TEB Genel Sekreteri Özgür Özel, karekodlu ilaçlar konusunda, Sağlık Bakanlığı, SGK ve Türk Eczacıları Birliği’nin bir araya gelerek, gerçek kamu yararı için gerekli yol haritasını belirlemesini istedi.

TÜRK Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Ecz. Özgür Özel, milyonlarca geçici karekod etiketi bulunmasının tek gerekçesinin "sağlık otoritesinin 1 Eylül 2010 tarihinde, geçici karekodlu ilaçların son kullanım tarihlerine kadar satışının mümkün olduğunu duyurması" olduğunu belirtti. Özel, "Bu nedenle ilaç ve eczacılık alanının tüm paydaşları, bu düzenlemeye göre hareket etmiştir. Bundan daha doğal bir yaklaşım olamaz" dedi.

Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Ecz. Özgür Özel yaptığı yazılı açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumu bugün bir kere daha, Türk Eczacıları Birliği’nin verilerini doğrulamış, Türk Eczacıları Birliği’nin aylar öncesinden yaptığı uyarıların doğruluğunu teyit etmiş, bir kere daha Türk Eczacıları Birliği’nin ortaya koymuş olduğu biçimiyle sorunu tarif etmiş ancak bir kere daha; kamuoyunun hiçbir biçimde bilgi sahibi olmadığı bir konuda ilgili tarafları şüphe altında bırakacak bir açıklama yayımlamış ancak çözüme yönelik bir adım atmamıştır" ifadelerini kullandı. Eczane, dağıtım kanalları ve üreticilerde bulunan milyonlarca kutu geçici karekodlu ilacın bir gecede Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemesinden çıkarılmasının, yeni yılda yeni bir kaos yarattığını belirten Özel, "Türk Eczacıları Birliği ortaya konduğu ilk günden itibaren İlaç Takip Sistemi’ni iyileştirmek için katkı sunmuş, kamu ve toplum yararını arttıracak uygulamalar ile geliştirilmesi için öneriler geliştirmiş, uyarılar yapmıştır" dedi. Özel, bu kapsamda orijinal karekodla üretilmeyen ilaçlar için tek rasyonel çözüm yolunun, söz konusu ilaçların 1 yıl süreyle eski yöntemle, yani kupür ve barkodu kesilerek, satışının devam etmesi gerektiği defaatle ifade edilmiştir" dedi.

SGK KABUL ETMEDİ

Ancak Türk Eczacıları Birliği’nin bu önerisinin o süreçte SGK tarafından kabul edilmediğini işaret eden Özel, G2D denilen, geçici karekod etiketlerinin sisteme sokulmasını talep ettiklerini vurguladı. Temmuz ayında Birliğin tüm karşı çıkışlarına rağmen hayata geçirilen uygulamadan neredeyse 4 ay sonra vazgeçildiğini belirten Özel, "Kasım ayından itibaren Kurum, G2D’li etiketli ilaçların kupür ve barkodu ile birlikte Kuruma fatura edilmesi gerektiğini bildirmiştir. İlerleyen süreçte ise hepinizin malumu olduğu üzere geçici karekodlu ürünleri, hiçbir biçimde kabul etmeyeceğini duyurmuştur" dedi. Özel, en başından beri ilaçları geçici karekodlu hale getirmenin eczacıları sıkıntıya sokmasının yanında, suiistimale açık bir yöntem olduğunu da ısrarla vurguladıklarını belirtti.

KAMU YARARI GÖZETİLMELİ

Özel, bugün Sosyal Güvenlik Kurumundan ve yöneticilerinden beklenenin, kamuoyu önünde Türk Eczacıları Birliği nezdinde Türkiye’de hizmet sunan 24 bin eczacıyı şüpheli pozisyonuna sokmak ya da Danıştay’ın kararını tartışmaya açmak değil, hukuki kararın gereğini yerine getirmek olduğunu söyledi. Özel şöyle devam etti: "Eğer ifade edilmek istendiği gibi, ilaç üretimi konusunda kamuyu bilinçli bir biçimde zarara uğratmaya yönelik bir girişim bulunuyorsa; bu şüphesiz ki kolluk kuvvetlerine havale edilmesi gereken bir durumdur. Eğer böylesi bir durumda Türk Eczacıları Birliği’nin üzerine bir görev düşerse, Birliğimiz bugüne kadar olduğu gibi yine her türlü katkıyı sunmaya hazırdır. Sorunun çözümü için ise yapılması gereken; Sağlık Bakanlığı, SGK ve Türk Eczacıları Birliği’nin bir araya gelerek, gerçek kamu yararı için gerekli yol haritasını belirlemesidir."

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat