Tarih: 12/06/2008
Sayı: TEİS2008–383
T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
İLAÇ VE ECZACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE
ANKARA
Konu: Ecza depolarının eczanelere uyguladığı gecikme faizi ve iskonto iptalleri hk.
İlgi: Kurumunuza yapmış olduğumuz 12.09.2007 tarih TEİS2007–71 sayılı başvuru.
Bilindiği üzere ecza depoları 984 sayılı kanun ve bu kanuna istinaden çıkarılmış olan 23852 sayılı “Ecza Depoları ve Ecza Depolarında Bulundurulan Ürünler Hakkında Yönetmelik” in 9.maddesine istinaden eczanelere “toptan” ilaç satışı yapmak üzere kurulmuş olan işletmeler olup, 3359 sayılı kanun ile Sağlık Bakanlığı'nın Görevleri Hakkındaki Kararname'ye ve diğer yasal mevzuata göre faaliyetleri, çalışma alanları ve şekli Bakanlığınızın denetim ve gözetiminde olup, ecza depolarının kar oranları da 30 Haziran 2007 tarih 26568 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan “Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı” ile belirlenmiştir.
Söz konusu kararnamenin 7.maddesi ile ecza depolarının kar oranları %9 ila %2 arasında kademeli oranlarda belirlenmiş olup, kararnamede belirtilmemiş olmakla birlikte ecza depoları ilaç firmalarından ürün fazlası, ciro ve kota primi adları altında ek iskontolar da alarak faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Herhangi bir yasal düzenleme olmadığı için Ecza Depoları ilaç firmalarından aldıkları vadelere bağlı olarak kendilerince belirledikleri vadelerle eczanelere “Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı” ile belirlenen eczacı kar oranları (iskonto oranları) ile ilaç temin etmekte olup eczanelerce temin edilen bu ilaçlar %95 oranında Sosyal Güvenlik Kurumu ile Kamu kurum ve kuruluşlarına fatura edilmekte, bu kurumların geri ödemelerinde yaşanan gecikmeler yüzünden ecza depolarından alınan ilaçların vadeleri içinde ödenmesinde özellikle son dört yıldır sorunlar yaşandığı için de ecza depolarınca eczanelere çeşitli ekonomik yaptırımlar uygulanmaktadır.
Bu yaptırımlar:
1-) Eczaneden ilaç geri alımı : Ecza depoları eczanelerin vadesinde ödeyemediği borçlara karşılık borçlu eczanede bulunan ilaçları, eczaneye sattıkları şartlarda geri almayıp ilaç firmalarından aldıkları şartlarda (depocu karı, ciro primi, kota primi vb. karlılıkları düşerek ) icra yolu ile geri almaktadırlar.
İlâçlar ve Ecza Deposunda Bulundurulan Ürünler İle İlgili İyi Dağıtım ve Muhafaza Uygulamaları Kılavuzu'nun “IX-İadeler” başlığına istinaden yapılması gereken bu işlemlerde hakkında icra işlemi başlatılmamış olan eczaneler dahi hasar görmemiş ve raf ömrü kabul edilebilir süreler içinde olan ürünleri iade etmelerine rağmen ecza depolarından aldıkları bedelden daha düşük bedelle ilaçlarını geri iade etmeye zorlanmakata, aldıkları ilaçlara ait borç kapanmamakta ve haksız bir şekilde zarara uğramaktadırlar.
Bu konuda bakanlığınızca ecza depolarının yasal mevzuata uymaları sağlanmalıdır.
2-) Eczanelere yapılan iskontonun iptali :Eczanelerin ödeme vadesi geçen borçlarına ait alım yaptığı ilaçların faturalarında yapılan eczacı iskontoları, ödeme güçlüğü içine düşüldüğü tarihte bu eczacılara borç olarak fatura edilmektedir. Bu iskontolara dahi vade farkı uygulanmakta, ödeme güçlüğü içine düşen bu eczanelere ödeme güçlüğü içine düştüğü tarihten itibaren de kesilen faturalarda “Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı” ile belirlenen eczacı kar oranları haricinde diğer eczanelerden farklı olarak iskonto yapılmamakta, ekonomik anlamda zor duruma düşmüş eczacıların borçlarını ödeme ve faaliyetlerini sürdürebilme imkanları azaltılmaktadır.
Eczaneler birer sağlık kuruluşu olduğundan sağlık kuruluşlarının faaliyetlerini durdurmaya yönelik bu yaptırımların giderek yaygınlaşmasının kesintisiz verilmesi gereken sağlık hizmetinde aksamalara neden olacağı göz önünde bulundurularak ecza depolarının yasal mevzuatta olmayan bu yaptırımları hakkında bakanlığınızca gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir.
3-) Vade farkı uygulaması : Eczanelerin aldıkları ilaçların karşılığı olarak ecza depolarına verdikleri belirli tarih aralıklı sıralı çek veya senetlerin ödenmemeye başlaması (temerrüde düşülmesi) durumunda borçlu eczane ile borcu tekrar yapılandırma adı altında ecza depolarınca yeni ödeme planı yapılmaktadır. Yeni borç yapılandırmasında vadesi geçen borca vade tarihi yerine fatura tarihinden itibaren yıllık %25 ila % 60 arasında değişen oranlarda vade farkı uygulanmaktadır.
Mevzuatımızda vade farkı uygulamasına ilişkin bir yasal düzenleme olmamakla birlikte yürürlükte olan hukuk kurallarına göre de vade farkının talep edilebilmesi için tarafların vade farkını yazılı bir şekilde kararlaştırmış olmaları gerekmekte olup, 24 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazete’ nin 25326 nolu sayısında yayınlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı (Esas No: 2001/1 Karar No: 2003/1):
“Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara (bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir) ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK.nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceğine 27.06.2003 tarihli ilk toplantıda üçte iki çoğunlukla karar verildi.”
içtihadından da açıkça anlaşılacağı üzere ecza depolarının hangi oranda olursa olsun vade farkı uygulamasının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Kaldı ki özellikle son yıllarda ecza depolarının uyguladığı vade farkları İlaç fiyat kararnamesinde belirtilen kar oranlarının haricinde ecza depolarının bilançolarına yansıyan önemli bir gelir kalemi halini almış olup (net karın %10-15'i kadar bir tutarı oluşturmaktadır) uygulama ecza depolarının kar oranlarını belirleyen mevzuata da aykırıdır.
Eczanelere yönelik olarak yapılan vade farkı uygulaması eczanelerin faaliyetlerini sürdürmelerini güçleştirmekte, uygulanan vade farkı yüzünden borcunu ödeyemeyen eczaneler kapanmakta ve eczacılar borçlarını ödeyebilmek için menkul gayrı menkul tüm varlıklarını ve birikimlerini tüketerek iş yerlerini ve işlerini kaybetmek suretiyle borç ödemeye mahkum olmaktadırlar.
4-) Eczanelerden menkul ve gayrı menkul teminatı alınması: Kurumların ödeme gecikmeleri yüzünden borcunu ödeyemeyen eczanelerle ecza depolarının yaptığı görüşmelerde bu eczanelere ilaç akışının devamının sağlanması için ecza depolarınca gayrı menkul ya da menkul rehni ve/veya ipoteği istenmekte, alınan teminat piyasa değeri yerine icra değeri üzerinden mevcut borca mahsuben kullanılarak eczacının varlıkları azaltılmakta ve borcunu ödeme gücü ortadan kaldırılmaktadır.
Sözgelimi 100 milyarlık borca karşılık el konulan bir gayrı menkul piyasa değeri 100 milyar olmasına rağmen 20-30 milyarlık bir ödeme olarak işlem yapılmakta, kalan 70 milyarlık borca faiz işletilmesi devam edilerek, borcun ödenmesi imkansız hale getirilmektedir. Bu durumdaki eczanelerin faaliyetlerini devam ettirmeleri mümkün olmadığından eczaneler kapanmak zorunda kalmaktadır.
5-) Eczanelerin sipariş ekranının karartılması: Ödeme güçlüğü içine düşen eczaneye ecza deposundaki bilgisayarda yer alan bu eczaneye ait müşteri ekranı karartılarak ilaç akışı durdurulmakta ve bu eczanenin normal faaliyetlerine devam etmesi ve borcunu ödemesi imkansız hale getirilmektedir.
İlgi yazımızda daha önce de bakanlığınıza ilettiğimiz bu sorunlar hakkında herhangi bir girişimde bulunulmamış olmasından dolayı bu tip ekonomik yaptırımların uygulaması yaygınlaşarak ve artarak devam etmekte, aldığımız duyumlara göre de ödeme yapamayan eczanelerin işletmesine ecza depolarınca el konularak eczane sahibi eczacılar kendi eczanelerinde maaşlı personel konumuna geçmektedir.
Bilindiği üzere eczaneler Sosyal Güvenlik Kurumu dahil kamuya kestikleri faturalarda vade farkı vb. gecikme bedeli tahsil etmemekte olup eczanelere hukuka aykırı olarak tek yanlı olarak uygulanan yukarıda kısaca izah ettiğimiz yaptırımların tamamı eczanelerin faaliyetlerini sürdürmelerini güçleştirmekte, 6197 sayılı kanunla belirlenen eczanenin sahibinin eczacı olduğuna dair düzenleme fiili olarak değiştirilerek eczanelerde yapısal değişikliğin ön hazırlıkları yapılmaktadır.
Tüm bu yaşananlar ilaç eczacılık hizmetinde geri dönüşü olmayan onarılamaz olumsuz etkilere neden olmaktadır.
Bakanlığınızca 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3.maddesi k bendi ile Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesindeki yetkiye istinaden ilaç ve eczacılık hizmetinin kesintisiz devamını sağlamak üzere, hukuka aykırı uygulamaların önlenmesi amacıyla gerekli düzenleme ve denetimlerin yapılması için gereğini bilgilerinize arz ederim.
Ecz.Nurten Saydan
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası
Genel Başkanı