Tıp dilinin Türkçeleştirilmesi istendi

Prof. Döşoğlu, bazı hekimlerin doğaüstü ve gizemci görünme isteğiyle karşı çıkmasına rağmen, tıp dilinin Türkçeleştirilmesinin, hekimin dediğini hastanın anlamasını sağlamak için önemli ve gerekli olduğunu savundu.

İSTANBUL - Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim üyesi ve Türk Nörşirürji Derneği Nöroşirürji Sözcükleri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Murat Döşoğlu, bir kaç yıldır bazı kesimlerce sürdürülen tıp dilinin Türkçeleştirilmesi çalışmalarında önemli aşamalar sağlandığını açıkladı.

Türk Nöroşirürji Derneği’nin çeşitli girişimleri olduğunu anlatan Döşoğlu, beyin cerrahları olarak bu alanı yabancı terimlerden arındırmak için “Nöroşirürji Sözcükleri Çalışma Grubu” oluşturduklarını; derneğe kayıtlı uzman ve öğretim üyesi yaklaşık bin kişinin konu hakkında bilgilendirildiğini söyledi.

TÜRKÇE TERİM KILAVUZU İNTERNETTE
Döşoğlu, “Nöroşirürjide Yazım, Eğitim ve Öğretim için Türkçe Terim Kılavuzu” hazırladığını ifade ederek, kılavuzun basıldığını ve üyelere ücretsiz gönderildiğini, ayrıca internette de kullanıma açıldığını ifade etti.

Kılavuzun, bir sözlük biçiminde olmadığını, internette “TND-dil@yahoogroups.com” ismi ile dil konusunda sohbet edilebilecek bir sayfa oluşturulduğunu ve üyelerin konu ile ilgili tartışmalarına imkan sağlandığını anlatan Döşoğlu, çalışmanın amacının özellikle Türkçesi olan ve kullanımı kabul görmüş terimlerin, yazılarda ve konuşmalarda kullanılmasının yaygınlaştırılması olduğunu dile getirdi.

“PROGRESSİF” YERİNE “İLERLEYİCİ”
Murat Döşoğlu, “Buna örnek olarak ‘progressif’ yerine ‘ilerleyici’, ‘arter’ yerine ‘atardamar’, ‘adult’ yerine ‘erişkin’, ‘infant’ yerine ‘yeni doğan’, ‘pediatri’ yerine ‘çocuk sağlığı’, ‘nazariye’ yerine ‘sav’ gibi bir çok örnek verilebilir” diye konuştu.

Döşoğlu, Türkçe karşılığı henüz bulunmayan terimlerin Türkçeleştirilmesinin de ana hedeflerden olduğunu belirterek, genel kullanımda oturmuş fizik, kimya, cerrah gibi terimlerin değiştirilmesinin düşünülmediğini bildirdi.

LATİNCE ZORLUK YARATIYOR
Tıp eğitiminin ilk yıllar Latince’nin, son yıllarda ise İngilizce ve Fransızca’nın baskısı altında olduğunu anlatan Döşoğlu, özellikle Latince’nin günlük dilde hiç kullanılmamasının tıp öğrencisi için öğrenme aşamasında zorluklar oluşturduğunu, bu nedenle tıp dilinin Türkçeleştirilmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurguladı.

Döşoğlu, böylece öğrenme, anlatma ve öğretmenin kolaylaşacağını, bilimsel uğraşlarda ezberlemenin, yerini “Türkçe öğrenme, Türkçe düşünme ve Türkçe üretmeye” bırakacağını dile getirerek, bunun sonucunda düşünce ve bilimin de gelişeceğine dikkati çekti. Prof. Dr. Murat Döşoğlu, “Tıp dilinin Türkçeleştirilmesi, hekim-hasta ilişkilerinin kolaylaşması, hastanın derdini rahatlıkla anlatabilmesi ve hekimin söylediğini anlayabilmesi gibi birçok nedenle önemli ve gereklidir” dedi.

HEKİMLER GİZEMCİ, DOĞAÜSTÜ GÖRÜNMEK İSTİYOR
Türkçeleştirmeye bazı hekimlerin, “halktan kopukluk ve seçkincilik eğilimi, farklı olma arzusu, gizemci, doğaüstü ve büyüklenmeci görünme isteği ile Türkçe yayınlarda niteliğin düşeceği ve türetilecek yeni sözcüklerin tutmayacağı” iddiasıyla karşı çıktığını savunan Döşoğlu, ayrıca yabancı kökenli sözcüklere bağlılık ve “Türkçe’nin bilim dili olamayacağı sanısının” da bu konudaki olumsuz etkenlerden olduğunu vurguladı.

Murat Döşoğlu, “yabancı yayınların izlenmesinde güçlük oluşacağı ve yabancı dilin unutulacağı kaygısı, yabancı dilde yayın özentisi, akademik yükseltmelerde yabancı dille yayın şartı ve Türk üniversitelerinde yabancı dille eğitim yapılmasının” da tıp dilinin Türkçeleştirilmesinin önündeki engellerden olduğuna işaret etti.

YARIM YAMALAK YABANCI DİL OLMAZ
Tıp alanındaki kaynakların izlenebilmesi ve bilginin güncellenebilmesi açısından yabancı dil bilmenin öneminin tartışılamayacağını ifade eden Prof. Dr. Döşoğlu, “Burada vurgulanmak istenen, sisteme enjekte edilmeye çalışılan ‘sizin dilinizle bilim yapılamaz’ safsatasına karşı dik bir duruştur. Karşı olunulan şey, yabancı dil eğitimi değil, yabancı dilde eğitimdir” diye konuştu.

Döşoğlu, gençlerin “yarım yamalak” bir Türkçe ile “yarım yamalak” bir İngilizce arasına sıkıştıklarını savunarak, Türkçe bir terimin İngilizce olarak yazılabildiğini veya okunabildiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Döşoğlu, “Tıp eğitimi Türkçe yapılmalı, İngilizce tıp eğitiminden vazgeçilmeli, ancak iyi bir İngilizce eğitimine önem verilmelidir. Eğitimde ve yayınlarda Türkçe karşılığı olan terimler, mutlaka Türkçe olarak kullanılmalıdır” dedi.

Türkçeleştirilmiş terim önerilerinin toplanması ve bunun devamlılığının sağlanması gerektiğinin altını çizen Döşoğlu, tıp kitapları, dergileri ve öğrenci ders notlarında özenli Türkçe kullanımının özendirilmesi ve desteklenmesinin gerekli olduğunu dile getirdi.

DİL GÜMRÜĞÜ YOLU
Prof. Dr. Murat Döşoğlu, şöyle devam etti:
“Halen kullanılmakta olan ve birkaç dilin karması olan tıp dili özleştirilmelidir. Bu amaçla ilk yapılacak şey, Türkçe’ye ve kişinin kendisine güvenmesidir. Bu konuda tarafsız olunmamalıdır. Türkiye Bilimler Akademisinin önderliği ve rehberliğinde, üniversiteler, uzmanlık dernekleri, tabip odaları, devlet hastaneleri ve diğer sağlık birimlerindeki tüm alan uzmanlarında duyarlılık oluşturulmalı, yeni çıkmış bir terim daha kullanıma girmeden bir ‘Dil Gümrüğü’ yolu ile yakalanmalı ve daha önceden oluşturulmuş bir kurul yardımı ile hızla özleştirilmelidir. Dil bilgisi konusunda yaşanabilecek sıkıntıların çözümü için dil bilimcilerin yardımı kullanılmalıdır. Çalışmalar bir sözlük oluşturma ile taçlandırılmalıdır.”



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat