image Yakında hiper ilaç marketleri Türkiye'de de göreceğiz.

Eczaneler kapanıyor yerine ilaç marketler geliyor. Büyük sermaye gruplarının iştahı kabardı, AKP ilgili bütün yasaları değiştiriyor.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye genelindeki 23 bin eczanenin yarısı, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Sağlık sistemi, ilaç ve medikal malzeme satışını artırmak doğrultusunda yeniden düzenlenirken, küçük sermayeli eczanelerin yaşama şansı azalıyor. İlaç perakendeciliğine soyunmak isteyen sermaye grupları da yeni düzenlemeleri bekliyor.

SSK'ların tasfiyesiyle birlikte sigortalı hastaların serbest eczanelere yönlendirilmesinin ardından, ilaç harcamaları hızla artarken, ilaç satışının eczane dışına çıkmasını serbest bırakacak yeni düzenlemeler getiriliyor.

İlacı, Tarım Bakanlığı ruhsatlandıracak
Son olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir taslakta, bugüne kadar ilaç olarak tanımlanan bazı vitamin ve bitkisel ekstreler ilaç tanımından çıkarılarak, bu ürünlerin ruhsatlandırma işleminin Sağlık Bakanlığı yerine Tarım Bakanlığı'nca yapılması öngörülüyor. Bu sayede, bu ilaçların eczaneler dışında, marketlerde satışı yasallaşacak. Takviye Tedavi Gıdalar Tebliği taslağına tepki gösteren İstanbul Eczacı Odası (İEO), Tarım Bakanlığı'nca tanımı değiştirilerek ruhsatlandırılması öngörülen ürünlerin yasalara ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımlarına göre ilaç kapsamında olduğunu açıkladı. İEO, hukuka aykırı olduğu gibi insan sağlığını da tehdit ettiğini belirttiği taslak yürürlüğe girdiği takdirde, dava açmaya hazırlanıyor.

Marketlerde ilaç rafları
Tarım Bakanlığı'nın bu taslağı, aslında ilaçları eczane dışına çıkaracak düzenlemelerin yalnızca küçük bir adımı. Halen, GNC gibi marketlerde, bazı besin takviyeleri, vitaminler ve bitkisel ekstreler serbestçe satılıyor. Gelecekte ilaç satışı yapmak üzere açıldığı ileri sürülen For You mağazalarında ve Migros'larda da bu tip ürünler raflarda şimdiden yerini aldı. ABD'de içinde reçeteli ilaç da satan eczaneler zincirinin de bulunduğu hipermarket grubu WalMart'ın İstanbul Bayrampaşa'da bina yapımına başlaması da eczacıların kaygılarını artırıyor.

İlaç satışının eczacıların elinden alınarak büyük sermaye gruplarına devredilebilmesi için, mevcut eczacılık yasalarında değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Eczacılık hizmetlerini düzenleyen 6197 sayılı yasada yapılacak değişikliğin, önümüzdeki günlerde Meclis'te görüşülmesi bekleniyor. Mevcut yasada eczanenin sahibi ve mesul müdürünün eczacı olması şartı aranırken, eczacı odaları bu şartın esnetilmesi durumunda eczacı olmayan kişilerin de eczane açmasının mümkün olacağını belirterek, böyle bir değişiklik yapılması durumunda tepki göstermeye hazırlanıyor. Eczacı olmayan sermaye sahiplerinin yasadışı olarak eczane açmalarına, yani "muvazaalı" (danışıklı) eczane açılışlarına engel olmak için kullanılan eczane açılışında odaların onay verme yetkisinin kaldırılması da yasanın yeni halinde yer alırsa, eczacıların tepkisi büyüyecek.

Halk, reklam giderlerini de ödeyecek
Türkiye'de özellikle SSK'nın tasfiyesinin ardından ilaç harcamalarında patlama yaşandı. Sistemin koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedaviye dayalı olarak yeniden düzenlenmesi, ilaç ve tıbbi malzeme tüketimini artırdı. Sağlık harcamalarında ilacın payı yüzde 50'leri buldu. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilaç harcamalarının artması, bir yandan da çeşitli tasarruf önlemlerini gündeme getiriyor. Artan ilaç harcamalarından tasarrufun yolu ise OTC (tezgah üstü) ilaç listesi hazırlanarak bunların geri ödeme kapsamından çıkarılması oldu. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan listede hangi ilaçların bulunduğu şimdilik kesinleşmediyse de, bunların mide ilaçları, boğaz pastilleri, öksürük şurupları, bazı ağrı kesici ve ateş düşürücüler, bazı vitamin ve mineral eksikliğinde kullanılan ilaçlar olacağı belirtiliyor. OTC grubuna giren ilaçların halka doğrudan tanıtımının serbest bırakılması için de düzenlemeler yapılıyor. Eczacıları kaygılandıran konulardan biri de bu. Önce liste hazırlanacak, bu listedeki ilaçlar geri ödeme kapsamından çıkarılacak ve reklamla satışı pompalanacak, marketlerde satılması sağlanacak. Bu, aynı zamanda, maliyet giderlerine reklam kalemi de eklenerek fiyatı artan ve geri ödeme listesinden çıkan bu ilaçlara halkın ulaşmasının neredeyse imkansız olacağı anlamına da geliyor.

Ecza ve eczacı ayrılıyor
Yine iki yıl önce hazırlanan ve yakında Meclis gündemine gelmesi beklenen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısı da ilaçların reklamının yapılmasını yasaklayan 1262 sayılı yasayı yürürlükten kaldırıyor. Tasarıda eczane tanımının kullanılmaması ve "ilaç satış yerleri" diye yeni bir tanım getirilmesi de eczacıların kaygılarını artırıyor. Eczacılar, bunun ilaç ile eczacıyı birbirinden koparmak üzere yapılan bir düzenleme olduğunu söylüyorlar.

Yasa tasarısı, ilaç alanında Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğunu, "özerk" bir yapıya sahip olacak Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na devrediyor. Tasarıda eczacıların tepkisini çeken noktalardan biri de, kurumun bağış kabul edebilmesi. Eczacılar, bu kuruma bağış yapacakların ilaç firmaları olacağını tahmin etmenin güç olmadığını, böylece yeni düzenlemeyle Türkiye'de ruhsat almak isteyen ilaçlar üzerinde devlet denetiminin ortadan kalkacağını savunuyorlar.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat