22 Temmuz 2008 tarihinde Habertürk ve Kanal B televizyonları haber programlarında canlı yayına çıkan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun TMMOB'yi diğer örgütlerle birlikte denetlenmesine yönelik soruları yanıtladı.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun TMMOB'yi denetlemesi ile ilgili olarak odalar, üyeler ve kamuoyu ile şunları paylaşmaktadır:

T.C Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından 22 Mayıs 2008 günü yollanmış ve TMMOB kayıtlarına 05 Haziran 2008 tarihinde alınmış GİZLİ ibareli yazı ile Kurulun Birliğimizi diğer 15 Birlikle birlikte denetlediğini öğrendik.

Öncelikle TMMOB'nin 23 odası, odalarına bağlı 160 şube ve yüzlerce il ilçe temsilciliği, mesleki denetim büroları ve 300.000'i aşkın üyesiyle büyük bir örgütlenmesi bulunduğunun, şeffaf ve açık çalışmayı kendisine ilke edinen bir örgüte gelen her yazının ne kadar GİZLİ kalabileceğinin bilinmesi gerekir.

TMMOB'ye gelen yazıda;

"Kurulumuzca, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hizmetlerini etkin ve verimli şekilde yürütmelerinin ve gelişmelerinin sağlanması hususunda bir inceleme ve araştırma çalışması yürütülmektedir.

Bu çerçevede, Birliğinize ilişkin olarak ekte yer alan bilgi ve belgeler ile konuya ilişkin Birliğiniz görüşlerinin bilinmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Birliğinizin konuya ilişkin görüşlerinin söz konusu bilgi ve belgelerle birlikte, Kurulumuza iletilmesini rica ederiz."


denilmektedir.

Yazının dağıtımı; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Türk Eczacıları Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ne yapılmıştır.

TMMOB'den istenen bilgi ve belgeler ise "Birlik hakkında genel bilgiler ve tarihi gelişimi, Birliğin ve bağlı odaların son beş yıllık ayrıntılı gelir ve gider tabloları, denetim raporları, faaliyet raporları ile personel sayısı, Odalara bağlı şubelerin dağılımı ve şubeler itibariyle en son üye sayıları, Odalara bağlı her bir şubenin son iki yıllık ayrıntılı gelir ve gider bilgileri ile personel sayıları, Birlik ve oda organlarına yönelik son üç seçime ilişkin seçim tutanaklarının fotokopisi, Birlik düzeyinde mesleğin korunmasına yönelik disiplin uygulamalarına ilişkin istatistikler" şeklindedir.

Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi tarafından kurulan ve 1982 Anayasası tarafından da tanınan, doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı; inceleme, araştırma ve denetleme yapmakla görevlidir. Kuruluş üyeleri de Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Kurul, Cumhurbaşkanının isteği üzerine yargı organları ve yasama organı hariç, tüm kamu kuruluşlarında, sermayesinin yarısı kamuya ait olan kuruluşlarda, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında, derneklerde, vakıflarda, işçi ve işveren meslek kuruluşlarında inceleme, denetleme ve araştırma yapar. Fakat soruşturma kurulu değildir. Kurul, inceleme raporlarını yalnızca Cumhurbaşkanına sunar ve kurul kararları gizlidir. Görevi de burada sona erer. Bundan sonra Cumhurbaşkanı raporlar doğrultusunda isterse durumu Başbakanlığa bildirir. Başbakanlık raporlar doğrultusunda gereğinin yapılması için en geç 45 gün içinde gerekli yerlere durumu iletir. Sonuçtan da Cumhurbaşkanlığını haberdar eder. Cumhurbaşkanına, ayrıca gerekli gördüğü hallerde durumu doğrudan adli ve idari mercilere iletme yetkisi verilmiştir.

Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu'nun bu yetkisi hukuken tartışılamayacak ve bizim de asla tartışmayacağımız kadar net ve açıktır. Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu kendi tarihinde ve TMMOB tarihinde ilk defa bu yetkisini kullanmaktadır.

Burada dikkat çeken husus, 12 Eylül hukukunun siyasal iktidarlara muhalif olan örgütleri denetleme isteminin, 28 yıl sonra Cumhurbaşkanı tarafından istem konusu yapılmasıdır. Bu ihtiyacın Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen sonrasında doğmuş olması da dikkat çekicidir. Bu ilk denetim, "Hükümete muhalif örgütleri 'terbiye' etme isteminin bir sonucu mudur?" sorusunu akla getirmektedir. "Demokrasi" vurgusunun dillerden düşmediği bugünlerde, demokrasi dışı istemlerin yoğunlaştığı da bir gerçek olunca bu ihtiyaç neden bu dönemde doğmuştur?

Türkiye'nin ne kadar zor bir dönemden geçtiği herkes tarafından bilinmektedir. Siyasette, ekonomide, sokaklarda ve toplumsal yaşamın her alanında gerilim ve kriz giderek tırmanmaktadır. Biz de böylesi bir ortamda Cumhurbaşkanı tarafından Devlet Denetleme Kurulu'nun harekete geçirilmesini, bu yetkinin kullanılış biçimi ve zamanlamasını sorgulamaktayız.

Cumhurbaşkanlığınca 21 Temmuz 2008 tarihinde konunun gizliliği bir kenara bırakılarak bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında;

"21 Temmuz 2008 tarihli bazı gazetelerde Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hesaplarını incelemeye aldığı yönünde bazı iddia ve yorumlar yer almaktadır. Konuyla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür:
1- Devlet Denetleme Kurulunca, basın ve yargı organlarında iddia edildiği çerçevede kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hesaplarının incelenmesine yönelik olarak bir denetim yapılmamaktadır. Yapılan çalışma, Cumhurbaşkanlığı Yüce Katının 14 Şubat 2008 tarihli talimatlarıyla gerçekleştirilmekte olan 'Araştırma ve İnceleme' faaliyeti olup, 'Tüm Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının, teşkilat yapıları, faaliyetleri, denetimleri ve organlarının seçimlerine dair esasların değerlendirilmesi ile bunların etkin ve verimli şekilde hizmet yürütmelerinin ve geliştirilmesinin sağlanmasını' hedeflemektedir.
2- Devlet Denetleme Kurulu, Anayasamızın 108'inci maddesi uyarınca kurulmuş 'Anayasal' bir kurum olup, görev ve yetkilerini de Anayasamızın söz konusu maddesinden ve Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında 2443 Sayılı Kanun'dan almaktadır. Gerek Anayasamızın 108'inci maddesinde, gerekse 2443 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinde Kurulumuzun 'Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşlarında' her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeler yapmakla yetkili ve görevli olduğu açıkça belirtilmektedir.
3- Yapılan çalışma kapsamında söz konusu meslek kuruluşlarına yazılan yazılarda, çalışmanın amacı 'araştırma ve inceleme olarak' açık bir şekilde belirtilmiş olup, istenen bilgi ve belgeler de 'meslek kuruluşlarına' ilişkin yürütülen çalışmalara yönelik bilgi demeti oluşturmaya matuftur.
4- Netice olarak yapılan çalışma, Cumhurbaşkanlığı Yüce Katının 14 Şubat 2008 tarihli talimatlarıyla yaklaşık altı aydan beri sürdürülmekte olan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının hiçbir ayrım yapılmaksızın tamamına yönelik bir araştırma ve inceleme çalışmasıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur"
denilmektedir.

Burada birkaç hususu vurgulamak istiyoruz;

TMMOB, 1954 yılında 6235 Sayılı Kanun'la kurulmuş, 23 Odası, bu odalara bağlı 160 şubesi ve yüzlerce il ve ilçe temsilcilikleri bulunan, 300.000'i aşkın mimar-mühendis ve şehir plancısı üyesi bulunan şeffaf ve açık çalışmayı kendisine ilke edinmiş bir meslek örgütüdür.

TMMOB ve Odaları 54 yıldır ülkeye, insanımıza, mesleğe ve meslektaşına hizmet etmektedir. TMMOB bu deneyim ve bilgi birikimi ışığında, mesleki, demokratik kitle örgütü olmanın sorumluluğu ile hareket ederek çağdaş, bağımsız, demokratik bir Türkiye özlemiyle üyelerinin sorunlarının toplumun sorunlarından ayrılmayacağını bilerek her zaman halktan ve emekten yana taraf olmuş, bu doğrultuda politikalar üretmiş ve mücadelesini hep bu yönde yürütmüştür. Bilim ve teknolojiye meydan okuyarak insan yaşamını siyasi gelecekleri için hiçe sayanlara asla sessiz kalmamıştır. TMMOB bu anlayışını kendi iç yapılanmasına yansıtıp demokrasi geleneğini oturtmuş, denetim organlarını kurmuş, şeffaflık ve açıklığı kendine ilke edinmiş, politikaların oluşturulmasında, karar almada demokratik ve katılımcı bir işleyişi yerleştirmiş bir örgüttür. Örgütümüz gücünü sadece üyesinden alır.

TMMOB ve Oda yöneticileri seçimle gelir ve giderler. Üyelerimiz; Oda Organlarımız, Oda Genel Kurullarımız, TMMOB Organları ve TMMOB Genel Kurulu, denetim mekanizmasının kesintisizliğini sağlamıştır. TMMOB, bağlı odaları ve odaların şubeleri mevzuat gereği yargı denetiminde seçimleri yapılan, seçilmiş yönetim kurullarının bir dönemin çalışmasını çalışma raporları ile kendilerini seçen genel kurul üyelerine ve kamuoyuna sunan, genel kurullarında çalışmaları üyelerce değerlendirilen, aklanması yine genel kurul üyelerince yapılan, tüm söylenenlerin, yapılan tüm çalışmaların üyeye ve kamuoyuna anında aktarıldığı, her türlü mali durumunun açık bir şekilde herkesle paylaşıldığı, mali yapısı odaların ve TMMOB'nin yine üyelerce genel kurullarda seçilen Denetleme Kurulları tarafından denetlendiği bir demokratik yapıdır.

Bu anlayış ve işleyiş çerçevesinde TMMOB, isteyen herkesin, isteyen her üyesinin tüm çalışmasına, mali durumuna her aşamada ulaşmasının mümkün olduğu, açık, şeffaf bir meslek örgütüdür. Bizim Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu tarafından da yaptığımız çalışmaların ve mali durumumuzun denetlenmesine, araştırılmasına, incelenmesine karşı bir düşüncemiz yoktur. Ama sanırız asıl konu bu değil.

Şöyle ki;

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu TMMOB'yi denetleyebilir. Bu onun yetkileri arasındadır. Burada ilginç olan husus 12 Eylül hukuku ile kurulmuş bu kurulun, 1982'den bu yana TMMOB'yi denetlemek üzere görevlendirilmiş olmasıdır. Şimdi ne olmuş da 16 Birlik aynı anda ve aynı gerekçeyle araştırmaya, incelemeye ve denetime alınmıştır. Örgütümüz hakkında bir duyum mu alınmıştır? Durduk yerde "hizmetlerini etkin ve verimli şekilde yürütmelerinin ve gelişmelerinin sağlanması hususunda bir inceleme ve araştırma çalışması" yapmak akıllarına nereden gelmiştir? Bilmek istiyoruz. Yoksa bu, Birliğimize, çeşitli kuruluşlarca zaman zaman uygulanıveren bir sindirme politikasının veya baskı yapma düşüncesinin yansıması mıdır?

Basın açıklamalarında 14 Şubat'ta talimat aldığını ifade eden kurul, konunun muhatabı bizlere denetlendiğimizi bildiren yazıyı neden üç buçuk ay sonra 22 Mayıs'ta yolluyor? Ve bu yazıda belgelerin istenmesinin son tarihi neden belirlenmemiştir? İkinci bir yazı ile belge ve bilgilerin istenme tarihi mi belirtilecektir? Yazı gönderilen Birlikler hakkında farklı uygulamalar olabilecek midir? Bilmek istiyoruz.

Mali duruma ilişkin istenen belgelerin yanında ayrıca istenen "Birlik ve oda organlarına yönelik son üç seçime ilişkin seçim tutanaklarının fotokopisi, Birlik düzeyinde mesleğin korunmasına yönelik disiplin uygulamalarına ilişkin istatistikler"in yazıda belirtilen "hizmetlerini etkin ve verimli şekilde yürütmelerinin ve gelişmelerinin sağlanması hususunda bir inceleme ve araştırma çalışması"na hangi anlamda yararı olacaktır? Birliğin, bağlı 23 odasının, odalara bağlı 160 civarında şubemizin genel kurulları ve seçimleri yargı denetiminde ve ilgili yasaya göre yapılmaktadır. Seçim tutanaklarından "hizmetlerin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi" için hangi sonuca ulaşılacaktır? Son üç döneme, yani altı yıla ilişkin istenen bu istatistikler ile seçime katılan üyelerin siyasal duruşları mı açığa çıkmış olacaktır? 6253 Sayılı Yasamız ve ilgili yasaları ile yargı denetiminde yapılan seçimlerimize her üyenin seçme ve seçilme hakkı var olarak katıldığı ve yönetim, onur, denetleme organlarına bireysel katılımın olduğu da aslında herkes tarafından bilinmektedir.

Birliğimizin konumunu bir kere de burada belirtelim:

TMMOB Yasası'nda Birliğin amaçları şöyle sıralanmıştır: Günün gerek ve koşullarına ve mevcut olanaklara göre, yasa ve tüzük hükümleri içinde kalmak üzere, mühendis ve mimarları meslek kollarına ayırmak, meslek ve çalışma konuları aynı ya da birbirine yakın bulunan mühendis ve mimarlık grubu için Odalar kurmak. Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere, meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınaî üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak. Meslek ve çıkarları ile ilgili işlerde, resmi makamlar ve öteki kuruluşlar ile işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve önerilerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, bilimsel şartnameler, tip sözleşmeler ve bunlar gibi bütün bilimsel evrakı incelemek ve bunların değiştirilmesi, geliştirilmesi ya da yeniden konulması yolunda önerilerde bulunmak.

Özetle TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmek, onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmak; bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek ve bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye'nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır.

Henüz bilmeyen varsa Genel Kurullarımızdan geçmiş temel ilkelerimizi bir kez de burada söyleyelim:

"TMMOB ve bağlı Odaları; mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.

TMMOB her dönemde ve her koşul altında ülkemizin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yer almış, kendi iç işleyişinde demokratik, eşitlikçi, şeffaflık gibi ilkeleri asli amaç edinmiş ve bundan asla taviz vermemiştir. TMMOB'nin ve bağlı Odalarının sürdürdüğü toplumsal muhalefet görevinin törpülenmesi ya da susturulması amacını taşıyanlar varsa bilinmelidir ki; biz bu mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.

Sonuç yerine:

TMMOB tüm toplumun aslında bildiği, ancak Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu'nun da araştırma ve inceleme yapmak üzere istediği belge ve bilgileri, tüm odalarımızca dosya tamamlandıktan sonra Kurul'a iletecektir. Aynı zamanda, TMMOB'nin, bağlı odalarımızın ve odalarımızın şubelerinin Genel Kurul onaylarına sunduğumuz Çalışma Raporlarını da Kurula ileteceğiz.

Ve sonra Cumhurbaşkanlığı makamının, yazılarında da belirtilen TMMOB'nin "etkin ve verimli şekilde hizmet yürütmelerinin ve geliştirilmesinin sağlanmasını" nasıl yapacaklarını da takip edeceğiz.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat