Argivit Master Fish Oil Classic Nedir?

Argivit Master Fish Oil Classic, yüksek oranda EPA (Eikosapentaenoik Asit) ve DHA (Dokosaheksaenoik Asit) içeren sıvı formda bir balık yağı takviyesidir. Bu ürün, özellikle Omega-3 yağ asitleri açısından zengin içeriğiyle dikkat çeker. Argivit Master Fish Oil Classic içeriğinde; balık yağı karışımları, keten tohumu yağı, orta zincir trigliseridleri, E Vitamini ve CETO3 yer alıyor.
Master Fish Oil ‘de balığın derisinin altından edilen yağ kullanılmaktadır. İçerisinde D vitamini yoktur. Yaz kış kullanılabilir. Balık yağı vücudun sentezleyemediği omega 3 olan bazı maddelerin alınabilmesi için mutlaka her gün tüketilmesi gereken bir gıdadır.

Master Fish Oil’i Kimler Kullanabilir?

Master Fish Oil tüm yaş gruplarının kullanımına uygundur. Takviye edici gıda olarak 4-10 yaş grubu çocuklar için günde 2,5 ml (yarım ölçek), 11 yaş ve üzeri yetişkinler için günde 5 ml (1 ölçek) tüketmesi tavsiye edilir.

Ringa Balığı

Ringa balığı, soğuk ve taze suların sakini olan, ekonomik olarak son derece önemli bir balık türüdür. Bu balık türü genellikle Kuzey yarımkürede, Atlas Okyanusu’nun kuzey bölgelerinde yoğun olarak bulunur.

Doğanın çeşitli öğelerini beslenme düzenine dahil etmiş olan bir türdür. Temel olarak planktonlar, küçük kabuklular ve larvaları tüketir. Bu beslenme tarzı, hem balığın hızlı bir şekilde enerji depolamasına hem de zengin besin değerlerine sahip olmasına katkı sağlar.

Ringa balığı, doğanın bize sunduğu en zengin omega-3 kaynaklarından biridir. Omega-3 yağ asitleri, insan sağlığı için hayati öneme sahiptir ve vücut tarafından üretilemez. Bu nedenle, omega-3ü doğrudan besin yoluyla almak zorundayız. Ringa balığı Omega-3 açısından oldukça zengin bir balık türüdür.

Ringa balığı, Omega -3 yanı sıra vitamin minarel açısından da oldukça zengindir. A,D ve B12 vitaminleri ile kalsiyum, selenyum ve iyot gibi minareller balıkta bol miktarda bulunmaktadır.

CETO3 Nedir? İçerikleri ve Faydaları Nelerdir?

Sağlıklı yaşam arayışında, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerini yeterli miktarda almak oldukça önemlidir. Omega-3 yağ asitleri de bu besin maddelerinden biridir ve vücudumuzun üretemediği, dolayısıyla dışarıdan almamız gereken yağ asitleri arasında yer alır. CETO3, yüksek kaliteli ve saf omega-3 yağ asitleri içeren bir takviye olup, sağlığımız için sayısız fayda sunar. Bu yazıda, CETO3’ün içerikleri, faydaları ve kullanımının neden önemli olduğuna dair detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

CETO3 Nedir?

CETO3, içeriğinde yüksek miktarda omega-3 yağ asitleri bulunan bir besin takviyesidir. Omega-3 yağ asitleri, vücut için hayati öneme sahiptir ve kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına, göz sağlığından enflamasyonun azalmasına kadar geniş bir yelpazede fayda sağlar. Ancak, omega-3 yağ asitleri vücut tarafından üretilemediği için, CETO3 gibi takviyeler yoluyla bu hayati yağ asitlerini almak önemlidir. CETO3, özellikle EPA (Eikozapentaenoik Asit) ve DHA (Dokosaheksaenoik Asit) gibi vücutta doğrudan fayda sağlayan omega-3 formlarını içerir.

CETO3’ün İçerikleri

CETO3, genellikle balık yağı kaynaklı omega-3 yağ asitleri içerir. EPA ve DHA, bu takviyenin temel bileşenleridir ve her ikisi de vücutta önemli biyolojik işlevlere sahiptir. Ayrıca, CETO3 içerisinde şunlar da bulunabilir:

EPA (Eikozapentaenoik Asit): EPA, kalp ve damar sağlığı için kritik öneme sahip bir omega-3 yağ asididir. Enflamasyonu azaltarak kalp krizi riskini düşürmeye yardımcı olur ve aynı zamanda depresyon gibi zihinsel rahatsızlıkların semptomlarını hafifletmede de etkili olabilir.

DHA (Dokosaheksaenoik Asit): DHA, özellikle beyin ve göz sağlığı için hayati bir yağ asididir. Beynin yapısal bir bileşeni olan DHA, bilişsel fonksiyonların korunmasına ve gelişmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda, retina sağlığı üzerinde de pozitif etkileri vardır, bu da görme fonksiyonlarının korunmasını sağlar.

ALA (Alfa-Linolenik Asit): Bitkisel kaynaklı bir omega-3 yağ asidi olan ALA, ceviz, keten tohumu gibi kaynaklardan elde edilir. Vücut ALA'yı EPA ve DHA’ya dönüştürebilse de, bu dönüşüm oranı oldukça düşüktür. Bu nedenle, doğrudan EPA ve DHA içeren takviyeler almak daha etkili bir yöntemdir.

Vitamin E (Tokoferol): Omega-3 yağ asitleri oksidasyona karşı hassas olduğundan, CETO3’ün içerisinde E vitamini gibi antioksidanlar bulunur. Bu bileşenler, omega-3 yağ asitlerinin tazeliğini koruyarak etkisini artırır.

CETO3’ün Faydaları

CETO3, zengin içeriği sayesinde vücutta birçok olumlu etki sağlar. İşte bu takviyenin sunduğu başlıca faydalar:

Kalp Sağlığını Destekler

Kalp hastalıkları, günümüzde en yaygın sağlık sorunlarından biridir. CETO3, içerdiği EPA ve DHA ile kalp sağlığını destekleyici bir etki gösterir. Omega-3 yağ asitleri, kan basıncını düzenlemeye, trigliserid seviyelerini düşürmeye ve arterlerde plak oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Bu da kalp krizi ve felç gibi ciddi kardiyovasküler sorunların riskini azaltır.

Beyin ve Zihinsel Fonksiyonları Geliştirir

DHA, beyin hücrelerinin yapısal bir bileşenidir ve beyin gelişimi için hayati öneme sahiptir. Özellikle hamilelik ve erken çocukluk döneminde DHA alımı, beyin ve göz gelişimi için kritiktir. Ayrıca, yetişkinlerde düzenli omega-3 alımı, bilişsel fonksiyonları iyileştirebilir ve yaşlanmaya bağlı hafıza kaybını azaltabilir. Depresyon, anksiyete gibi zihinsel rahatsızlıklarda ise EPA’nın olumlu etkileri gözlemlenmiştir.

Enflamasyonu Azaltır

CETO3, anti-enflamatuar etkileriyle bilinir. Kronik enflamasyon, artrit ve kalp hastalıkları gibi birçok rahatsızlığın temelinde yatar. Omega-3 yağ asitleri, enflamatuar süreçleri düzenleyerek bu tür hastalıkların semptomlarını hafifletebilir. Özellikle romatoid artrit gibi eklem hastalıklarında ağrıyı azaltma ve hareket kabiliyetini artırma konusunda etkilidir.

Göz Sağlığını Korur

Retina sağlığı, DHA’ya doğrudan bağlıdır. Omega-3 yağ asitleri, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) ve göz kuruluğu gibi göz hastalıklarının riskini azaltabilir. CETO3, düzenli kullanıldığında göz fonksiyonlarının korunmasına katkıda bulunur ve görme kaybını önlemeye yardımcı olabilir.

Hamilelik ve Emzirme Döneminde Destekleyicidir

Özellikle gebeler, anne karnındaki bebeğin gelişmesi için olmazsa olmaz alması gereken gıdalarla günlük yaşamında Master Fish Oil kullanabilir. Her geçen gün bebekte bu gelişim sürecinin doğru gitmesi için gebelerinde omega 3 alması önerilmektedir. Fakat gebeler kokudan dolayı hassas olduklarından balık yağlarını tüketememektedir. Tüketse bile ağzına kötü koku geleceği ve reflü olduğu için kullanmayı bırakmaktadır. Ürünümüzde reflü ve kötü koku yataracak etken madde bulunmamaktadır.

Hamilelikte ve emzirme döneminde yeterli omega-3 alımı, bebeğin beyin ve göz gelişimi için kritik öneme sahiptir. CETO3, bu süreçte annenin omega-3 ihtiyacını karşılayarak, bebeğin sağlıklı gelişimini destekler. DHA, fetüsün merkezi sinir sistemi gelişimi için hayati olduğundan, özellikle bu dönemde DHA içeren takviyeler almak önerilir.

Omega-3 Nedir?

Omega-3, çoklu doymamış yağ asitleri grubuna ait, insan vücudu için hayati öneme sahip esansiyel yağ asitleridir. Esansiyel olması, vücut tarafından üretilemediği anlamına gelir; bu nedenle besinler veya takviyeler yoluyla alınması gerekir. Omega-3 yağ asitlerinin başlıca türleri şunlardır:

ALA (Alfa-linolenik Asit): Bitkisel kaynaklarda bulunur (keten tohumu, chia tohumu, ceviz vb.).

EPA (Eikosapentaenoik Asit): Balık ve deniz ürünlerinde yaygın olarak bulunur.

DHA (Dokosaheksaenoik Asit): Beyin, göz ve kalp sağlığı için kritik öneme sahiptir; balık ve deniz ürünlerinde bulunur.

Omega-3 Nasıl Kullanılır?

Omega-3 takviyeleri genellikle sıvı (şurup), kapsül veya çiğnenebilir tablet şeklinde bulunur. Kullanım şekli ve dozaj, bireyin yaşı, sağlık durumu ve ihtiyaçlarına bağlıdır.

Yetişkinler: Günde 1-2 gram EPA ve DHA kombinasyonu genellikle yeterlidir.

Çocuklar: Yaşlarına uygun dozda kullanmaları gerekir. Çocuklar için özel hazırlanmış formüller mevcuttur.

Hamile ve Emziren Kadınlar: DHA ağırlıklı Omega-3 alımı önerilir; doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.

Omega-3’ün Faydaları

Omega-3 yağ asitleri, genel sağlığı destekleyen ve birçok vücut fonksiyonunda hayati rol oynayan besin öğeleridir. İşte detaylı bir şekilde Omega-3’ün faydaları:

1. Kalp Sağlığını Destekler

Trigliseritleri Düşürür: Omega-3, kan trigliserit seviyelerini düşürerek kalp hastalığı riskini azaltabilir.

Kötü Kolesterolü Azaltır: LDL (kötü kolesterol) seviyelerini dengeleyebilirken, HDL (iyi kolesterol) seviyelerini artırabilir.

Kan Basıncını Düzenler: Omega-3, yüksek tansiyon hastalarında kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir.

Aritmi Riskini Azaltır: Kalp ritmini düzenleyerek düzensiz kalp atışlarını önler.

2. Beyin ve Sinir Sistemi Fonksiyonlarını Geliştirir

Hücrelerimiz her gün yenilenmektedir. Beyin hücrelerimizde hergün yenilenmektedir. Bildiğimiz üzere Demans ve alzheimer çağımızın sorunu olmuştur. Omega 3 kullanımı bu hastalıklar için önemlidir.

Zihinsel Becerileri Artırır: DHA, beynin yapısal bir parçası olduğundan, öğrenme ve hafıza fonksiyonlarını destekler.

Alzheimer Riskini Azaltabilir: Omega-3, yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilir.

Ruh Halini Düzenler: Depresyon ve anksiyete belirtilerini hafifletme potansiyeline sahiptir. Ayrıca, bipolar bozukluk gibi ruh sağlığı sorunlarında yardımcı olabilir.

3. Göz Sağlığını Korur

Retinayı Destekler: DHA, retina sağlığı için kritik öneme sahiptir.

Yaşa Bağlı Görme Kaybını Önler: Makula dejenerasyonu gibi göz hastalıklarının gelişme riskini azaltabilir.

Göz Kuruluğunu Hafifletir: Gözyaşı üretimini destekleyerek kuruluğa bağlı rahatsızlıkları azaltır.

4. Enflamasyonu Azaltır

Kronik Hastalıklara Karşı Korur: Omega-3, anti-enflamatuar özellikleri sayesinde artrit, diyabet ve obezite gibi hastalıkların gelişme riskini azaltır.

Eklem Sağlığını İyileştirir: Romatoid artrit semptomlarını hafifletebilir; eklem ağrısını ve sertliğini azaltabilir.

5. Hamilelik ve Bebek Gelişiminde Kritik Rol Oynar

Beyin ve Göz Gelişimi: Hamilelik sırasında DHA alımı, bebeğin zihinsel ve görsel gelişimi için önemlidir.

Erken Doğum Riskini Azaltır: Omega-3, erken doğum riskini azaltabilir ve sağlıklı bir hamilelik sürecine destek olur.

Anne Sütü Kalitesini Artırır: Emzirme döneminde Omega-3 alımı, bebeğe DHA geçişini artırarak gelişimini destekler.

6. Cilt ve Saç Sağlığını İyileştirir

Cilt Nemini Artırır: Omega-3, cildi içeriden nemlendirir ve esnekliğini artırır.

Egzama ve Sedef Hastalığını Hafifletir: Omega-3’ün anti-enflamatuar etkileri, cilt hastalıklarının semptomlarını hafifletebilir.

Saç Sağlığını Destekler: Omega-3 saç köklerini besleyerek saç dökülmesini azaltabilir.

7. Kemik ve Kas Sağlığını Destekler

Kemik Yoğunluğunu Korur: Omega-3, kalsiyum emilimini artırarak kemik sağlığını destekler. Osteoporoz riskini azaltabilir.

Kas Yorgunluğunu Azaltır: Sporcular için kas iyileşmesini hızlandırabilir ve performansı artırabilir.

8. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Hastalıklara Karşı Direnci Artırır: Omega-3, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler göstererek vücudu enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı hale getirir.

9. Çocuklarda Öğrenme ve Gelişimi Destekler

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Omega-3, çocuklarda konsantrasyonu artırabilir ve davranış sorunlarını hafifletebilir.

Zihinsel Gelişim: Çocukların bilişsel becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.

10. Kilo Kontrolüne Yardımcı Olur

Yağ Yakımını Destekler: Omega-3, metabolizmayı hızlandırarak kilo verme sürecini kolaylaştırabilir.

İştah Kontrolü: Sağlıklı yağlar, uzun süre tokluk hissi sağlayarak aşırı yeme isteğini azaltır.

Yağ asitleri nedir?

Yağ asitleri değişik uzunluktaki düz zincirlerden oluşan, alkil ve karboksil grubu içeren organik maddelerdir. Yağ asitlerinde 2-4 karbonlu olanlar kısa,12-16 karbonlu olanlar orta ve 26 karbon üzerinde olanlar uzun zincirli yağ asitleri olarak isimlendirilir. Çoğu doğal yağ asitlerinin çift sayılı karbon atomu bulunmaktadır. Karbon sayısı arttıkça erime sıcaklıkları yükselmektedir.

Yağlar, yağ asitlerinin özelliklerine göre Doymuş yağ asitleri ve Doymamış yağ asitleri olarak ayrılır.

Doymuş Yağ Asitleri: Kimyasal yapılarında belirli miktar hidrojen atomu taşıyan yağ asitleridir. Oda sıcaklığında genellikle katıdır. Bu yağ asitleri kandaki kolesterol miktarını artırır ve kalp hastalıklarında önemli bir risk faktörüdür. Süt ürünleri ve kara hayvanlarından elde edilen yağlar doymuş yağ asitleri bakımından zengindir.

Doymamış Yağ Asitleri: Zincir üzerinde bir veya daha fazla çift bağ yer alır. Oda koşullarında sıvıdır. Bu yağ asitleri genellikle bitkilerden elde edilen yağlarda bulunur. Doymuş yağ asitlerinin yerine doymamış yağ asitlerini tüketmek, kolesterol seviyenizi iyileştirmeyi destekler.

MCT(Medium Chain Triglyceride) Orta zincirli yağ asitleri Nedir?
MCT yağı benzersiz kimyasal birleşimi ve vücut işlemesi nedeniyle günümüzde oldukça önemli bir yere sahiptir. MCT' ler, bir yağ türü olan orta zincirli trigliseritleri ifade eder. Kısa zincir uzunlukları nedeniyle vücudumuzun MCT ’leri parçalaması ve emmesi daha kolaydır. MCT’ler küçük yapıda oldukları için hücre zarına daha kolay nüfus edebilirler bu sayede bunların kullanılabilmesi için özel enzimler kullanılmasını gerektirmezler.

Bazı yiyecekler(örneğin; Hindistan cevizi eti, tereyağı, keçi peyniri, beyaz peynir vb.) doğal olarak MCT bakımından yüksektir. Tam gıdalar diyetinize daha fazla MCT sokmanın güzel bir yolu olsa da, MCT yağına kıyasla daha düşük oranda MCT içermektedirler.

MCT Nelerden Oluşur?

Her tür karbon zincirindeki molekül sayısıyla tanımlanır. Zincir ne kadar kısaysa vücut moleküllerden gelen enerjiyi o kadar verimli bir şekilde işleyebilir.

Kaprilik asit(C8):Sekiz karbon molekülünden oluşur. Antimikrobiyal etkiye sahiptir.

Kaprik asit(C10):On karbon molekülünden oluşur. Zihinsel performans gelişiminde ve karaciğerde ketonlara dönüşme özelliğine sahiptir.

MCT Yağı Faydaları

1.Bağırsak Sağlığını ve Sindirimi İyileştirir

MCT kalınbağırsaktaki bakteriler için oldukça önemlidir. Bağırsakta prebiyotik olarak hareket etme potansiyeline sahiptir. Midede bulunan yararlı bakterileri korurken zararlı bakterileri seçici olarak hedef alarak güçlü bir bağışıklık sistemine katkıda bulunur. Yapılan çalışmalarda antibiyotik dirençli genellikle ishale neden bakterilerin büyümesini engelleyebileceği görülmektedir.

2.Bilişsel Sağlığı İyileştirir

MCT tüketmek daha net düşünmeyi ve odaklanmayı desteklemektedir. Beyin yağ asitlerinden oluştuğu için, iyileştirilmiş bağırsak sağlığı beyin işlevleri üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. MCT’ler beyninize enerji kaynağı ketonlar sunar. Yapılan araştırmalarda MCT kullanımının Alzheimer hastalığının erken evrelerinde beyninizi korumaya yardımcı olduğu görülmektedir.

3.Egzersiz Performansını Artırır

MCT çocukların ve yetişkinlerin spor aktivitelerinde sıklıkla kullandığı yağ asitidir. Orta zincirli yağ asitleri MCT’lerin yağ yakımında ve enerji seviyelerini artırmada yardımcı olduğu görülmektedir. Egzersizden önce MCT yağı tüketmek daha iyi bir egzersize yol açarken yüksek yoğunluklu egzersiz sırasında dayanıklılığı artırmada etkili olduğu görülmektedir.

4.Sağlıklı Kilo Kaybını ve Yönetimini Korur

MCT’ ler vücut tarafından hızlı yakılmaktadır ve yağ olarak depolanma olasılıkları düşüktür. Yapılan çalışmalar, MCT’ lerin vücudun yağ yakma yeteneği artırdığı ve vücut yağının birikmesini azaltabileceği buna bağlı olarak obeziteyi önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

Ketojenik diyet, orta miktarda protein ve yüksek yağ içeren, vücudun ketoz adı verilen metabolik duruma girmesini sağlayarak enerji için yağ yakımını kolaylaştıran diyet türüdür. MCT’ler keton ürettiği için ketojenik diyet uygulayanlar için önemli bir yere sahiptir. Glikozdan kaçınmak ve MCT tüketmek vücudun ketosiz süreci sırasında fazla yağı yakmasına neden olur. Bu nedenle ketojenik  diyeti uygulayanlar arasında oldukça popüler bir yağ asitidir.

Günlük Doz Kullanımı Ne Olmalıdır?

Yapılan çalışmalarda günlük yaklaşık 5 ila 70 gram (0,17-2,5 ons) arasında değişen MCT dozaj aralığı vardır. İnsanlar için 1g/kg kadar MCT tüketiminin uygun olduğu bildirilmektedir. Daha yüksek miktarda MCT alımı karın krampları, şişkinlik, ozmotik diyare gibi olumsuz gastrointestinal semptomlara yol açabilir.

Uzun Süreli Kullanımda Yan Etkiler ve Riskler

Herhangi bir besin takviyesinde olduğu gibi, MCT yağı tüketiminin olası olumsuz reaksiyonları olabilir. MCT’ler şişkinlik, ishal ve mide ağrısı gibi yan etkilere neden olabilir.

Olumsuz etkiler görmemek için bir çay kaşığı gibi düşük bir doz alarak kullanıma başlanabilir ve günlük bir ila iki yemek kaşığına kadar kullanımı kademeli olarak artırabilir. Mide bulantısı ve kramp gibi herhangi bir gastrointestinal sorun yaşarsanız, dozunuzu azaltın.

MCT Isıya Maruz Kaldığında Ne Olur?

MCT yağı ısıtmadan, direkt tüketilmesi gereken berrak, tatsız bir sıvıdır. MCT yağının içerisinde bulunan yağ asitlerinin, dumanlama noktası düşük olduğu için ısıya maruz bırakılmaması önerilmektedir.

Reklam filmi için tıklayınız.

https://www.youtube.com/watch?v=9UzAwnXbh8Q

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat