Hükümet, Türkiye İlaç Kurumu yasasını KHK (Kanun Hükmünde Kararname) yöntemi ile çıkartmak üzere son hazırlıklarını tamamladı.
İstanbul Eczacı Odası önceki başkanlarından Ecz. Zafer Kaplan konuya ilişkin düşüncelerini yazdı.
Kaplan’ ın yazısını aşağıda yayınlıyoruz:
 
İLACI ECZACIDAN KOPARMA PROJESİ
İlacı, devletin yetki ve sorumluluğunun dışına çıkarıp sözde özerk bir kuruma bırakacak olan Türkiye İlaç Kurumu Yasası, TBMM baypas edilerek KHK ( kanun hükmünde kararname ) marifeti ile çıkarılmak üzere.
Haber, dünkü Akşam gazetesinde çıktı. Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısını değiştirecek diğer yapılanmalarla birlikte örneğin, Hastane Birlikleri Yasa tasarısını da yine KHK içine sokarak çıkaracaklar. Böylece, Türkiye nin sağlık ve ilaç hizmeti sistemini alt üst edecek değişiklikler, mecliste tartışılmalarına bile fırsat verilmeden hayata geçirilecek.
Geçmişte bu taslağı Devleti yönetenler ile çok tartıştık, belki o tartışmaların bugünlere kadar engellenmesinde katkısı da olmuştur. Çokuluslu ilaç firmaları ve artık çok küçük payı olan yerli ilaç sermayesi asla vazgeçmiyor. Sermayenin İlaçta ki mutlak egemenliğini sağlamak için, onların inancına göre, Devletin vesayetinden ve eczacının sorumluluğundan çıkarılması gerekiyor. AKP nin siyasi olarak güçlü olduğu, eczacıların ise örgütlü güçlerinin dibe vurduğu bu dönemde kolları sıvadılar.
En çarpıcı özelliği; ilacı, üretiminden itibaren hastaya ulaşana kadar ki tüm süreci adım adım tanımlamış ve ilaçla ilgili tüm kararları, içerisinde ilaç sanayi temsilcileri ve eski ilaç bürokratlarının olduğu sorumsuz ancak tam yetkili bir kurula bırakmış olmasının yanında eczacının adının bile geçmemesi.
Mesela bu KHK da ilacın nerede ve kim tarafından hastaya verileceği dahi eczacının ve eczanenin adı zikredilmeden tarif edilmiş.
Bir başka değişiklik; Bu KHK ile Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3/k maddesi kaldırılıyor. Bu madde ilaç ile ilgili tüm yetki ve sorumluluğu Sağlık Bakanlığına bırakan maddedir. İşte bu madde kalkıyor.. Uygulamada olacak şey, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü nün kaldırılması şeklinde hayata geçecektir.
İlaç yasası olarak bilinen, cumhuriyetle yaşıt olan 1262 sayılı, İspençiyari ve Tıbbi müstahzarlar yasası ortada durmasına karşın, ilaç ile Sağlık Bakanlığı nın ilişkisi kesildiği için işlevsiz bir ilaç yasası olarak duracaktır. Çünkü 1262 sayılı yasanın son cümlesi; ‘’Bu yasayı TC Sağlık Bakanlığı yürütür ‘’ demektedir.
Bu KHK ile, 3959 Sayılı Merkez Hıfzıssıhha Kanunu kaldırılmakta, bunun anlamı İlaç kontrolü ve piyasa denetimi artık Devletten çıkıyor. İlaç ruhsatlandırma ve satış izni verilmesi ve piyasa ilaç kontrolu aşamalarında, sanayici ve sorumsuz bir kurulun göstereceği özel laboratuarlarda bu kontroller objektif (!) bir şekilde yapılacaktır.
‘İlacın liberalizasyonu’ dedikleri işte böyle bir şey ve AKP iktidarında artık alıştığımız bir yaklaşımla Türkiye ye dayatılmaktadır. Eczacıların ilaç ile ilişiği kesilmektedir.
Eczacılar bu ucube kararnameye top yekun karşı durmalıdırlar. Bu şarttır.
Şimdi hiç vakit kaybetmeden Eczacı odası, üyeleri ile toplanmalı ve kamuoyunda yankı bulacak demokratik eylemleri planlamalıdır.


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat