Bugün 2 Şubat, Türk Eczacıları Birliği’nin kuruluşunun 55. yıldönümü. Emekle, mücadeleyle, dostlukla ve dayanışmayla geçen bu 55 yıl süresince kamuda, ilaç endüstrisinde ya da halk eczanelerinde hizmet sunan tüm eczacıların ortak ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak ve eczacılık mesleğinin gelişimini sağlamak amacıyla çalışmakla kalmadık; meslekî çıkarların ötesinde halk sağlığını her şeyin üstünde tutan bir çizgiyi temel aldık.

Hastayı salt bir müşteriye, ilacı da herhangi bir metaya indirgeyen politikaların karşısında durduk. Halkın ilaca ve sağlığa erişim hakkının en temel insan haklarından biri olduğunun, herkesin ilaç ve sağlık hizmetlerinden eşit bir biçimde yararlanması gerektiğinin altını çizdik. İlaçta reklamın öldüreceğini, ilacın fikrî mülkiyet konusu olmaması gerektiğini ve sağlıkta rekabet olmayacağını; ilacın eczaneler dışında kontrolsüz satımının olumsuz sonuçlarını her defasında gündeme getirdik. Bu çerçevede akılcı ilaç kullanımını ön plana çıkardık; akılcı ilaç politikalarının salt ucuz ilaç olmadığını, ilaca erişimi kolaylaştıracak ve tedaviyi yaygınlaştıracak bir tercih olduğunu anlatmaya çaba gösterdik. Sağlık hizmetlerinin ertelenemez bir faaliyet olduğu gerekçesiyle, ilaç ve eczacılık hizmetini aksatan ya da durduran her türlü düzenlemeye karşı sesimizi yükselttik.

Eczacılık alanında dünyadaki yeni yönelimleri takip ederek buna uygun politikalar belirlemeye çalıştık. Meslektaşlarımızın söz konusu gelişmelerden haberdar olabilmesini sağlamak amacıyla yoğun yayın faaliyetlerine ve meslek içi eğitimlere imza attık. Bu bağlamda geçen yıl mesleğimizin gelişim seyrindeki yenilikleri masaya yatırmak, değişimleri bütüncül bir perspektifle kavramak ve geleceğimizi tartışmak için 30 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında 10. Türkiye Eczacılık Kongresi’ni gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşadık.

Tarihimiz boyunca hem meslek mensuplarımız hem de toplum sağlığı açısından önemli kazanımlar elde ettik. Türkiye’deki 30.000 eczacının temsilcisi olarak, ilaç politikalarının belirlenmesi süreçlerindeki haklı argümanlarımızı, bundan böyle de gerekli her araçla savunmaya devam edeceğiz.

Yalnızca bir meslek kuruluşu değil aynı zamanda bir sivil toplum örgütü olmanın bilinciyle hareket ederek, geniş toplumsal kesimlerin sorunlarına duyarlılık gösterdik; onların taleplerinin yanında yer alarak dayanışma içerisinde olduk. Türkiye’de kültürel ve siyasal alanın demokratikleşmesi, herkesin bu zeminde politika üretebilmesi ve insan onuruna yaraşan bir biçimde yaşayabilmesinin savunucusu olduk.

Türk Eczacıları Birliği olarak geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi inşa edecek; mesleğimizin gelişmesi ve halk sağlığının korunması yolundaki çalışmalarımızı büyük bir kararlılıkla sürdürerek, ülkemize hizmet edeceğiz. Mesleğimiz yaşadıkça devam edecek bu mücadelede, Birliğimizi yaratan ‘birlikteliğimizden’ aldığımız güçle; umutla ve kararlılıkla geleceğe yürüyoruz. Eczacı Odalarımız, Eczacı Kooperatiflerimiz ile birlikte, eczane çalışanlarımıza, Oda ve Birlik çalışanlarımıza ve en önemlisi Türkiye’nin dört bir yanında ilaç ve eczacılık hizmeti sunan meslektaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

MERKEZ HEYETİ

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat