Yine Koli Rezaleti…

 

Şu anda İstanbul Eczacı Odası Yönetimi’nde bulunan arkadaşlarımızın eylül-2007 deki seçim bildirgelerinde, reçete kolisine ilişkin aynen şunlar yazıyor:

 

REÇETE KOLİ TESLİMİNİ ODA OLARAK ÜSTLENECEĞİZ

“………. Sıkıntıların çözümü için reçete kolilerini eczanelerden bir sistem dahilinde ve eczacı odasının denetimi altında toplayarak kuruma ulaştıracağız.Çalışmalarını tamamlamak üzere olduğumuz bu sistem sayesinde meslektaşlarımız reçete tesliminde hiçbir sıkıntı yaşamayacaklar.”

 

Seçimlerde arkadaşlarımız göreve devam yetkisi aldılar..

 

Bu işin olamayacağını zaten biliyorlardı.

 

Yapılan “ucuz politikacı vaadiydi”

 

Gidip bir kargo şirketiyle anlaştılar, üyeye de dönüp:

 

“- Sorunu çözdük, kargo şirketi ile anlaştık. Parasını verin, kolilerinizi gönderin” dediler.

 

Ancak, Türkiye’deki herkes gibi, eczacılar da kargo şirketlerini tanıyordu.

 

Denenmiş bu yöntem, yine tutmadı.

 

Geldiğimiz durum ne?...

 

İstanbul SGK’nın yazılarını haberler bölümümüzde okursanız, geldiğimiz durum işte o…

 

***

İstanbul Eczacı Odası gibi ağırlığı olan bir kurum kendini bu hale düşürür mü?...

 

Bu anlayışla yönetilirse düşürür…

 

Başka örnekleri de var…

 

Temenni etmiyoruz ama, önümüzdeki dönemde çok örnek göreceksiniz…

 

Üzgünüm… Gerçek bu…

 

Kendini devlet kurumlarının angaryalarını üstlenmekle mükellef görürsen, muhatabların da seni öyle görür…

 

Taviz üstüne taviz verirsen...

 

Hak ettiğin muamele de budur…

 

Senin gönüllü olarak kendini koyduğun yerdir, bu yer…

 

***  

 

Bu ülkeyi yönetenlere, onların bürokratlarına ;

 

“- Arkadaş, hükümetiniz her yere “ artık,isteyen istediği eczaneden ilacını alabiliyor, bunu biz yaptık” diye pankart asmayı biliyor… Ancak, becerip bir reçete kolisini teslim alamıyorsunuz. Koca İstanbul’a bir reçete teslim yeri açtınız. Üstelik Trakya illerini de oraya çağırıyorsunuz. Görevinizi yapmıyor, protokol gereklerini yerine getirmiyorsunuz. İstanbul’a en az üç reçete kolisi teslim yeri açmak zorundasınız” diyemiyorsanız….

 

Yüksek sesle, yüreklice, diyemiyorsanız…

 

Diyemediğiniz gibi, bir de üstüne üstlük :

 

“Çekilin, bırakın… Angaryalarınızı biz üstleniriz, ne gerekirse yaparız…” derseniz…

 

Hiç kusura bakmayın, bu size az bile…

 

Bir de fırçayı yedikten sonra, yazdığın yazıyı bile, sessiz sedasız web sitenden kaldırıyorsan…

 

...

  

Bir "yönetim etme anlayışı" somut olarak ancak bu kadar gözler önüne serilebilir...

 

***   

 

10 Şubat’ ta Attila İlhan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz FORUM etkinliğimize katılan tüm meslektaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.

 

Kendi adıma çok yararlandım…

 

Konuşmalar son derece içerikliydi.

 

Gerçek bir beyin fırtınasıydı.

 

Bir başlangıç oldu…

 

Seslerimizi birleştirip haykırışa dönüştüreceğiz…

 

Başka yolu yok…

 

Meslektaşlarımız sordukları için yazıyorum, İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu da davetlimizdi.

 

Gelmediler…

 

Gelmeyeceklerini ve gerekçelerini de bildirmediler…

 

O nezaketi bile meslektaşlarına göstermediler…

 

---------------------

 

(YAZIYA SONRADAN EK)

 

 

Yazıda sözü geçen, sonradan web sitesinden kaldırılan, İEO nun yazısı için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz

 

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=haber&id=1393

 

Yazıda sözü geçen SGK yazılarını aşağıdaki linkleri tıklayarak bulabilirsiniz : 

 

 http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=haber&id=1377&PHPSESSID=30eca232bd78835f957ae6829cfe286d

 

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=haber&id=1389

 

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat