2008 yılı Programı
18 Ekim 2007 Gün ve 26674 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 15 Ekim 2007 Gün ve 2007/12701 Sayılı 2008 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Ekidir
9. Sosyal güvenlik sistemine yapılan bütçe transferlerinin GSYİH’ya oranının 2007 yılı seviyesi civarında tutulması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, kayıtdışı istihdamı azaltacak ve prim tahsilatlarını artıracak tedbirler alınacaktır.
10. Genel sağlık sigortası sisteminin mali sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla sağlık harcamaları kontrol altına alınacaktır.
11. Gerek sosyal güvenlik sistemi içindeki kayıp ve kaçakların azaltılması, gerekse faturaların elektronik ortamda takibinin sağlanması yoluyla sağlık harcamalarının düzenli olarak izlenebilmesi, hastane–doktor–eczacı–sigortalı gibi sistemin tüm paydaşlarına ait detaylı bilgilere anlık ulaşılabilmesi ve denetimin kolaylaştırılmasını teminen sosyal güvenlik sistemi bilgi işlem altyapısı güçlendirilecektir.
1999 yılında başlatılan sosyal güvenlik reformu sonrasında 2000 yılında düşen ve izleyen yıllarda yeniden artış trendine giren sosyal güvenlik kuruluşlarına yönelik bütçe transferinin GSYİH’ya oranının 2007 yılında yüzde 5,13 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu oranın bir önceki yıla göre GSYİH’nın yüzde 1,16’sı oranında artmasında 2006 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Bağ-Kur prim borçlarının yeniden yapılandırılması sonucu elde edilen gelirlerin düşmeye başlaması ve yeniden yapılandırmadan yararlanan kişilerin emekli olmaları sonucu sigorta giderlerinin artması, emekli aylıklarına 2007 yılında programda öngörülenin üzerinde zam yapılması ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması sonucu sağlık harcamalarının artması gibi faktörler etkili olmuştur.
2007 yılında sosyal güvenlik kuruluşlarına ek ödeme dahil 12,1 milyar YTL’si Devredilen SSK’ya; ek ödeme dahil 8,7 milyar YTL’si Devredilen Bağ-Kur’a; ek ödeme, faturalı ödemeler ve ek karşılıklar dahil 12,4 milyar YTL’si Devredilen Emekli Sandığına olmak üzere toplam 33,2 milyar YTL transfer yapılacağı tahmin edilmektedir. Toplam bütçe transferinin GSYİH’ya oranının da yüzde 5,13 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir.
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında 2007 yılında önceki altı aylık enflasyonu yansıtacak şekilde Ocak ayında yüzde 4,7; Temmuz ayında ise yüzde 2,18 artış yapılması öngörülmüş olmakla beraber enflasyon hedefinin üzerine çıkılması nedeniyle, söz konusu artışlar Ocak ayında yüzde 6,33; Temmuz ayında ise yüzde 3,87 olarak gerçekleşmiştir.
Asgari ücret 1 Ocak – 30 Haziran 2007 dönemi için yüzde 5,9 oranında artırılarak brüt 531 YTL’den brüt 562,5 YTL’ye, 1 Temmuz – 31 Aralık 2007 dönemi için ise yüzde 4 oranında artırılarak brüt 585 YTL’ye yükseltilmiştir. Bağ-Kur gelir basamakları da 1 Ocak 2007’den itibaren geçerli olmak üzere yüzde 10,2 artırılmıştır.
2007 yılında tedavi ve ilaç harcamalarının kontrol altına alınmasına yönelik olarak aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır:
2006 yılında çıkarılan Bütçe Uygulama Talimatıyla belirlenen tedavi fiyatları 15 Haziran 2007 tarihine kadar yürürlükte kalmış, 25 Mayıs 2007 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğiyle de büyük ölçüde 2006 yılı fiyatları korunmuş ve pozitif liste uygulamasına devam edilmiştir. Yine, 2005 yılında Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türk Eczacıları Birliği
(TEB) arasında imzalanan ve ilaç fiyatlarında ortalamada yüzde 10 civarında indirim sağlayan protokolun süresi 30 Haziran 2007 tarihine kadar uzatılmıştır. Daha sonra, SGK ve TEB arasında Temmuz 2007’den itibaren yürürlüğe girmek üzere bir yıl süreli yeni bir protokol imzalanarak ilaçta fiyat indirimi uygulamasına aynı şekilde devam edilmiştir. Ayrıca, 22 Eylül 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ uyarınca Fiyat Değerlendirme Komisyonu toplanarak yeni dönemde ilaç fiyatlarının belirlenmesine esas teşkil edecek baz döviz kurunu belirlemiştir. Böylece, ilaç fiyatlarında yüzde 7,77 oranında düşüş sağlanmıştır.
25 Mayıs 2007 tarihli Mükerrer Resmî Gazetede yayımlanarak 15 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğiyle (SUT) Devredilen Emekli Sandığı mensupları gibi, Devredilen SSK ve Devredilen Bağ-Kur mensuplarının da SGK’yla sözleşmeli üniversite hastanelerine doğrudan gidebilmesi, tedavi giderlerinin SGK’ca bu sağlık tesislerine ödenmesi ve gerek ayaktan gerekse yatarak tedavilerde sözleşmeli özel sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebilmesi imkanı sağlanmıştır. Bu düzenlemenin 2008 yılı için harcama baskısı yaratacağı düşünülmektedir. Sevk zincirine uyulmaması, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında yaygınlaştırılması hedeflenen aile hekimliği sisteminin amaçlarıyla örtüşmemektedir. Söz konusu tebliğle ayrıca, yatan hastalar için kullanılacak ilaç ve malzemelerin hastanelerce temin edilmesi zorunluluğu getirilmiş, böylece hastaların ve yakınlarının ilaç ve malzeme temininde yaşadıkları sıkıntıların önlenmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak, tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol vb. gibi uzun süre ilaç kullanılmasını gerektiren hastalıklarda rapor ve sadece bir kez reçete düzenlenmesiyle hastaların iki yıl boyunca ilaçlarını her seferinde yeniden muayene olmak zorunda kalmadan ve reçete yazdırmadan doğrudan eczaneye giderek üçer aylık dozlarda alabilmesi imkanı getirilmiştir.
2008 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi hedeflenen sosyal güvenlik reformuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar halen devam ettiği ve reformun parametreleri henüz tam olarak belirlenmemiş olduğu için 2008 yılı programının finansman dengelerinde reformun etkisi dikkate alınmamıştır. Dolayısıyla, sağlık harcamaları kapsamında sadece Devredilen SSK, Devredilen Bağ-Kur ve Devredilen Emekli Sandığının sağlık harcamaları yer almaktadır.
İmalat Sanayii
İlaç sektöründe, AB mevzuatına uyum çerçevesinde birçok konuda düzenleme yapılmıştır. İlaca erişimi kolaylaştıran uygulamaların kamuya getirdiği maliyetin azaltılmasına yönelik tasarruf tedbirleri çerçevesinde, ilaç fiyatlandırma sistemine yeni düzenlemeler getirilmiştir. 2006 yılında, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası verilerine göre Türkiye reçeteli ilaç tüketimi değer olarak yüzde 11,5 büyüyerek 9,5 milyar YTL’ye, miktar olarak yüzde 7,5 büyüyerek 1,2 milyar kutuya ulaşmıştır. Kişi başı ilaç tüketimi 2006 yılında 92 ABD doları olmuştur. Yurt içi tüketim 2007 yılının ilk altı ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, miktar olarak yüzde 7,7, değer olarak ise yüzde 22 oranında büyümüştür. İlaç sektöründe, 2006 yılında 3 milyar ABD doları değerinde ithalat, 311 milyon ABD doları değerinde ihracat yapılmıştır. Sektörün sorunlarının çözümü için özerk bir kurumsal yapılanmaya ihtiyaç bulunmaktadır.
Son yıllarda yürütülen etkili politikalarla sağlık sektöründeki insangücü ve fiziki altyapı konularında gelişme kaydedilmiş olmakla beraber, henüz ülkenin ihtiyaçlarını karşılar düzeye ulaşılamamıştır. Bunun başlıca nedenleri; fiziki altyapı ve sağlık personelinin yetersizliği ve bölgeler ile il ve ilçe merkezleri arasındaki dengesiz dağılımı, koruyucu sağlık hizmetlerinin yeterli düzeye ulaşmamış olması, hizmete erişim ve finansmana ilişkin sorunlar, etkili bir sevk zincirinin oluşturulamaması ve toplumdaki sağlık bilincindeki eksikliktir.
TABLO:IV. 47- Nüfusa İlişkin Temel Sağlık Göstergeleri
|
2005 |
2006 |
2007(1) |
AB (2) |
Nüfus Artış Hızı (Binde) |
12,6 |
12,4 |
12,1 |
3,1 |
Bebek Ölüm Hızı (Binde) |
23,6 |
22,6 |
21,7 |
5,17 |
Toplam Doğurganlık Oranı |
2,19 |
2,18 |
2,17 |
1,5 |
Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi (Yıl) |
71,3 |
71,5 |
71,7 |
78,4 |
Ülkemizde nüfusa ilişkin temel sağlık göstergelerinde iyileşme olmakla birlikte, henüz gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşılamamıştır. 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre 1998-2003 döneminde bebek ölüm hızı yaklaşık binde 29’dur. 2007 yılında ise bu oranın binde 21,7 olacağı tahmin edilmektedir. Aynı araştırmaya göre, bebek ve beş yaş altı ölüm hızlarında bölgeler arası ve kent-kır ayrımında farklılıklar gözlenmektedir. Çocukların hayatta kalma olasılığı ile annelerin eğitimi arasında güçlü bir ilişki görülmektedir. Hiç eğitimi olmayan ya da ilköğretim birinci kademeyi tamamlayamayan annelerde bebek ölüm hızı binde 51 iken, eğitim seviyesi ilköğretim ikinci kademe ve üzeri olanların bebek ölüm hızı binde 18’dir.
2005 yılında yapılan Ulusal Anne Ölümleri çalışmasına göre ülkemizde anne ölüm oranı, 100.000 canlı doğumda 28,5’tir. Bu oran kent merkezlerinde 20,7 iken, kırsal alanda 40,3’tür. Bölgeler arasında belirgin fark görülmekte olup, Batı Anadolu’da bu oran 7,4 iken, Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu’da 68,3’tür. Anne ölümlerinin yüzde 61,6’sında sorunun geç fark edilmesi, doğum öncesi bakımın alınmaması, eksik tanı ve kadın doğum uzmanlarının başarısızlığı, sağlık merkezlerine uzakta yaşanılması gibi bir veya daha fazla önlenebilir faktör mevcuttur. Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında yapılan Sağlık Arama Davranışı Araştırması kapsamında, seçilmiş bölgelerde doğum öncesi bakım ve doğum hizmetinden yararlanmayı etkileyebilecek algılar araştırılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, ekonomik koşullar, sağlık güvencesinin olup olmaması, sosyo-kültürel özellikler ile daha önceki doğumlarda sağlık personeli ile yaşanmış olan olumsuz durumlar doğumun yeri hususunda belirleyici olmaktadır.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı diğer yaş gruplarına göre daha hızlı artmaktadır. 2005 yılından 2050 yılına kadar olan dönemde, 0-14 yaş grubu nüfusun yüzde 16,7 azalması, 15-64 yaş grubu nüfusun ise yüzde 31,9 oranında artması beklenmektedir. Aynı dönemde, 65 ve 75 üzeri yaş grubu nüfusun sırasıyla yüzde 316,2 ve yüzde 421,6 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Yaş gruplarında görülmesi beklenen söz konusu değişimler uzun vadede hastalık yükü profilini değiştireceğinden, sağlık personelinin sayısı ile uzmanlık dağılımlarının gözden geçirilmesi ve tedavi edici hizmetlerin yanı sıra uzun süreli bakım hizmetlerinin geliştirilmesi önem arz etmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya çapında yetişkin ölümlerinin yüzde 10’una sebep olan tütün kullanımı, ikinci önemli ölüm sebebi olarak kabul edilmektedir. 2006 yılında yapılan Aile Yapısı Araştırmasına göre, Türkiye genelinde 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin yüzde 33,4’ü sigara kullanmakta olup, en fazla kullanan grubun yüzde 41,5 ile 25-34 yaş grubu olduğu görülmektedir. Erkeklerde sigara kullanım oranı yüzde 50,6 iken, kadınlarda bu oran yüzde 16,6’dır.
Sağlık Bakanlığı tarafından koruyucu sağlık alanına ilişkin olarak “Bağışıklama Programı”, “İshalli Hastalıkların Kontrolü Programı”, “Akut Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Kontrolü Programı”, “Anne Sütünün Özendirilmesi ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı”, “Neonatal Tarama Programı”, “Demir Gibi Türkiye Programı” ve “Cinsel Sağlık/Üreme Sağlığı” gibi programlar yürütülmektedir. Ancak, bu programlara rağmen koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ihtiyacı sürmektedir.
TABLO:IV. 48- Sağlıkta Fiziki Mekan Göstergeleri
|
2005 |
2006 |
2007 (1) |
AB (2) |
Yatak Sayısı |
192 658 |
196 667 |
201 600 |
- |
Yatak Başına Düşen Nüfus |
374 |
371 |
366 |
171 |
Yatak Kullanım Oranı (Yüzde) |
64,5 |
64,4 |
- |
77,5 |
Hastane yatak kapasitesinin yüzde 67’si Sağlık Bakanlığına, yüzde 15’i üniversitelere, yüzde 6,9’u özel sektöre aittir. En yüksek yatak işgal oranı ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerinde görülmekte olup, bunun en belirgin nedeni bu branşta hasta yatağı kapasitesinin düşük olmasıdır.
Yatak sayısında yıllar itibarıyla artış görülmekle beraber yeterli seviyeye ulaşılamamış olup, ülke genelindeki dağılım sorunları devam etmektedir. 2002-2006 döneminde yatak kapasitesi yüzde 10,4 artmıştır. İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesine göre, yatak başına düşen kişi sayısı en gelişmiş olan bölgede 363 iken, en az gelişmiş olan bölgede ise 800’dür. Yatakların bölgeler arasında dengesiz dağılımı, sağlık personelinin de dengesiz dağılımına yol açan faktörlerden biridir.
Sağlık hizmetlerine olan talep her yıl artmakta olup, 2002-2006 döneminde yataklı tedavi kurumlarında yapılan muayene sayısı yüzde 74,9, sağlık ocaklarındaki muayene sayısı ise yüzde 86,4 artmıştır. Muayene sayısının artışında başta yeşil kartlı hastaların ayakta tedavi ve ilaç masraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanması, kamu hastanelerinin tek çatı altında toplanarak hizmet sunumundaki farklılıkların azaltılması, özel sektör sağlık hizmetlerinden faydalanmanın kolaylaştırılması, birinci basamakta hizmet sunumunun iyileştirilmesi etkili olmuştur. Özellikle sağlık ocaklarında “her hekime bir oda” ilkesi çerçevesinde yapılan iyileştirmelerle artan hizmet verimliliği sonucunda, muayene sayısında belirgin artış gözlenmiştir.
Diğer taraftan, birinci basamaktaki iyileştirmelere ve sevk oranlarının azalmasına rağmen halen sürmekte olan altyapı, personel ve kalite yetersizlikleri ile sevk zincirinin tam anlamıyla çalıştırılamaması, hastaların hizmet maliyetleri daha yüksek olan ikinci ve üçüncü basamağa yönelmesine sebep olmakta ve poliklinik hizmetlerine olan yoğun talep hastanelerin hizmet kalitesini düşürmektedir. 2002-2006 döneminde hastanelerde verilen muayene hizmetlerinin içinde, yatan hastaların oranı yüzde 4,4’ten yüzde 3,6’ya düşmüştür.
Devlet hastanelerinin tamamında hasta hakları birimleri açılmıştır. Hekim seçme hakkı uygulaması 2004 yılında 11 hastanede başlatılmış olup, 2007’nin ilk yarısında 400 hastaneye yükselmiştir.
TABLO:IV. 49- Sağlık İnsan Gücü Göstergeleri
Kaynak: Sağlık Bakanlığı, DPT, ÖSYM, WHO
Sağlık personeli sayılarında iyileşme olmakla birlikte, ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye henüz gelinememiş olup, bölgeler arasında dengesiz dağılım sorunu önemini korumaktadır. Devlet hizmet yükümlülüğü ve sözleşmeli personel uygulamasıyla yardımcı sağlık personeli ve pratisyen hekim dağılımındaki iyileşmeye rağmen, uzman hekim dağılımında yeterli düzelme sağlanamamıştır. Tıp fakültelerinde asistanlar hariç öğretim elemanı başına düşen tıp öğrencisi sayısı ülkemizde 3,6 iken, bu oran Almanya’da 22,5, İtalya’da 11,8, Finlandiya’da 5,1’dir. Hekim açığının azaltılması için 1992 yılından itibaren yeni tıp fakülteleri açılmıştır. Ancak, 1992 yılında 24 adet tıp fakültesine 4.852 öğrenci kayıt yaptırmış iken, 2006 yılında 46 adet tıp fakültesine 4.813 öğrencinin kayıt yaptırdığı görülmüştür. AB ülkelerinde yüz bin kişiye düşen tıp fakültesi mezun sayısı 9,3 iken, bu rakam ülkemizde 2000 yılında 7,5’ten, 2006 yılında 6’ya düşmüştür. Bu düşüşün devam etmesi durumunda gelecek yıllarda hekim açığı daha da artacaktır. Aynı şekilde personel açığı belirgin olan hemşirelerde ise, AB ülkelerinde yüz bin kişiye düşen hemşire mezun sayısı 28 iken, ülkemizde bu oran yıllar itibarıyla artış göstermekle beraber sadece 5,6’dır.
Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılması, aile hekimliği sisteminin hayata geçirilmesi, Genel Sağlık Sigortası sisteminin oluşturulması, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erişiminin kolaylaştırılması ile kalitesinin artırılmasını amaçlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı sürdürülmektedir. Aile hekimliği modeline geçilmesi ve etkili bir sevk zincirinin oluşturulması, hastanelerin etkinliğinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi açısından önem arz etmektedir. Halen 12 ilde uygulanmakta olan aile hekimliği sisteminin, 2008 yıl sonu itibarıyla 59 ile yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
2006 yılında sağlık sigortası kapsamındaki nüfusun oranı yüzde 81,6’dır. Sağlık güvencesi olmayan nüfusun sigorta kapsamına alınması ve ödeme gücü olmayanların primlerinin devlet tarafından karşılanmasını sağlayacak Genel Sağlık Sigortası sistemine 2008 yılında geçilmesi planlanmaktadır.
Kamu sağlık harcamaları 2001 yılında GSYİH’nın yüzde 4,3’ü iken, bu oran 2006 yılında yüzde 5,2 olarak gerçekleşmiş olup, 2007 yılında 5,2 olacağı tahmin edilmektedir. Bu oran AB ülkelerinde yüzde 6,5, OECD ülkelerinde ise yüzde 6,3’tür. 2000 yılında ilaç ödemelerinin kamu sağlık harcamalarına oranı yüzde 39 iken, 2006 yılında yüzde 33,5 olarak gerçekleşmiştir. Toplam sağlık harcamasının yaklaşık üçte biri olan ilaç harcamalarının etkin kullanımının sağlanması için gerekli düzenlemenin yapılması ihtiyacı bulunmaktadır.
Sağlık kurumlarından verilerin belirlenmiş standartlar doğrultusunda toplanmasını, analizini ve değerlendirilmesini sağlamaya yönelik olarak, e-Sağlık projesi kapsamında, aile hekimliğine geçen illerde Aile Hekimliği Bilgi Sistemi uygulanmaya başlanmış, Ulusal Sağlık Veri Sözlüğü hazırlanmış, Minimum Sağlık Veri Seti tanımlanarak yayımlanmıştır. Yine bu kapsamda tele-tıp sisteminin radyoloji ve patoloji alanındaki pilot uygulamasına 2007 yılı sonuna kadar başlanacaktır. Merkezi Hastane Randevu Sistemi projesinin pilot uygulamasına 2008’de 3 bölge merkezinde başlanacaktır.
Vatandaşların ekonomik ve sosyal hayata sağlıklı bireyler olarak katılımını sağlamak ve yaşam kalitelerini yükseltmeye katkıda bulunmak, sağlık politikasının temel amacıdır.
Bu amaca ulaşmak için öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, aile hekimliği sistemine geçilerek birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinleştirilmesi, altyapı ve sağlık personeli ihtiyacının karşılanması ve ülke genelindeki dağılımlarının dengelenerek bölgeler ve sosyo-ekonomik gruplar arasındaki farklılıkların azaltılması, sağlık hizmetlerinin eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle, hasta haklarına saygılı, erişilebilir, etkin ve kaliteli bir yapıya kavuşturulması, akılcı ilaç kullanım mekanizmalarının oluşturulması ve Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılarak düzenleme, planlama ve denetleme rolünün güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
Öncelik/Tedbirler |
Sorumlu Kuruluş |
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar |
Süre |
Yapılacak İşlem ve Açıklama |
Öncelik 1. Başta koruyucu sağlık ve ana-çocuk sağlığı hizmetleri olmak üzere birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilerek yaygınlaştırılacaktır. | ||||
Tedbir 1.1. |
Sağlık Bakanlığı |
MEB, |
Aralık Sonu |
Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirilmeye başlanması için halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı tüm sağlık kuruluşlarına yaygınlaştırılacaktır |
Tedbir 1.2 Toplumun ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesine yönelik hizmetler artırılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Türk Diş Hekimleri Birliği, Üniversiteler |
Aralık Sonu |
20 adet Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi kurulacaktır. |
Tedbir 1.3 |
Sağlık Bakanlığı |
MEB |
Aralık Sonu |
Hizmet alımı yoluyla helikopter ve uçak ambulans temin edilecektir. Halihazırda 4 adet olan deniz ambulanslarının sayısı 10’a yükseltilecektir. |
Tedbir 1.4 Alkol, tütün ve madde kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
Tarım Bakanlığı, MEB, |
Aralık Sonu |
“Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun”da tütün ürünlerinin paketlerinin üzerindeki sağlık uyarılarının kullanılmasına ve tütün ürünlerinin reklamı ve sponsorluğuna ilişkin gerekli değişikler yapılacaktır. Kapalı mekanlarda sigara kullanımının engellenmesine yönelik yaptırımlar etkinleştirilecektir. |
Öncelik 2. Birinci basamak sağlık hizmetleri başta olmak üzere sağlık hizmetlerine erişim olanakları iyileştirilecektir. | ||||
Tedbir 2.1 Sağlık merkezleri niteliği iyileştirilecek ve yeni kurulacakların yapımına ilişkin plan hazırlanacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
İçişleri Bakanlığı, Üniversiteler, Kızılay, |
Aralık Sonu |
Coğrafi bölge, nüfus yoğunluğu, ulaşım imkanları ve mevcut sağlık yatırımları da dikkate alınarak sağlık merkezlerinin kurulmasına ilişkin planlama yapılacaktır. |
Tedbir 2.2. Sağlık Personelinin Yurt Çapında Dengeli Bir Şekilde Dağılımı Sağlanacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Maliye Bakanlığı, |
Aralık Sonu |
Sağlık kuruluşlarının hedef nüfus, hizmet bölgesi, fiziki yapı ve hizmet sunum özelliklerini esas alan gerçekçi bir personel dağılım planı çalışması yapılacaktır. |
Tedbir 2.3. Aile Hekimliği Uygulaması Yaygınlaştırılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Yerel Yönetimler |
Aralık Sonu |
Aile hekimliği uygulaması 59 ile yaygınlaştırılacaktır. |
Tedbir 2.4 Sağlık Merkezlerinde Teşhise Dayalı Tıp Uygulamaları Yaygınlaştırılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Sağlık Kuruluşları, Üniversiteler |
Aralık Sonu |
“Sağlık Hizmetleri Finansman Yönetiminin Güçlendirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması için Altyapı Geliştirilmesi” projesi kapsamında 50 hastanede (35’i Sağlık Bakanlığına Bağlı) devam etmekte olan teşhise dayalı gruplandırma (DRG) çalışması tamamlanacaktır. |
Öncelik 3. İhtiyaç duyulan alanlarda sağlık personeli yetiştirilmesi sağlanacaktır. | ||||
Tedbir 3.1 Başta hekim olmak üzere sağlık personeli yetiştiren kurumların öğrenci kontenjanları artırılacaktır |
YÖK |
DPT, Üniversiteler |
Aralık Sonu (Devamlı) |
Başta hekimler olmak üzere ülkemizin sağlık personeli açığının giderilmesi amacıyla halihazırda eğitime devam eden üniversitelerin kontenjanları kademeli olarak artırılacaktır. Tıp fakültelerinin kontenjan artışına yönelik yatırım ihtiyaçlarına öncelik verilecektir. |
Tedbir 3.2 Sağlık personelinin niteliği geliştirilecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
MEB, |
Aralık Sonu |
Sağlık personelinin sürekli eğitimi ile mesleki yeterlilikleri geliştirilecektir. |
Öncelik 4. ‘Akılcı İlaç Kullanımı’ ilkesi etkin hale getirilecektir. | ||||
Tedbir 4.1 Akılcı ilaç kullanımına ilişkin programlar hazırlanacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Maliye Bakanlığı, |
Aralık Sonu (Devamlı) |
İlaç harcamalarının sağlık harcamaları içindeki büyüklüğü dikkate alındığında maliyetlerde etkinliğin sağlanması amacıyla öncelikle sağlık kuruluşlarının ilaç alımlarında ve tüketiminde farmaekonomik ilkelerin göz önüne alınmasına ilişkin gerekli düzenlemeler yapılacaktır. |
Tedbir 4.2 İlaç takip sistemi kurulacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Sosyal Güvenlik Kurumu, |
Aralık Sonu |
Ülke çapında geçerli bir takip sistemi kurulması ve her ilaç kutusunun merkezi bir sistemde izlenmesini sağlayacak sitemin hazırlık çalışmaları yapılacaktır. |
Öncelik 5. Sağlık hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu kurumlar yeniden yapılandırılacaktır. | ||||
Tedbir 5.1 Sağlık Bakanlığının Teşkilat Kanunu yenilenecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
Başbakanlık, |
Aralık Sonu |
Sağlık Bakanlığının sağlık sektöründeki önceliklerin belirlenmesi, hizmetlerin izlenmesi ve denetimi, kurumların akreditasyonu ve halk sağlığı işlevlerinin yönetimi konularına odaklanması amacıyla fiziki ve beşeri kaynaklarının ve örgütsel yapısının stratejik planlama ilkeleri çerçevesinde gözden geçirilerek kurumun merkez ve taşra düzeyindeki fonksiyonlarının yeniden yapılandırılması için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılacaktır. |
Tedbir 5.2 Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi yeniden yapılandırılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi, Üniversiteler |
Aralık Sonu |
Halk sağlığını korumak, hastalık risklerini azaltmak ve önlemek için hastalık etkenlerini tanımlamada ve kontrol etmede referans düzeyde hizmet sunacak bağımsız, uluslar arası benzerlerine denk bir kurum oluşturulması için gerekli mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır. |
Tedbir 5.3. Hıfzıssıhha Mektebi sağlık enstitüsüne dönüştürülecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
DPT, |
Aralık Sonu |
Hıfzıssıhha Mektebinin sağlık politikası üzerine araştırma ve geliştirme yapacak bir kurumsal yapıya dönüştürülmesi için ilk aşamada teşkilat kanunu hazırlanacaktır. |
Öncelik 6. Sağlık hizmeti sunumunda hasta hakları ve hasta memnuniyeti esas alınacaktır. | ||||
Tedbir 6.1 Hekim seçme hakkı uygulaması yaygınlaştırılacak ve hasta hakları konusunda toplum bilinçlendirilecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
MEB, |
Aralık Sonu |
Hasta hakları ve hasta memnuniyeti kapsamında vatandaşların hizmet alacağı hekimi seçme hakkından yararlanabilmesi için gereken düzenlemeler tüm sağlık kuruluşlarına yaygınlaştırılacaktır. |
Tedbir 6.2 Tıpta kötü uygulamalara ilişkin düzenlemeler yapılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Üniversiteler, |
Aralık Sonu |
Tıpta kötü uygulamalardan doğan sorumlulukların belirlenmesi ve bu tür uygulamaların engellenmesine yönelik idari ve hukuki düzenlemeler yapılacaktır. |
Öncelik 7. Hizmet kalitesini artırmak amacıyla, hastane yönetimleri idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulacaktır. | ||||
Tedbir 7.1 Kamu hastane birlikleri pilot uygulaması başlatılacaktır. |
Sağlık Bakanlığı |
Maliye Bakanlığı, |
Aralık Sonu |
Kamu Hastane Birliklerinin pilot uygulaması hakkında Kanun Tasarısının TBMM’de kabulünü takiben 3 ilde pilot uygulama başlatılacaktır. |
Öncelik 8. Ulusal sağlık bilgi sistemi etkin hale getirilecektir. | ||||
Tedbir 8.1 Ulusal sağlık bilgi sistemi etkin hale getirilecektir. |
Sağlık Bakanlığı |
Sosyal Güvenlik Kurumu |
Aralık Sonu |
Sağlık Kodlama Referans Sistemi’nin tanı kodlama sistemini ve tıbbi cihaz ve malzeme kodlama sistemini kapsayacak şekilde geliştirilmesi sağlanacak; |
Aynı dönemde sağlık harcamalarında da önemli oranda artışlar yaşanmış, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında sağlık harcamalarını sınırlamaya yönelik olarak alınan bazı tedbirler sayesinde sağlık harcamalarının GSYİH’ya oranı 2004 yılı sonrasında sabit kalmaya devam etmiştir. Söz konusu dönemde, sağlık harcamalarındaki genel artış trendine rağmen fiziki altyapı ve sağlık personelinin gerek nicelik gerekse nitelik olarak yetersiz kalması ve bölgeler arasında dengeli bir şekilde dağılmaması, koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliği, erişime ilişkin sorunlar ile etkili bir sevk zincirinin oluşturulamaması gibi nedenlerle sağlık hizmetlerinde kalite sorunu önemini korumaktadır.
TABLO:IV. 57- Sosyal Harcamaların Gelişimi
(GSYİH’ya Oranlar, Yüzde)
SOSYAL HARCAMALAR |
2000 |
2001 |
2002 |
2003 |
2004 |
2005 |
2006 |
2007(1) |
2008(2) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
EĞİTİM (3) |
4,0 |
4,2 |
4,4 |
4,1 |
4,0 |
4,0 |
4,1 |
4,3 |
4,5 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SAĞLIK (3) |
3,5 |
4,3 |
4,7 |
4,8 |
5,1 |
5,2 |
5,2 |
5,2 |
5,1 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SOSYAL KORUMA |
6,7 |
7,7 |
7,9 |
9,1 |
9,1 |
9,7 |
9,5 |
9,7 |
9,7 |
|
Emekli Aylıkları ve Diğer Harcamalar(4) |
6,3 |
7,1 |
7,1 |
8,1 |
8,2 |
8,7 |
8,4 |
8,7 |
8,6 |
|
Sosyal Yardım ve Primsiz Ödemeler(5) |
0,4 |
0,3 |
0,3 |
0,4 |
0,3 |
0,5 |
0,6 |
0,6 |
0,7 |
|
Doğrudan Gelir Desteği Ödemeleri |
0,0 |
0,3 |
0,5 |
0,6 |
0,6 |
0,5 |
0,5 |
0,4 |
0,4 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TOPLAM |
14,2 |
16,2 |
17,1 |
18,0 |
18,2 |
18,9 |
18,8 |
19,2 |
19,3 |
(1) Tahmin
(2) Program
(3) Konsolide ve katma bütçeli kuruluşlar (2006 yılından itibaren merkezi yönetim kapsamındaki kuruluşlar), bütçe dışı fonlar, KİT’ler, sosyal güvenlik kuruluşları, döner sermayeler ve yerel idarelerin harcamalarını içermektedir. Ayrıca, sosyal yardım mahiyetinde olan yeşil kart harcamaları sağlık harcamaları kapsamında değerlendirilmiştir.
(4) Sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen emekli aylıklarının yanısıra bu kuruluşların diğer giderlerini ve işsizlik sigortası fonunun giderlerini içermektedir.
(5) Konsolide ve katma bütçeli kuruluşlar (2006 yılından itibaren merkezi yönetim kapsamındaki kuruluşlar), Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun sağlık ve eğitim dışı harcamalarını, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Genel Müdürlüğü Başkanlığı harcamaları ile Emekli Sandığı tarafından primsiz ödemeler kapsamındaki harcamaları içermektedir.
2006 yılı itibarıyla sosyal sigorta programları tarafından kapsanan nüfusun oranı yüzde 81,9, sağlık hizmetleri bakımından sosyal sigorta kapsamındaki nüfusun oranı ise yüzde 81,3’tür.
Sosyal sigorta sisteminin en önemli sorunu, sistemin gelirlerinin giderlerini karşılayamamasıdır. Geçmişte uygulanan erken emekliliğin olumsuz etkilerinin devam etmesi, sağlık harcamalarının giderek artması ve sistemin bilgi işlem alt yapısındaki eksiklikler, finansman sorununun en önemli nedenleri arasındadır. Sosyal sigorta kuruluşlarına bütçeden yapılan transfer tutarının GSYİH’ye oranı, 2005 yılında yüzde 4,77 iken, bu oran 2006 yılında yüzde 3,97’ye düşmüştür.
Sosyal sigorta sistemi, kayıtdışı istihdam ve finansman açığı başta olmak üzere çeşitli sorunlar dolayısıyla etkin ve adil bir sosyal güvence sağlama işlevini tam olarak yerine getirememektedir. Sistemde yaşanan sorunların giderilmesi, herkesi kapsayan adil bir sosyal güvenlik sisteminin kurulması ve tüm nüfusun sağlık güvencesi kapsamına alınması, beş farklı sosyal sigorta rejiminin birleştirilmesi ve sistemde etkin bir bilgi işlem altyapısı kurulması amacıyla yürütülen reform çalışmaları kapsamında 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 20 Mayıs 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Reform kapsamında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ise 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüş, ancak Anayasa Mahkemesi Kanunun bazı hükümlerini 15 Aralık 2006 tarihli kararıyla iptal etmiştir. 5510 sayılı Kanunla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve ilgili kurumların çalışmaları devam etmekte olup, söz konusu Kanunun yürürlük tarihi 1 Ocak 2008’e ertelenmiştir.
TABLO:IV. 54- Sosyal Sigorta Programlarının Kapsadığı Nüfus 1
(Kişi)
KURULUŞLAR |
2004 |
2005 |
2006 |
I. EMEKLİ SANDIĞI TOPLAMI |
9.519.165 |
9.633.079 |
9.668.567 |
1. Aktif Sigortalılar |
2.404.091 |
2.402.409 |
2.420.897 |
2. Aylık Alanlar |
1.534.576 |
1.595.973 |
1.649.998 |
3. Bağımlılar 2 |
5.580.498 |
5.634.697 |
5.597.672 |
4. Aktif - Pasif Sigortalı Oranı (1)/(2) |
1,57 |
1,51 |
1,47 |
5. Bağımlılık Oranı (3+2)/(1) |
2,96 |
3,01 |
2,99 |
II. SOSYAL SİGORTALAR KURUMU TOPLAMI |
27.069.450 |
29.454.776 |
33.635.196 |
1. Aktif Sigortalılar |
6.229.169 |
6.965.937 |
8.310.192 |
2. İsteğe Bağlı Aktif Sigortalılar 3 |
327.962 |
266.558 |
278.608 |
3. Tarımdaki Aktif Sigortalılar |
176.717 |
178.178 |
187.951 |
4. Aylık Alanlar |
4.120.866 |
4.308.186 |
4.510.701 |
5. Bağımlılar 2 |
16.214.736 |
17.735.917 |
20.347.744 |
6. Aktif - Pasif Sigortalı Oranı (1+2+3)/(4) |
1,63 |
1,72 |
1,95 |
7. Bağımlılık Oranı (5+4)/(3+2+1) |
3,02 |
2,97 |
2,83 |
III. BAĞ-KUR TOPLAMI |
16.403.890 |
15.990.253 |
16.383.589 |
1. Aktif Sigortalılar |
2.212.299 |
2.103.651 |
2.082.318 |
2. İsteğe Bağlı Aktif Sigortalılar |
238.313 |
239.388 |
244.105 |
3. Tarımdaki Aktif Sigortalılar |
997.937 |
1.011.333 |
1.049.206 |
4. Aylık Alanlar |
1.519.190 |
1.600.294 |
1.753.025 |
5. Bağımlılar 2 |
11.436.151 |
11.200.608 |
11.423.963 |
6. Aktif - Pasif Sigortalı Oranı (1+2+3)/(4) |
2,27 |
2,10 |
1,93 |
7. Bağımlılık Oranı (5+4)/(3+2+1) |
3,76 |
3,82 |
3,90 |
IV. ÖZEL SANDIKLAR TOPLAMI |
301.441 |
306.169 |
298.266 |
1. Aktif Sigortalılar |
73.412 |
75.552 |
85.352 |
2. Aylık Alanlar |
74.367 |
76.027 |
77.979 |
3. Bağımlılar 3 |
153.662 |
154.590 |
134.935 |
4. Aktif - Pasif Sigortalı Oranı (1)/(2) |
0,99 |
0,99 |
1,09 |
5. Bağımlılık Oranı (3+2)/(1) |
3,11 |
3,05 |
2,49 |
V. GENEL TOPLAM |
53.293.946 |
55.549.298 |
60.154.646 |
1. Aktif Sigortalılar |
10.918.971 |
11.547.549 |
12.898.759 |
2. İsteğe Bağlı Aktif Sigortalılar |
566.275 |
505.946 |
522.713 |
3. Tarımdaki Aktif Sigortalılar |
1.174.654 |
1.189.511 |
1.237.157 |
4. Aylık Alanlar |
7.248.999 |
7.580.480 |
7.991.703 |
5. Bağımlılar 2 |
33.385.047 |
34.725.812 |
37.504.314 |
6. Aktif - Pasif Sigortalı Oranı (1+2+3)/(4) |
1,75 |
1,75 |
1,83 |
7. Bağımlılık Oranı (5+4)/(3+2+1) |
3,21 |
3,19 |
3,10 |
VI. SAĞLIK HİZMETLERİ BAKIMINDAN SOSYAL |
52.965.984 |
55.117.719 |
59.707.010 |
VII.GENEL NÜFUS TOPLAMI 4 |
71.609.000 |
72.520.000 |
73.425.000 |
VIII.SİGORTALI NÜFUS ORANI (Yüzde) |
74,4 |
76,6 |
81,9 |
IX. SAĞLIK KAPSAMINDAKİ NÜFUS ORANI (Yüzde) |
74,0 |
76,0 |
81,3 |
SGK bünyesinde aylık bağlama, hak sahipliğinin sorgulanması, sağlık hizmetlerinin sağlanmasında kullanılacak provizyon sistemi gibi konularda çalışmalar sürdürülmektedir. Ayrıca, genel sağlık sigortası, sosyal sigortalar ve primsiz ödemeler uygulamalarının hazırlıkları ve kurumsal yeniden yapılanmayla ilgili çalışmalar da devam etmektedir.
Bir işte çalışmayan, düşük ücretlerle kayıtdışı çalışan kesimler veya prim ödeme gücüne sahip olmayanlar sosyal sigorta sistemi içinde yer alamamakta, bu kesimlerin sosyal hizmet ve yardım sistemi aracılığıyla desteklenme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Ancak, sosyal hizmet ve yardımlardan yararlanacak kişi ve grupların tespitinde ortak ölçüt ve standartların oluşturulamaması, sosyal hizmet ve yardım faaliyeti yürüten kuruluşların ortak veri tabanının bulunmaması, bu alanda faaliyet gösteren kamu kurumlarının gerek kendi aralarında gerekse sosyal sigorta kuruluşları ve gönüllü kuruluşlarla işbirliğini yeterince geliştirememeleri ve gerekli sayıda nitelikli personel bulunmaması gibi nedenlerle, sosyal hizmet ve yardım sistemi gerçek ihtiyaç sahiplerine yeterli hizmet sunamamaktadır.
2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, 2002 yılı sonu itibarıyla 24,48 YTL olan aylık ödeme tutarı, 2007 yılı Temmuz-Aralık dönemi için yaşlılarda kişi başı 76,6, malullerde 153, özürlülerde ise 230 YTL’ye yükseltilmiştir. Bu kapsamda, 2006 yılı sonu itibarıyla toplam 1.244 bin kişiye 1.284 milyon YTL ödeme yapılmıştır.
3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca, Sağlık Bakanlığı tarafından muhtaç vatandaşlara sağlık yardımları yapılmaya devam edilmektedir. 2006 yılı sonu itibarıyla toplam yeşil kart harcaması 2.983 milyon YTL’dir.
227 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Muhtaç Aylığı ve Vakıf İmaret Yönetmeliği hükümleri uyarınca, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında 5.000 muhtaç, özürlü ve yetime aylık kişi başına 250,21 YTL ödenmektedir. Ayrıca, Türkiye genelinde toplam 108 imarette 77.280 kişiye yemek hizmeti verilmektedir.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından kişi başına aylık olarak yapılan nakdi yardım miktarı 2007 yılının ilk yarısında 178,54 YTL iken, ikinci yarısında 183,73 YTL olmuştur. Ayni-Nakdi Yardım Yönetmeliği doğrultusunda 2006 yılında yaklaşık 27.319 kişiye toplam 41 milyon YTL tutarında; 2007 yılı Ağustos ayı itibarıyla da 18.560 kişiye toplam 35 milyon YTL tutarında ayni-nakdi yardım ödemesi yapılmıştır.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü (SYDGM) tarafından il ve ilçe vakıfları kanalıyla muhtaç kişilere; eğitim, sağlık, gıda ve yakacak yardımları ile bayram öncesi yardımlar ve doğal afet yardımları gibi çeşitli sosyal yardımlar yapılmakta ve proje destekleri verilmektedir. Bu kapsamda SYDGM tarafından, 2005 yılında 7.433.738 kişiye yaklaşık toplam 1.305 bin YTL; 2006 yılında ise 7.409.638 kişiye yaklaşık toplam 1.389 bin YTL yardım yapılmıştır.
Göç, kentleşme, aile yapısında meydana gelen değişim, nüfus artışı ve işsizlik gibi nedenlerle sosyal hizmet ve yardımlara olan ihtiyaç artarak devam etmektedir. 2005 yılında toplam kamu sosyal yardım harcamalarının GSYİH’ya oranı yüzde 0,86 iken, 2006 yılında yüzde 1,05’e yükselmiştir. Yoksul kesimlerin eğitim ve sağlık gibi hizmetlere erişimini kolaylaştıran yardımlarla bu kesimlerin yaşam şartları iyileştirilmektedir. Sosyal hizmet ve yardımlara olan ihtiyacın artmasına paralel olarak SHÇEK’e bağlı sosyal hizmet sunan kuruluş sayılarında da artış görülmektedir.
TABLO:IV. 55- Sosyal Yardım Hizmeti Veren Kuruluşların Sosyal Yardım Harcamaları
(Bin Kişi/Milyon YTL)
2004 |
2005 |
2006 | |||||
Kişi Sayısı 4 |
Gider |
Kişi Sayısı 4 |
Gider |
Kişi Sayısı 4 |
Gider | ||
SGK (Emekli Sandığı ) |
Yaşlı-Malül ve Sakat Aylığı |
1 092,5 |
788,8 |
1 266,3 |
1 003,9 |
1 243,9 |
1 284,8 |
SHÇEK |
Ayni-Nakdi Yardım |
19,7 |
11,5 |
19,7 |
16,0 |
27,3 |
41,0 |
Vakıflar Genel Müdürlüğü |
Muhtaç Yetim ve Özürlülere Maaş Ödemeleri |
1,6 |
3,5 |
2,6 |
6,2 |
5,0 |
12,0 |
İmarethane Hizmetleri |
50,7 |
9,5 |
51,7 |
35,0 |
77,3 |
47,7 | |
Sağlık Bakanlığı (1) |
Yeşil Kart Uygulaması |
13 418,6 |
678,6 |
10 811,6 |
1 808,7 |
12 550,9 |
2 908,3 |
SYDGM (Fon) (2) |
Tüm Sosyal Yardım Türü Uygulamaları |
7 244,6 |
1 347,8 |
7 433,7 |
1 304,7 |
7 409,6 |
1 389,5 |
TOPLAM (3),(4) |
|
21 827,6 |
2 839,7 |
19 585,6 |
4 174,4 |
21 314,0 |
5 683,3 |
TOPLAM/GSYİH (Yüzde) |
|
|
0,66 |
|
0,86 |
|
0,99 |
(4)Sosyal yardım alan kişi sayısında mükerrerlik söz konusu olabilir.