2010 yılı Aralık ayının son günlerinde yaşadığımız sıkıntılarla ilgili bilgi almak için odamıza başvuruda bulunmuştuk. Bunun sonucunda yönetimin de bizden farklı olmadığını anlayınca işe ciddiyet katarsak belki daha iyi bir sonuç alabiliriz diye çok kısa bir zaman dilimi içinde 50 civarında eczacı arkadaşımıza ulaşarak imzalı kaşeli dilekçeler topladık, odamız vasıtasıyla TEB’e ulaştırdık.

Amacımız içinde bulunduğumuz durumla ilgili bilgilenmek bilgilendirilmekti. Sonuçları bizleri yakından ilgilendiren kararları Odalarımızın veya TEB’in hangi gerekçeyle kabullendiklerini merak etmiştik. Fakat aradan bunca süre geçmesine rağmen hiçbir geri dönüş olmadı. Üstelik bu dilekçelerin gündeme alınıp alınmadığı konusunda da kuşkularımız oluştu. Bunun üzerine bize destek veren arkadaşlarımız başta olmak üzere merak edenlere şunu söylemek istiyoruz. Bizi sürekli birlik olmaya, aykırı ses çıkarmamaya ve kendilerine destek vermeye çağıran TEB bizi yanıtsız bırakıyor ve saymıyor.

Bizi yani eczanesindeki eczacıyı saymadığı gibi kendilerini oraya oturtan yöneticileri de saymıyor. Zamanı geldiğinde tekrar koltuklara talip olduklarında destek istediği örgütü işi bitince önemsemiyor. Bunca sıkıntıyı göre göre eczacının yok oluşuna pasif kalmakla destek veren TEB yöneticileri o koltuklarda sıkılmadan nasıl oturuyor ve en önemlisi gece başlarını yastığa koyduklarında nasıl uyuyorlar. Bizce insanın en zor savaşı kendi vicdanıyla olanıdır. Hodri meydan.

İLAÇ DENİZLİ EKİBİ. 15:20

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat