dr. Nurettin Abacıoğlu, İEİS’ den Turgut Tokgöz ve iletişimci Doç.Dr. Deniz Sezgin’di.
Panelden önce bir konuşma yapan TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz reçetesiz alınabilecek bir liste üzerinde çalıştıklarını ve 2017 yılında bazı ilaçların reçetesiz ilaç olarak değerlendirileceğinden söz etti. Sayın başkan konuşmasında bu ilaçların kesinlikle eczane dışına çıkmayacağını ve reklamının da yapılmayacağını net olarak ifade etti.
Panelistler ise detayları ile dünyadaki uygulamaları, reçetesiz alınan ve bilinçsiz kullanılan ilaçların toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini, insanların neden reçetesiz ürünlere yöneldiğini, reklamın savunmasız tüketiciler yarattığını, ülkemizdeki sağlık okur-yazarlığı oranlarını ve uygulamanın getireceği sorunlarını anlattılar.
Görünen o ki ilaçların reçeteli ve reçetesiz olarak ayrıştırılmasının startı çoktan verilmiş. Yakın zamanda garip fiyat artışları veya aşırı cazip kampanyalarda adı geçen ilaçları dikkatle izlemek gerekiyor.
Bu uygulama ile kamunun ilaç harcamalarının azaltılması planlanırken reklamı olmayan ve eczane dışına çıkmayan reçetesiz ilaçların kullanımı noktasında eczacının danışmanlığı gündeme gelecek. Hani reçetesiz antibiyotik satmaması için farklı baskılar ve cezalar uygulanan eczacı…
Aslında bazı ilaçları “besin takviyesi”, "bitkisel kökenli” ve “doğal vitamin”gibi farklı isimlerle masumlaştırdıktan sonra Tarım Bakanlığından ruhsatlandırılması sonrasında tam anlamı ile kontrolsüz bir reçetesiz ilaç alanı yıllar önce oluşturulmuştu.
Her yıl farklı isim ve sunumlarla piyasaya sürülen ve alenen eczane dışında sunulan bu garip ürünleri özellikle zayıflamak ve performans artırmak amacı ile kullanan insanlarımız ciddi sağlık sorunları yaşamakta hatta yaşamlarını kaybetmektedir.
İşte bu nedenle insan sağlığını her şeyin üzerinde görmek ve planlamaları ona göre yapmak gerekiyor.
Bizler yıllardır adı, kökeni ya da tanımı ne olursa olsun insan sağlığına doğrudan etki eden ürünlerin tamamının Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alması ve sadece eczanelerden sunulmasının toplum sağlığı açısından önemini anlatmaya çalıştık.
Bu gün gündemdeki reçetesiz ilaç düzenlemesi ciddiyetle ele alınması ve her yönüyle tartışılması gereken önemli bir konudur. Farklı ülkelerde ilaç olarak nitelendirilen ürünlerin satışlarının reklamlarla artırılmasının ve bilinçsiz kullanılmasının nelere yol açtığı her fırsatta gündeme getirilmelidir.
Belli aralıklarla gündeme taşınan sağlıkta ama ağırlıklı olarak ilaçta tasarruf yaklaşımı ile ilaçları reçeteli ve reçetesiz diye ayırmak ve vatandaşın parasıyla alması halinde denetimin ortadan kaldırması sonrasında nelerin yaşanacağı iyi düşünülmelidir.
Bu önemli dönemde eczacı meslek örgütleri “reçetesiz ilaç olsun ama eczanede kalsın” yaklaşımının kolaycılığına kaçmadan süreci yakından izlemeli ve ilacın eczane dışına çıkarılması yönünde atılacak adımlara anında müdahale edilmelidir.
Biz eczacılar ise ilacın uzmanı olarak danışmanlık hizmetini hakkıyla vermeli, meslek içi eğitimlerle sürekli olarak bilgilerimizi tazelemeli yani ilaca sahip çıkmaktan hiç vazgeçmemeliyiz.
Tamam, nüfus hızla yaşlanıyor, her geçen gün yeni ve pahalı ilaçlar pazarda yerini alıyor ve ülkeler sağlık harcamalarını kontrol edebilmek için çeşitli düzenlemeler deniyorlar ama kamunun ilaç harcamaları azaltması düşünülen uygulamalar vatandaşın sağlığı tehdit ediyorsa ortada vahim bir durum var demektir. Toplum sağlığı başta para olmak üzere her şeyin üzerinde olmalıdır.
Saygılarımla…
Ecz. Tuncay SAYILKAN