01.02.2008
Basın Açıklaması
AKP VE MHP’NİN ANTİ-LAİK, GERİCİ GİRİŞİMİNE KARŞI HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ
İktidar partisi AKP ve bütün kritik aşamalardaki dayanağı MHP’nin üniversitelerde türban serbestisi adı altında Anayasa’da yapmaya çalıştıkları değişikliği kaygıyla izliyoruz. Öncelikle belirtmek isteriz ki bugünkü tartışma, topluma yansıtılmaya çalışıldığı gibi, üniversitelerdeki türban yasağının akademik özgürlükler çerçevesinde kaldırılması değildir. AKP ve MHP gibi özgürlük, insan hakları ve demokrasi taleplerine karşı en duyarsız iki siyasi akımın özgürlükler alanını genişletmek gibi bir hedefleri olmadığı açıktır. Bütün politik tarihleri boyunca düşünce, ifade, örgütlenme ve hak arama yasaklarının savunuculuğunu ve uygulayacağını yapanların türbanla ilgili düzenlemeyi özgürlükçü bir girişim olarak kabul ettirmeye çalışması inandırıcılıktan uzaktır. Öngörülen düzenlemede hizmet alan-hizmet veren ayrımının yapılacağı ve uygulamanın üniversitelerle sınırlı kalacağı iddiasının da sadece mevcut tepkileri azaltmaya yönelik taktik bir savunma olduğu açıktır. Türbanla ilgili yıllardır yürütülen tartışmalar bir yana, AKP üyesi politikacıların son günlerde yaptıkları açıklamalar uygulamanın diğer öğretim kurumlarına ve tüm devlet dairelerine yaygınlaşacağını ve giderek başı açık kadınlar için bir tehdide dönüşeceğini göstermektedir. Nitekim, böyle bir düzenleme yapılmadan önce bile, AKP’nin beş yıllık iktidar döneminde yaşananlar ortadadır. Mevcut mevzuata göre yasak olmasına rağmen başta devlet hastaneleri olmak üzere kamu kurumlarında türban takılması hızla yaygınlaşmıştır ve yasaları uygulamakla görevli olan AKP bürokratları tarafından önlenmek bir yana görmezden gelinmekte; hatta teşvik edilmektedir. Bu durum önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeleri gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin iki yüz yıllık modernleşme sürecinde laiklik/sekülerleşme sorunu tam anlamıyla çözülememiştir ve bugünkü uygulamalar da bir dizi problemi taşımaktadır. Bunların başında İslamiyet’in belirli bir mezhebinin yorumlarını esas alan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devletin örgütlenmesi içinde yer alması; başta Alevilik olmak üzere diğer bütün mezhep ve dinlerin devlet tarafından resmi olarak tanınmaması; sadece Sünni İslam’ın öğretildiği din derslerinin okullarda zorunlu olması gibi uygulamalar gelmektedir. Modernleşme sürecindeki bütün ilerlemelere rağmen dinin toplumsal yaşamdaki ağırlığının yaygın olarak sürdürülmesi de laikliğin önünde önemli bir engel olarak durmaktadır. Ancak bütün bu sıkıntılar ülkemizin Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve Cumhuriyet döneminde ilerleyen laik birikiminin önemini ortadan kaldırmamakta; tersine daha önemli kılmaktadır. Bugün gerekli olan laikliğin daha da derinleştirilmesi, yaygınlaştırılması ve dinin toplumsal yaşamın dışında bireysel pratiklerle sınırlanmasıdır. AKP ve MHP’nin oluşturduğu “Kutsal İttifak”ın yapmaya çalıştığı ise tam tersidir. Ülkemizin laik birikimi sistemli ve ısrarlı bir biçimde aşındırılıp, bütün toplumsal yaşam dini kurallara göre düzenlenmeye çalışılmaktadır. Diğer yandan; laikliğe yönelik bu son girişimin sahipleri olan AKP ve MHP’nin 12 Eylül askeri diktatörlüğünün resmi ideolojisi olan Türk-İslam sentezinin ikiz kardeşleri olması siyasi tarihimiz açısından son derece ibret vericidir. Sadece bu olgu bile laikliğin savunulmasının askeri/militer girişimlere bel bağlanarak mümkün olmadığını göstermektedir. Laiklik; demokrasinin, insan haklarının, düşünce, ifade ve bilimsel özgürlüğün olmazsa olmaz koşuludur. Laikliğe en çok ihtiyaç duyanlar özgürlük, eşitlik, insanca yaşanacak bir dünya talebiyle mücadele eden sivil yurttaşlardır ve laiklik ancak onların mücadelesiyle savunulup ilerletilebilir. Bu mücadele için gerekli tecrübe ve güç bu topraklarda laiklik hedefiyle iki yüz yıldır yürütülen mücadele birikimindedir. Biliyor ve inanıyoruz ki; bu birikimin AKP ve MHP’nin oluşturduğu “Kutsal İttifak” eliyle teslim alınması mümkün değildir. İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu’nu oluşturan bizler, bugün gündemde olan anti-laik, gerici girişime karşı bütün üyelerimizle birlikte mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
İSTANBUL MESLEK ODALARI KOORDİNASYONU |