14 Mart protestolu geçecek

14mart.jpg

14 Mart Tıp Bayramı, bu sene de protestolar eşliğinde kutlanacak. Gazi Üniversitesinde düzenlenecek resmi törenlerden sonra hekimler yarım gün iş bırakacak

14 Mart Tıp Bayramı, resmi törenin yanı sıra protestolara da sahne olacak. Tüm yurttaki devlet hastaneleri, sağlık ocakları, üniversite hastaneleri ve özel sağlık kurumlarında yarım gün boyunca hizmet sunulmayacak. Ankara’daki sağlık çalışanları taleplerini dile getirmek için “beyaz yürüyüş” gerçekleştirerek, Sağlık Bakanlığı önünde kitlesel basın açıklaması yapacak. 14 Mart hizmet sunmama eylemi boyunca, başta aciller olmak üzere kadın doğum ve çocuk hastalarının mağdur edilmeyeceği bildirildi.

Hekimler ve sağlık çalışanları, 14 Mart’ı 2007 yılında olduğu gibi bu sene de eylem yaparak geçirecek. Ankara’da saat 10:30’da Gazi Üniversitesinde 14 Mart resmi töreni yapılacak. Ardından saat 12:00’de hekimler yarım gün iş bırakacak ve Sağlık Bakanlığı önünde kitlesel basın açıklaması yapılacak.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Dr. Altan Ayaz, TTB Merkez Konsey Binasında düzenlediği basın toplantısında, sağlık alanında yapılan değişiklikler sonucu hekimlerin taleplerini dile getirmek için mart ayı boyunca eylem ve etkinlikler yapacaklarını söyledi. İmza kampanyası, basın açıklaması gibi etkinliklerin ardından 14 Mart Cuma günü sağlık hizmeti sunulmayacağını belirten Ayaz, “Halkın sağlık hakkı ve mesleki geleceğimiz talepli bu eylemimiz boyunca yurttaşlarımızın, hastalarımızın ve hasta yakınlarının bizimle birlikte olmasını ve taleplerini iletmesini istiyoruz” dedi.

Ayaz, sağlık ortamında yapılmakta olan değişikliklerin gerek hastaların kamusal sağlık hizmetlerine ulaşmasında, gerekse hekimlerin mesleki geleceklerinde yaratacağı hak kayıpları konusunda kaygılı olduklarını dile getirdi. Ayaz, “Başta sağlık olmak üzere sosyal hakları içeren tartışma ve değişimlerin türban tartışmalarının gölgesinde yapılıyor olması ya da sadece hekimlerin muayenehanelerini kapattırma gibi popülist söylemlerin arkasında gizlenmesi, hükümetin takiyeci anlayışının sonucudur” diye konuştu. Ülkedeki sorunun hekim sorunu olmadığını, sağlıkta toplumcu bir sağlık politikası ve bunu uygulatacak bir siyasi iktidarın bulunmaması sorunu olduğunu vurgulayan Ayaz, “Biz hekimler ekonomik özlük haklarımız, mesleki geleceğimiz ve sağlık ortamındaki tekelleşme yönelimli piyasacı sağlık politikalarının karşısında durmaya kararlıyız” dedi.

Ay boyunca etkinlik
Dr. Altan Ayaz, hiçbir toplumcu kaygı ve kamusal nitelik taşımayan, güvencesiz gelirle ve sözleşmeli olarak sağlık tekellerine ucuz hekim yaratma aracı olarak kullanılan tam gün çalışma girişimlerini kabul etmeyeceklerini kaydetti. Sağlığın kamusal nitelik taşıdığı, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının özlük ve sendikal haklarının korunduğu tam süre kamuda çalışmadan yana olduklarını ifade eden Ayaz, eğitim hastanelerindeki kadrolaşmanın da tıp eğitimini tahrip ettiğini söyledi.

Ayaz, 20-22 Mart’ta Ankara'da 1. Kadın Sağlığı Kongresi, 29-30 Mart’ta Eğitim Hastaneleri Kurultayı, 5-6 Nisan’da sağlık reformlarının değişik ülke deneyimleriyle birlikte değerlendirileceği uluslararası katılımlı Dünyada Sağlık Reformları ve Sonuçları toplantısı düzenleneceğini bildirdi.

 

 

Pazar, 09 Mart 2008 13:01
"Ülkemizde modern anlamda tıp eğitiminin başlangıcı olan 14 Mart 1827tarihine atfen 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ancak uzun süredir sağlık ortamının gerçekleri biz hekimleri 14 Mart'ı bayram olarak kutlamaktan alıkoymaktadır." Beyaz Duruş basın açıklaması için...








09 Mart 2008

BASIN AÇIKLAMASI

KARANLIĞI AYDINLATACAĞIZ

Ülkemizde modern anlamda tıp eğitiminin başlangıcı olan 14 Mart 1827tarihine atfen 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ancak uzun süredir sağlık ortamının gerçekleri biz hekimleri 14 Mart'ı bayram olarak kutlamaktan alıkoymaktadır. Bu nedenle TTB 14 Mart'ın içinde olduğu haftayı sağlık haftası olarak değerlendirmekte ve bu gerekçe ile ülke sağlık ortamının ve hekimlerin sorunlarını masaya yatırmakta, çözüm önerilerini tartışmaya açmaktadır. TTB, bu 14 Mart'ta da gerçekleri kutlamayı önermektedir. Biz hekimlerin talepleri demokratik, laik, tam bağımsız bir ülkede sağlığımızdan, iş güvencemizden vazgeçmeden, gelecek kaygısı duymaksızın yaşamak ve mesleki pratiğimizi ortaya koymaktır. Bu nedenle,

  • Hekim özlük haklarını değil sağlık piyasasının taleplerini önceleyen anlayış değişmelidir,
  • Sağlık ortamının sorunlarının sistemden kaynaklı olduğu ortada iken hekimleri hedef olarak gösteren söylemlere son verilmeli, hekimlere yönelik şiddet konusunda aktif tutum alınmalıdır,
  • İşsizliğin ve gelir grupları arasındaki uçurumun giderek arttığı herkes tarafından bilinirken ısrarla toplumun en yoksul kesimlerinden bile prim almayı öngören, üstüne katkı payı, fark ücreti gibi ücretlendirmeleri hasta ile hekim ilişkisine sokan, emekliliği imkansızlaştıran, sosyal hakların tamamını budayan Genel Sağlık Sigortası yasalaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu tasarı derhal geri çekilerek gerçek bir sosyal güvenlik reformu için tartışma zemini yaratılmalıdır.
  • Kamuya ait hastaneleri ticari şirketlere dönüştürerek satışa çıkaracak "Kamu Hastane Birlikleri Yasası"nın geri çekilerek sağlığı "kâr" aracı değil, "hak" olarak gören düzenlemeler gerçekleşmelidir,
  • Hiçbir toplumcu kaygı ve kamusal nitelik taşımayan, güvencesiz gelirle ve sözleşmeli olarak sağlık tekellerine ucuz hekim yaratma aracı olarak kullanılan "tam gün" çalışma girişimleri durdurulmalıdır,
  • Haftada 40 saat iş güvenceli çalışma ve bu çalışma karşılığında eğitimimiz ve emeğimize uygun, emekliliğimize yansıyacak ücret ve meslek uygulamalarımız sırasında başta enfeksiyon hastalıkları radyasyon vb. risklerimizi gözeten çalışma düzeni getirilmelidir,
  • Özel sağlık alanındaki tekelleşme girişimlerine karşı hekim bağımsızlığını korumak için, muayenehaneler ve ayakta teşhis ve tedavi merkezlerine yaşam hakkı tanımayan girişimlere son verilmelidir,
  • Koruyucu sağlık hizmetleri temel alınarak ekip anlayışıyla verilmesi gereken birinci basamak sağlık hizmeti anlayışı doğrultusunda sağlık ocakları geliştirilmelidir,
  • Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde başta şef/şef muavinliği, başasistanlık alanındaki kadrolaşma çabalarına son verilmeli, atamalar bilimsel, nesnel ölçütler temelinde liyakate dayalı olarak yapılmalıdır,
  • Her gün yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları ortada iken işçi sağlığı ve iş güvenliğini tehlikeye sokan, işyeri hekimliğini ortadan kaldıran çalışmalar durdurulmalıdır,
  • Bunca sorun çözüm beklerken "türban" tartışmaları ile konunun üzeri örtülmeye çalışılmamalıdır.

GELECEK KAYGIMIZ SÜRÜYOR!

Bilindiği gibi AKP Hükümeti yaklaşık beş yıldır Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı uygulamaktadır. Bu Program, sağlık hizmetlerini piyasalaştırmakta, hastaları "müşteri", hekimleri ise ucuz işgücü haline dönüştürmektedir. Parası olanın sağlık hizmetlerinden faydalanabileceği bu sistemde kazananlar sadece ilaç tekelleri ve büyük sağlık sermayesi olmaktadır.

TTB yıllardır toplumcu hekimlik değerlerini savunmaktadır. Bugün bir çok yasal düzenleme ile gerek sağlık alanının gerekse toplumsal yaşamın diğer alanlarının üzeri karartılmaktadır. Bu karanlık havayı dağıtmak, aydınlığa çıkarmak üzere 14 Mart 2008 Cuma günü Tıp Bayramında, ülkemizin tüm illerinde devlet hastaneleri, sağlık ocakları, üniversite hastaneleri ve özel sağlık kurumlarında yarım gün boyunca hizmet sunulamayacaktır. Kamu ve özelde çalışan tüm hekimler yukarıda sıraladığımız talepleri dillendirmek üzere "Beyaz Yürüyüş" gerçekleştirmek üzere yollarda olacaktır.

14 Mart Cuma günü halkın sağlık hakkı ve mesleki geleceğimiz talepli bu eylemimiz boyunca yurttaşlarımızın, hastalarımızın ve hasta yakınlarının bizimle birlikte olmasını ve taleplerini iletmesini istiyoruz. Her zaman olduğu gibi 14 Mart'ta gerçekleştireceğimiz etkinlik süresince başta aciller, yoğun bakım, onkoloji, kadın doğum ve çocuk hastalar olmak üzere, hiçbir vatandaşımızın mağdur olmayacağı tedbirlerin alınacağı, hizmetin bayram, hafta sonu benzeri günlerde olduğu gibi sunulacağı, tepkimizin tahripkar sağlık politikalarına karşı olduğu bilinmelidir.

Ayrıca bilimsel kongre, sempozyum benzeri çalışmalarla sağlık alanının sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırılacak, aydınlık yarınlara doğru gidişin önü açılmaya çalışılacaktır.  Taleplerimizin arkasında durduğumuz, bundan sonrada kararlılıkla duracağımız yıllardır sürdürdüğümüz mücadeleye bakılarak anlaşılabilir. Karanlığı aydınlığa çevirene dek "Beyaz Duruş" u ve buna dek mücadeleyi sürdüreceğimiz bilinmelidir.   

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ


 





 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat