'Biz ilacı aldık, siz de paramızı verin'
Sağlık Uygulama Tebliği, hastanelerde yatarak gören hastaların ilaç bulma sıkıntısına karşı yayımlandı. Ancak henüz hastanelerdeki 'sıra'ya çözüm bulunmuş değil. |
DHA - İZMİR/ADANA/MERSİN - Sağlık Uygulama Tebliği Türkiye'nin dört bir yanındaki hastanelerde nasıl uygulanıyor, söz bu kez İzmir, Adana ve Mersin'de.
Ege Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Tuncay Göksel, geçiş dönemi sıkıntısı yaşadıklarını ancak bunların hastaların sağlığını tehlikeye atacak boyutta olmadığını söylüyor:
"Acil ameliyatlarda erteleme yok. Aciliyet arz etmeyen ama yapılmasında yarar olan ameliyatlarda birkaç gün gecikmeler olabiliyor. Dışarıya reçete çıkartmıyoruz. Hastane eczanesinde olmayan birkaç ilaç var. Ama hekim acil gerekir dediğinde yönetime bildiriyor. Biz hızla piyasadan satın alıyoruz. Bu hastanenin bir miktar kârsız ve zararına çalışmasına neden oluyor ama hizmet aksamıyor. Tıbbi malzemede de aynı. İhtiyaç bildirildiğinde aynı gün alıyoruz. Kliniklerden pek çoğunun tıbbi malzemeleri alındı ya da alınmak üzere. İhaleler sürüyor."
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Derebek, 1 Ocak'ta başlatılan uygulamayı kendilerinin üç aydır uyguladıklarını vurguluyor:
"Tıbbi malzeme ve ilaç konusunda sorunumuz yok, kendimiz karşılıyoruz. Dolayısıyle tıbbi malzeme ya da ilaç ihtiyacı nedeniyle ertelenen, yapılmayan ameliyat yok."
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Müdürü Kamil Önder, SUT'u tebliğde öngörülen şekilde uyguladıklarını, ancak, ödeme yapacak kurumun da tebliğe uyup, zamanında ödeme yapması gerektiğini vurguluyor. Önder, hastanelerinin ağırlıklı olarak yeşil kartlı hastalara hizmet verdiğini, bu hastaların ilaç ve malzeme ihtiyaçları reçetelendirilmedik için her zaman malzeme ve ilaç stoklarının bulunduğunu belirtirken, "Alınan malzemeler arasında ithal olanlar da var. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık, fakat tebliğde yer alan hükme göre ödemeler zamanında (15 gün içinde) yapılırsa sorun yaşanmayacak. Sorunlar ödemelerin gecikmesiyle başlayabilir" diyor.
Hastanın kilosuna göre malzeme!
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sıkıntı yaşayan sağlık kurumlarından. Başhekim Doç. Dr. Erdal Doruk, malzeme ihalelerinde sıkıntı yaşadıklarını söylüyor. En son açtıkları üç ihalede alacakları malzemelerin yüzde 70'ine hiçbir firmanın teklif vermediğinden yakınan Doç. Dr. Doruk, SUT'un farklı bir boyutuna dikkat çekiyor:
"Özellikle ortopedi ile kardiyoloji bölümlerinde kullanılacak protez ve malzemeler hastanın durumuna, kilosuna ve boyuna göre belirleniyor. Bu bölümlerdeki ihtiyaçların önceden kestirilmesi mümkün olmadığından ihalesini yapmak da mümkün değil. Hastanemiz düzeyinde bu malzemeler konusunda şimdilik bir sıkıntı yaşanmadı, ancak yaşanabilirdi. Yöntem konusunda sıkıntı var. İhaleler üç aydan önce sonuçlanmıyor. Mutlaka yeni alım yöntemleri geliştirilmesi gerekiyor. İlaçlar ise tek depodan geldiği için sıkıntı yaşanıyor, Sosyal Güvenlik Kurumu ilaçları topluca alıp bölgelerde depo oluşturabilir. Hastane olarak da biz bu bölge depolarından ilaçları alabiliriz."
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Kaya ile Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Kemal Kiraz, hastanelerinde ilaç temini konusunda şimdilik bir sıkıntı olmadığını belirtiyor.
İddia: Önce hastanenin kârı düşünülür
Bazı sağlıkçılar, genelde hastanelerdeki uygulamaların hasta değil, hastane odaklı olduğunu öne sürüyor:
"Bu uygulama yürürlüğe girmeden iki kez ertelendi. Nedeni hastanelerin hazırlıksız yakalanması, nasıl malzeme alınacağını bilmemesiydi. Hastaneler geniş bir malzeme listesi çıkarıp, hazırlamış değil. Böyle bir çalışmaları olmadı. Hastaneden mevcut alacağı ödenmeyen ilaç veya tıbbi malzeme firmaları ihalelere girmedi. Bu da sorun yaşattı. Bir de hastanelerin satın alma komisyonlarının başkanları genellikle hastane çıkarlarını gözetiyor. Hastane kâr ediyor mu, etmiyor mu, ona bakıyor. Kâr etmediği malzeme olursa kullanmak istemiyor. Doktorun istediği malzemeler de pahalı bulunup alınmayabiliyor. Hastane her şeyi, hekimin her istediğini bulundurmaya yanaşmıyor. Döner sermaye zaten buna yanaşmıyor. Hastaneyi düşünüyor. Hastane öncelikli oluyor. Kritik ve pahalı malzemelerin hasta çıktıkça alınması fikri de sıkıntı yaratıyor."
Eczacılar da bölünmüş durumda
Antalya Eczacı Odası Başkanı Cihan Dinç, uygulamayı 'şiddetle' desteklerken, sorunları da gözardı etmiyor:
"Hastane ilaç ve tıbbi malzemeyi bir şekilde temin edemezse sıkıntı o zaman başlıyor. Çünkü hastanede olmayan ilacı ya da tıbbi malzemeyi hastanın parayla eczaneden kendisinin temin etmesi gerekiyor. Eğer hastanın cebinde para yoksa mağdur olabilir. Geri ödeme kuruluşlarına da büyük görev düşüyor. Ödemeler zamanında yapılmazsa hastane ilaç ve tıbbi malzemeyi temin edemez."
Adana Eczacı Odası Başkanı Burhanettin Bulut ise uygulamanın aksine hasta, hasta yakını, eczane ve hastanelere sorun yaşattığı görüşünde:
"Bu düzenleme hastane bütçelerini altüst edecek. Şu anda da Maliye Bakanlığı'na bağlı hastanın yatan reçetesi eczaneye geldiğinde ne yapacağımızı, eczacımıza ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz. Son üç yıldır her yeni uygulama hastayı ve eczacıyı sıkıntıya sokuyor."