Kamu kurumları, kamu ihale kanunu "doğrudan temin" yöntemi ile nasıl deliyorlar? İşte devleti böyle zarara uğratıyorlar..?

Stratejikboyut

Ülkemizde; kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan yahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemek için ihale yasaları çıkarılmıştır.

İhale yasaların çıkarılmasını amacı kamu kaynağının etkili, verimli ve ekonomik kullanılmasıdır. Çıkarılan kanunların amacı bu olmasına rağmen uygulama bunun aksine işlemektedir.

İhale yasaları yolsuzluğun en çok yapıldığı alanlar olmuştur. Çürük binalar, işe yaramayan mallar, işlemeyen hizmet alımları ve piyasa rayicinden daha yüksek fiyatlarda alınan mallar kamu ihale sisteminin iyi işlemediğinin en iyi göstergesidir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ihtiyaçları karşılamadığı için ve Avrupa Birliği uyum süreci gereği olarak Devlet İhale Yasası yerine 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu çıkarıldı.

Kamu İhale Kanunu amacı da kamu kaynağının etkili, verimli ve ekonomik olarak kullanılmasıdır. Kanun kapsamındaki kamu idarelerinin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür.

Kanunun temel ilkeler başlıklı 5. maddesinde ihalelerde uygulanacak temel ilkeler belirlenmiştir.

Kanun kapsamındaki kamu idareleri bu ilkelere uymak zorundadır. Temel ilkelere uymak kamu kurumları için emredici hukuk kuralıdır. Kamu idareleri temel ilkelerin aksine bir işlem yapamazlar. İhale sürecinde temel ilkelere göre işlem yapmaları gerekir.

Temel ilkeleri kısaca özetlersek; “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.”

Temel ilkeler kamu ihale kanunun çıkarılış amacını belirtiyor. Avrupa Birliği'ne aday olan ülkemize Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak ihale yasası çıkarılmıştır. İhale yasası mantık Avrupa Birliği standartlarını sağlayacak şekilde oluşturulmuştur. Ancak uygulamada idarecilerimiz yasayı uygulamak istedikleri şekilde uygulamaya çalışmışlardır. Yasaya aykırı uygulamalardan kaçınmamışlardır. İhale yasası yolsuzlukları önlemek, kamu kaynağının etkili, verimli ve ekonomik kullanmak amacıyla yasalaştırılmıştır.

Kamu ihale kanundaki kim boşluklardan dolayı ihale sistemimiz iyi işlememektedir. Yasadaki kim düzenlemeler yolsuzluk yapılmasına neden olmaktadır. Bu yazımızda ihale yasasında yolsuzluk yapılmasına sebep olan kanunun maddesi irdelenecektir. Yazımız temelde yasasının ikinci kısmındaki ihale usulleri üzerine yoğunlaşacaktır.

Doğrudan temin ya da kamu idarelerin ihale kanuna uymamak için kullandıkları usul.

Doğrudan temini düzenleyen yasasının 22. maddesinde: “Aşağıda belirtilen hallerde ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabilir.

Bu maddeye göre yapılacak alımlarda, ihale komisyonu kurma ve 10 uncu maddede sayılan yeterlik kurallarını arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak ihtiyaçlar temin edilir.”

Bu maddenin kanununa konulmasındaki amacı idarenin acil ihtiyaçlarını karşılamak ve özelliğinden dolayı temin edilmesi güç olan ihtiyaçlarını zamanında karşılamaktır. Ancak uygulamada kamu idareleri ihale kanununa uymamak için genelde doğrudan temin usulü kullanmaktalar.

Doğrudan temin usulünde kamu ihale yasasının prosedürlerini yerine getirmek gibi zorunluluk yoktur. Bunun yerine ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak ihtiyaçlar temin edilir. Asıl problem burada kaynaklanmaktadır.

Kamu idareleri, piyasa fiyat araştırmasını ciddi olarak yapmamaktalar. Kamu idaresi, piyasa fiyatı araştırması yapmak yerine ihtiyacını karşılamak istediği firmadan fiyat teklifi almakta ve ihtiyacını o firmada karşılamaktadır. Genelde bir kamu idaresi tüm ihtiyaçların aynı firmada karşılamaktadır.Yani doğrudan temin de kamu ihale yasasını 5. maddesinde sayılan rekabet ilkesi işlememektedir. Bunun yerine idareler kendileriyle çıkar ilişkisi içinde oldukları firmalarda ihtiyaçlarını karşılamaktalar.

Doğrudan temin usulün ikinci bir problem olan noktası ise 22. maddenin d bendine göre belli bir miktara kadar idarelerin doğrudan temin ile ihtiyaçların karşılayabilmeleridir. Kamu İhale Kurulu her yıl bu miktarı yayınladığı tebliğ ile belirlemektedir. Ancak kamu idareleri ihtiyaçların 22. maddenin d fıkrasına kapsamına almak için kısımlara bölmektir. Kamu ihale yasasının öngördüğü ihale usullerinde kaçınmak için kamu idareleri ihtiyaçlarını kısımlara bölmekteler. Böylece doğrudan temin usulü devreye girmektedir. Kamu ihale yasasının 5. maddesinde sayılan ilkeler ihlal edilmiş oluyor. Ayrıca kamu kaynağı israf edilmiş oluyor.

Doğrudan temin usulünün yukarıda belirttiğimiz problemleri kamu ihale yasasının hakkıyla uygulanmasını engellemektedir. Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde çıkarılan yasa amacında saptırılmış oluyor. Kıt olan ülkemizin kaynakları doğrudan temin usulüyle israf edilmektedir. Bu konuda yüce meclis gereken yasal düzenlemeyi yapması gerekir. Doğrudan temin usulünün ülkemizin koşullarına uygun olacak şekilde yeniden düzenlenmek gerekiyor.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat