ECZACININ SESİ
ÖZEL HABER
İstanbul Eczacı Odası’ nın 14 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde siyasileri davet ettiği "Sağlık Politikaları" konulu panel dün Haliç Kongre Merkezi’ nde yapıldı.
Eczacının Sesi Yayın Kurulu üyelerimiz de izleyici olarak panele katıldı.
Panele 100 ü aşkın dinleyici katıldı.
Eczacılık Fakülteleri öğrencilerinin de ilgi gösterip katıldığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Mehmet Ali Birand yaptı.
Panel başlangıcında daha önce panele katılacağı açıklanan Mehmet Domaç’ ın mazeret bildirerek panele katılamayacağı açıklandı.
Panele konuşmacı olarak İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör, CHP Manisa miiletvekili adayı Ecz. Özgür Özel, MHP İstanbul il başkan yardımcısı Ecz. Fahri Yağlı ve BDP destekli Muş bağımsız milletvekili adayı Ecz. Demir Çelik katıldı.
Mehmet Ali Birand açılış konuşmasını yaptıktan sonra ilk sözü Semih Güngör’ e verdi.
Güngör, konuşmasına geniş bir "Domaç eleştirisi" ile başladı. Mehmet Domaç’ ın panele son anda gelmekten vaz geçtiğini ya da "gelemediğini" söyledi. Güngör, Domaç ve AKP’ lilerin eczacıların önüne çıkamadığını söyledi.
Güngör, konuşmasının diğer bölümünde sağlıkta dönüşüm projesini eleştirdi. Market eczacılığından, yeni meslek örgütleri yasasına kadar eczacılar açısından bilinen tüm yakın tehlikeleri anlattı. SGK’ nın bütün raporlu ilaçları kargo yoluyla hastalara gönderebilmek için hazırlıkları hızlandırdığını, bazı dağıtım kanallarıyla anlaşmaların bile yapıldığını söyledi.
İkinci olarak sözü TEB önceki genel sekreteri, Manisa CHP milletvekili adayı Ecz. Özgür Özel aldı.
Özel’ de geniş bir Domaç eleştirisiyle konuşmasına başladı. "Ben Mehmet Domaç’ la hiç çalışmadım" dedi. Açıkça söylemese bile Domaç’ ın kaçtığını ima etti.
Özel, sağlıkta prim sisteminin çok yanlış bir uygulama olduğunu söylediği konuşmasında, sağlıkta taşeronlaşmayı da sert bir dille eleştirdi. Özel,CHP’ nin sağlık alanına ilişkin programını da açıkladı.
Özel, sağlıkta bir çok eksik olmasına, sağlığı ticarileştirmesine rağmen AKP’ nin sağlıktan ciddi oy aldığını bildirdi.
Üçüncü konuşmacı Ecz. Fahri Yağlı, bir dizi kaos ve fiyasko yaşadığımızı söyledi. SGK uygulamalarında eczacıya potansiyel suçluymuş gibi davranıldığını, dürüst eczacıların cezalandırıldığını vurguladı.
Yağlı konuşmasında klinik eczacılığın önemine değindi. Mesleki geleceğin klinik eczacılıktan geçtiğini bildirdi.
Yağlı şunları da söyledi:
"Reçetesiz ilaç demek önemsiz ilaç demek değildir. Reklam ilacın her alanında yanlıştır. Eczacı Sağlık Danışmanı olarak tescillendireceğiz. Farmateknokent oluşturulmalı. Araştırmalar burada yapılmalı."
Son olarak bağımsız Muş milletvekili adayı Demir Çelik konuştu. Çelik konuşmasında ilaç ve eczacılık alanından söz etmedi. Genel siyasi görüşlerini aktardı. Demir şöyle konuştu:
"90 yıldır tekçi devlet anlayışı ile devlet-çevre, devlet-din, devlet-toplum arasında keskin bir paradox, keskin bir siyasal kriz var.Salt mesleki yaklaşırsanız, 12 Eylülün bize dayattığı depolitize oluşun içine düşmüş oluruz. Türkiye’yi Ankara’dan yönetmeye çalışmak uygun değildir. Sadece Ankaradan 90 yıldır yönetmeye çalışınca sorunlar ağırlaşmıştır...Ülkenin 20- 25 ayrı yerel bölgeye ayrılması gerekiyor."
Konuşmalar tamamlandıktan sonra panel dinleyicilerine mikrofon uzatıldı. İzleyiciler düşüncelerini aktarıp, sorularını sordular.
Söz alan Ecz. Arif Uzer: Eleştirilerin, tespitlerin tümüne katılıyorum. Ancak ben de burada bulunan meslek örgütlerimizde yöneticilik yapmış, yapmakta olan arkadaşlarıma soruyorum, "Siz ne yaptınız? Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Geleceğe dönük hiçbir öngörünüzü ve projenizi duyamadım. Ben önce bunları duymak isterdim" dedi.
Uzer’ e yanıt verirken "burada uluorta meslek örgütlerimizi tartışmaya açarsak AKP’ nin ekmeğine yağ süreriz" diyen Semih Güngör, kendisinin ve İstanbul Eczacı Odası’ nın TEB’ e yönelik resmi web sayfasından yayınlanan yazılarını unutmuş gibiydi.
İstanbul Eczacı Odası önceki başkanlarından Ecz. Zafer Kaplan’ da vardı. Kaplan, meslek örgütlerimizin AKP’ nin politikalarına karşı direnmediğini, direnemediğini söyledikten sonra, Özgür Özel’ e "gazete ilanlarıyla AKP’ den özür dileyen siz değil miydiniz" dedi.
Söz alan bir eczacılık fakültesi öğrencisi, sabah yapılan yürüyüşte eczacılar çok azdı. Gelmediler. Hep biz öğrenciler vardık. Bu durum beni umutsuzluğa sevk etti, neden böyle? dedi.
Panel sonunda TEİS 2. Başkanı Ecz. Nezih Bayındır’ da söz aldı. Bayındır, raporlu ilaçların kargo yoluyla gönderilmesi hazırlıklarını bildiğini, bu yöndeki çalışmanın eczacı açısından son derece tehlikeli olduğunu söyledi.
Ancak 2004 yılı Bütçe Uygulama Talimatında buna benzer bir madde için kendisince açılmış ve kazanılmış bir iptal kararının olduğunu da belirtti.
Katılımcıların soruları ve soruların yanıtlanmasından sonra, panel katılımcıların plaket almasıyla son buldu.(Eczacının Sesi)


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat