13 Mart Pazar günü onbinlerce sağlık emekçisi Ankara’da, Sağlık Bakanlığının önünde, "Herkes için parasız sağlık hizmeti" istedi. Hastalarını müşteri, kendilerini köle olarak gören AKP Hükümetinin uygulamalarına tepki gösterdiler. Ancak Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın açıklamaları, sağlıkçıların tüm Türkiye’ye duyurduğu sesine kulaklarını tıkadığını gösterdi. TTB ve SES Başkanları, Bakanın "Duymama, görmeme, anlamama arazının devam ettiğini" söylediler.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, on binlerce sağlık emekçisinin Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde miting yaparak dile getirdikleri talepleri yine "görmedi", "duymadı". Bakan Akdağ 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, sağlık emekçilerinin eylemini küçümsedi. Bakan koca mitingde bir tek "Dr. Che Guevera’nın izindeyiz" yazılı dövizi görmüş. Sağlık örgütleri başkanları ise Bakan’a tepki gösterdiler.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ dün Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesinde 14 Mart Tıp Bayramı dolayısı ile düzenlenen törene katıldı. Girişte gazetecilerin, "Dün sağlıkçıların geniş katılımlı bir eylemi oldu. Değerlendirmeniz nedir?" sorusunu yanıtlayan Bakan Akdağ, "Geniş katılımdan neyi kastettiğinize bağlı. Eylemde sağlıkçıların yanında kimlerin olduğuna bağlı. Mutlaka sağlıkçı arkadaşlarımız da vardı. Türkiye de herhangi bir mesele için gösteri yapmak, eylem yapmak. Bunlar özgürlüklerin sınırı içinde" diyerek, on binlerce sağlık emekçisini yok saydı, küçümsedi. Bakan Akdağ, Türkiye’de sağlıkta önemli bir değişim yaşandığını, vatandaşın bundan çok memnun olduğunu iddia etti. Gazetecilerin, "Sağlıkçıların taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağı" yönündeki sorusunu da çarpıtan Bakan Akdağ, taleplerin yer aldığı binlerce, on binlerce döviz arasında "Dr. Che Guevera’nın izindeyiz" dövizini görmüş olmalı ki, "Bu arada gayrı memnunlar elbette olabilir. Ama enteresan pankartlar da vardı. ’Dr. Che Guevera’nın izindeyiz, diye pankart bile vardı. Dolayısı ile bu meselenin ne kadar sağlıkçı meselesi olduğunu bu kabil pankartlar aslında biraz anlatıyor" savunmasını yaptı.

’SAĞLIKTA GENEL GREV OLMAZ’

Yıllardır sağlık örgütlerinin, sağlık emekçilerinin dile getirdiği talepleri duymayan, görmeyen Akdağ, gelen taleplerin karşılanıp karşılanmayacağı yönündeki bir soru üzerine "Bana bir talep gelmiş değil... ’Dr. Che Guevera’nın izindeyiz’, diye gelen bir talep sağlık sistemi ile ilgili olamaz. Çok açık konuşuyorum. Genel grev falan da. Sağlıkta böyle bir şey olmaz. Geçtiğimiz 8.5 yıl içinde belli örgütler bu çağrıları çok yaptılar. Ama sağlıkçılar, hekimler, gönülleri insan sevgisi ile dolu, yeminlerine sadık insanlar hiçbir zaman böyle şeylere itibar etmedi. Bundan sonra da etmeyeceklerdir" diye konuştu.

DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTMEK İÇİN YAPTIK

Sağlık Bakanı Akdağ’ın bu değerlendirmesine sağlık örgütlerinden tepki geldi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu Akdağ’ın sözlerini gazetemize değerlendirdi. 13 Martta Ankara’da yaptıkları eylemi öncelikle kendileri için, dayanışmalarını büyütmek için yaptıklarının altını çizen Bilaloğlu, "Sağlık hakkı, çalışanların haklarına ilişkin ana taleplerimizi ilettik. Bakan ya da herhangi bir kişi etkinliğimizin temel ruhunu görecektir. Bu talebimiz toplamda da en önde de, kürsüden de ifade edildi. Bakan bunları görmeyip, başka arayışlara giriyor, kıyıda, köşede kalmış bir talebi öne sürüyorsa, yine görmeme, duymama, anlamama arazı ile karşı karşıyayız demektir" diye konuştu.

’AYIP EDİYOR’ KELİMESİ BİLE AZ

Bakanın greve ilişkin sözlerine de yanıt veren Bilaloğlu, sağlık örgütleri olarak taleplerinin yerine getirilmesi için, grev dahil ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaklarını söylediklerinin altını çizdi. Bilaloğlu grevi de bu kapsamda değerlendirdiklerini söyledi. Bakan Akdağ’ın "Hepsi sağlıkçı değildi" yönündeki değerlendirmesine de tepki gösteren Bilaloğlu, "Sağlık Bakanı bizi, üç bin kişi mi, beş bin kişi mi on bin kişi mi, ne gördü bilmiyorum ama ’sağlıkçılar değildi’ diyorsa ’ayıp ediyor’ kelimesi bile az" dedi. Benzer tepkileri Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun da dile getirdi.

’BAKAN PİYASALAŞMAYA KİLİTLENDİ’

Bakan Akdağ’ın, bugüne kadar sağlık örgütlerinin, sağlık ortamına ilişkin söylediği her konuda kendince yorum yaptığını belirten Yorgun, "Sağlık Bakanı kendine bir hedef belirlemiştir. Hedefinde de ne sağlık emekçilerinin emeğini gören bir nokta, ne de halkın sağlık hakkına ilişkin bir bakış vardır. Sağlık alanına, piyasalaştırma noktasına kilitlenmiştir" diye konuştu. Yorgun, Bakan Akdağ’ın, sağlık emekçilerinin, "kadrolu-güvenceli bir çalışma, güvenceli bir ücret ve güvenceli bir temel ücret, ekip hizmeti anlayışı ile demokratik bir çalışma ortamı" gibi temel taleplerinin hep görmezden, duymazdan geldiğini ifade etti. Bu nedenle de Bakan’in yaptıkları eylemlere katılan kişi sayısına, açtığı dövize ya da başka başka şeylere hep söyleyecek sözünün olduğunu kaydeden Yorgun, "Bakan bu konuya ilişkin yaptığı bütün yorumlar ’Oynamak istemeyen gelinin yerim dar’ demesi gibidir" dedi.

’TALEPLERİMİZ GERÇEKLEŞENE KADAR MÜCADELE’

Yorgun, "Dolayısıyla biz düne kadar hep taleplerimizi dile getiriyorduk. Dün de Bakan’ın çok iyi görebileceği bir yerde Sıhhiye Meydanı’nda, Sağlık Bakanlığının önünde sağlık emekçileri olarak net bir tutum aldık. Bu tutumumuz, ’Eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz, ana dilde sağlık hizmeti’ talebidir ve bu talebimize ulaşana kadar da mücadelemiz devam edecektir" diye konuştu. Bu taleplerine Türkiye koşullarında ulaşmanın mümkün olduğunun da altını çizen Yorgun, "Çünkü gerekli kaynak, yeterli sağlık insan gücü vardır. Ülke deneyimleri de vardır model anlamında. Türkiye’de sadece yolsuzluklara ayrılan kaynak bile sağlığa ayrılsa, sağlık sorunu çözülür. Bir 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Bakaran yaptığı konuşmalar talihsizliktir" dedi. (Ankara/EVRENSEL)

MİTİNG ALANINDA BAKANIN GÖRMEDİĞİ DÖVİZLER

Nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz, anadilde sağlık hizmeti

Sağlıkta özelleştirmeye karşı çok ses, tek yürek

Herkese sağlık, güvenli gelecek

Baba beni tıp’a gönderme

Hekimi özelleştiren yasalara hayır

Parasız, nitelikli, anadilde eğitim

Markette ilaç satmak halkın sağlığıyla oynamaktır

İyi bir sağlık hizmeti vatandaşın en doğal hakkıdır

İyi sağlık hizmeti almak için bu ülkenin vatandaşı olmak yeter

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın mağduru olmak istemiyoruz, iş güvencesi istiyoruz

Emeğimizin karşılığı olan, kalıcı ve güvenceli, yaşamımızı insanca sürdürebileceğimiz ücret ve özlük hakları istiyoruz

Topluma eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz

İnsanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz

Hastaneler işletme, hastalar müşteri, çalışanlar köle olmayacak

İşte sağlıkta dönüşüm, tansiyon hastası ilaçsız kaldı

Çankaya ilaç reklamını onaylama, halk sağlığıyla oynama

Eczaneler bizimdir, sermayenin olmayacak

Markette ilaç satmak, halkın sağlığıyla oynamaktır

Kölelik düzeni değil, grev ve toplu sözleşme

Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasansı geri çekilsin

Sözleşmeli köle olmak istemiyoruz



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat