IMF ile izleme dönemi, ‘harcamaları kısacağız’ sözüyle başladı
IMF ile sürdürülen stand-by’da Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, IMF Türkiye masası şefi Lorenzo Giorgianni ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek (soldan sağa) aktif olarak çalışmıştı. FOTOĞRAF: RIZA ÖZEL / AA
ANKARA - Türkiye, 19. Stand-By Anlaşmasını tamamladığı Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) ‘Program Sonrası İzleme’ sürecine geçti. IMF’nin kotasından yüksek borçlu ülkelerin mali durumlarını otomatik olarak izlemesine dayanan sistem, olası yeni ihtiyati stand-by anlaşması sürecinden bağımsız işleyecek. Türkiye, IMF ile anlaşmayı; harcamaları kısma, personel alımını ve maaşları düşük tutma, özelleştirme yapma, elektriğe otomatik zam sözleriyle tamamladı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz imzasıyla IMF’ye sunulan Niyet Mektubu’nda yeni döneme ilişkin sözler verildi.
IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun 3 milyar 644 milyon dolar tutarında kredi içeren üç gözden geçirmenin birleştirildiği yedinci gözden geçirmeyi onaylamasıyla Türkiye ilk kez bir IMF programını tamamlamış oldu. Bundan sonraki süreçte taraflar mevcut dönem ile gelecek ihtiyaçlarını belirleyecek. Sürecin en az birkaç ay sürmesi bekleniyor. Ardından, kredi çekiminin isteğe bağlı olduğu ihtiyati stand-by anlaşmasının gündeme gelmesi bekleniyor.
BOTAŞ bütçeyi sarstı
Mektupta, merkezi yönetim harcamalarındaki hızlanmanın frenlenmesindeki güçlükler, emekli aylıklarının ve özel hastaneler başta olmak üzere sağlık harcamalarının öngörülenden fazla artması ve otomobil ile tütün başta olmak üzere bazı ürünlere yönelik talebin zayıf kalmasının etkisiyle tüketime bağlı vergi gelirlerinin azaldığına işaret edildi. Mektupta ayrıca, “Bu nedenle 2007 nisan, ağustos ve aralık sonu kamu maliyesi hedefine ulaşılamamıştır. Buna ilaveten, büyük bir enerji KİT’inin vergi borçları ve ödeme performansındaki olumsuzluklar da gelirleri menfi etkilemiştir” denilerek BOTAŞ’ın mali durumunun bütçeyi etkilediği ifade edildi.
Küresel dalga nedeniyle büyüme hedefinin yüzde 4.5’e indirildiğine işaret edilen mektupta, 2008’de, cari işlemler açığının GSYH’ye oranının temelde petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle bir miktar yükselerek, yüzde 6.5 civarında gerçekleşmesinin beklendiği vurgulandı. 2008’de doğrudan yabancı yatırımların, devam eden birleşme ve satın alma faaliyetleri ile yeniden canlanan özelleştirme uygulamalarının desteğiyle, cari işlemler açığının dörtte birinden fazlasını finanse etmesi beklentisi de aktarıldı.
Öncelik harcama hedefi
Son yıllarda elde edilen yüksek faiz dışı fazlanın, borcun GSYH’ye oranında, enflasyonda ve reel faizlerde sağlanan düşüşün ardındaki temel unsur olduğu anlatılan mektupta, bu sayede kamu maliyesinin artık çok daha güçlü konumda olduğu savunuldu. Bu durumun, bugüne kadar maliye politikasının temel göstergesi olan, GSMH’nin yüzde 6.5’i seviyesindeki faiz dışı fazla hedefi yerine, açık bir orta vadeli mali çerçeve ortaya konulması imkânını sağladığı belirtilen mektupta, “Söz konusu mali çerçeve, borcun azaltılması hedefine odaklanacak ve harcama hedeflerine ulaşmaya yönelik güçlendirilmiş kurumsal düzenlemeler içerecektir” denildi. Finansal işlemler ve istihdam üzerindeki vergi yükünün zaman içinde hafifletilmesine imkân sağlanabilmesi için, harcamaların kontrol altında tutulmasına ve vergi idaresinde iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Maliyet yüzde 0.5’i aşmayacak
2008 revize bütçe hedefinin, 2007 yılı gerçekleşmeleriyle paralel olarak, GSYH’nin en az yüzde 3.5’i oranında faiz dışı fazla elde edilmesi olduğu bildirilen mektupta, “Ekonomideki yavaşlama eğilimi dikkate alındığında, istihdam piyasası reformları ile bazı öncelikli yatırım projelerinin hızlandırılmasına imkân sağlamak için revizyon ihtiyacı doğmuştur. Bu kalemlerin yaratacağı ek maliyet, toplamda GSYH’nin yüzde 0.5’ini aşmayacaktır” denildi.
Bu hedeflerin yakalanabilmesi için gelirleri artırmak amacıyla, akaryakıt ve tütün ürünlerine uygulanan maktu vergilerin ayarlanması ile gelir idaresinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere birtakım tedbirler alındığı anımsatılan mektupta, “Ayrıca, her ne kadar gelir hedeflerine ulaşılacağına dair inancımız tam olsa da, gelirlerin tahminlerin altında kalması ya da ‘kamu iktisadi teşebbüslerinin fiyatlamalarına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere’ diğer bütçe varsayımlarının gerçekleşmemesi halinde, ilave tedbirler uygulamaya konulacaktır” denildi.
Harcamaların, GSYH’ye oran olarak, 2007 yılı gerçekleşmelerine göre bir miktar daha düşük kalması beklentisi aktarılan mektupta, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yapılan son fiyat ayarlamalarının, KİT’lerin 2008 yılı gelirlerini GSYH’nin yüzde 0.4’ü kadar iyileştirmesinin beklendiği kaydedildi. İstihdam paketinin de anlatıldığı mektupta, “İstihdam paketinin bu yılın bütçesine olan maliyetinin GSYH’nin yüzde 0.25’inden daha düşük seviyede kalması temin edilmiştir” denildi.
Sağlığa yeni katkı payları geliyor
Kısa vadede (2009), borç seviyesinin öngörülerin altına inmesi halinde dahi, faiz dışı fazla hedeflerinin muhafaza edileceği belirtilen mektupta, sağlık harcamalarının azaltılması için alınan önlemlere işaret edilerek, şu bilgiler verildi:
“Ayakta tedavi hizmetlerinden, hizmet basamağına göre artan oranlarda farklılaştırılmış katkı payı alınmasına ilişkin duyuru yakın zamanda yapılacaktır. Katkı payları birinci basamak sağlık hizmetleri için 0-2 YTL arasında, ikinci basamak sağlık hizmetleri için 5-10 YTL aralığında ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri için de 8-10 YTL aralığında olacaktır. Sevk alınması halinde, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinden alınan katkı paylarına yüzde 100 oranında iskonto uygulanacaktır.”
Sektörel vergi indirimi yok
KİT’lerden ayrılanların en fazla yüzde 10’u kadar yeni eleman istihdam edilmesine devam edileceği ve maktu vergiler ile KİT ürün fiyatlarının program varsayımlarıyla uyumlu olmasının sağlanacağı ifade edilen mektupta, “Aksi takdirde, telafi edici tedbirler uygulamaya konulacaktır. Katma Değer Vergisi’nin veya Gelir Vergisi’nin yapısını bozacak sektörel vergi indirimlerinden ve kamu maliyesinin saydamlığına ve mali disipline zarar verecek bütçe dışı fon tesis edilmesi uygulamasından kaçınılacaktır” denildi.
Emeklilere kötü haber
Sosyal güvenlik reformunun ekim ayında yürürlüğe gireceği belirtilen mektupta, “Yeni yasanın yürürlüğe girmesi öncesinde, emekli maaşlarında yapılacak ayarlamaların yeni kanunda yer alan endeksleme katsayılarının öngördüğü artış oranlarını aşmaması temin edilecektir” denildi.
Vergi uyumunu artırmak amacıyla, büyük vergi usulsüzlüklerine verilen cezaların, 2008 yılı sonuna kadar yaptırımların güçlendirilmesi anlayışıyla gözden geçirileceği belirtilen mektupta, hapis cezalarının para cezasına çevrilebilme imkânının 2008 yılı sonuna kadar kaldırılacağı ve fatura kesimini denetlemek amacıyla kontrol mahiyetinde alışveriş
yapan denetim ekiplerinin güçlendirileceği kaydedildi.
İstihdamın ve ücret politikalarındaki değişikliklerin daha etkin bir biçimde izlenmesi yoluyla personel harcamalarının toplam kamu harcamaları içerisindeki payını azaltacak bir kamu personel reformunu yapılacağı bildirilen mektupta, elektrikte otomatik fiyatlandırma sisteminin 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilen mektupta, ‘Belediyelerin sokak aydınlatması dahil gecikmiş borçlarının çözümlenmesine ve elektrik sektörünün mali performansı üzerinde önemli olumsuz etkisi olan teknik kayıp ve kaçakların azaltılmasına yönelik detaylı bir eylem planı üzerindeki çalışmalar sürmektedir’ denildi. Mektupta şartlar elverdiği takdirde Halkbank’ta ikincil bir halka arzın yapılacağı da ifade edildi.
(Radikal)