SGK’ya göre 2010 güllük gülistanlık geçmiş

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, 2010 yılında yaptıkları çalışmalarla SGK’da "vatandaş odaklı" bir sistemin temellerini attıklarını savunarak, Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın (SSGSS) çıkmasından sonra yaşanan gelişmelerin olumlu olduğunu söyledi. Zararsız dün SGK Eğitim Merkezinde yaptığı basın toplantısında, 2010’da yaptıkları çalışmaları değerlendirdi. "Uluslararası normlara, adalet ve eşitlik ilkelerine uygun, sürdürülebilir çağdaş bir sosyal güvenlik sistemi oluşturma amacındayız" diyen Zararsız, 2010 yılında sigortalılar ve iş yeri sayısında artış gözlendiğini ileri sürdü.

’HERKES PRİMİNİ BİR ŞEKİLDE ÖDESİN’ DÖNEMİ

Mevsimlik tarım işçilerinin sigorta primlerini ödeyememesi halinde sigortalılıkların sonlandırılmadığını bildiren Zararsız, balıkçı olarak çalıştığı tespit edilen 55 bin kişinin de sigortalı olmaları için ziraat odaları ve tarım il/ilçe müdürlüklerine bildirildiklerini kaydetti. Özel sektörde sigortalı olarak çalışanlar, öğrenciler, 4-a, 4-b ve 4-c kapsamında çalışanların primlerini ödemeleri için her türlü imkanı sağladıklarını iddia eden Zararsız, öte yandan açlık sınırının altında asgari ücretle çalışanların, milyonlar kazanan şirketlerle aynı oranda vergi veriyor olmasına ise değinmedi. Borç tahsilatlarında gereksiz kırtasiye masrafını kaldırmak için cep telefonlarına kısa mesaj göndermeye de başladıklarını belirten Zararsız’ın sözleri, "Ne yaparsan yap primini bir şekilde öde, dönemi mi başladı" sorusuna neden oldu.

SINIFLANDIRMAYI SAVUNDU

SGK’lıların özel hastanelerden de ek ücret ödeyerek yararlanabildiğini hatırlatan Zararsız, "Hastanelerimizin verdikleri hizmet sınıflandırılmıştır. Ancak özel sağlık kuruluşlarının isteyeceği ek ücretin de yüzde 30 ila yüzde 70’e kadar sınırlandırılabileceği de bilinmeli. Bu sınırların üstüne çıkan hastanelere yaptırım uygulanır" dedi.

’ECZACILAR BİZDEN BİLGİ SAKLIYOR’

Zararsız, karekod ilaç sistemine geçilmesiyle, SGK’lılara sunulan ilaçların takibini yapmayı hedeflediklerini belirterek, "1 Temmuz 2010’da uygulamayı başlattık. Ancak sistem hâlâ eksikle çalışıyor. Sağlık Bakanlığı tüm eczanelerden orijinal karekod ilaç bilgisini istedi ancak İstanbul Eczacılar Odası bu bilgileri vermiyor. Bizim tahminimize göre Türkiye’de hâlâ 20 milyon karekodsuz ilaç var, bunun yanında 166 milyon 314 bin karekodlu ilaç bulunuyor" dedi. Karekodsuz ilaçlara geçici karekod verildiğini belirten Zararsız, bu ilaçların eşdeğerlerinin piyasada bulunduğunu savundu. Türkiye Eczacılar Birliği’ne (TEB) de sitem eden Zararsız, TEB’in vatandaşın ilaca ulaşımını engellediğini iddia etti.

(Ankara/EVRENSEL)



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat