Bugün bir grup meslektaşımla birlikte Silivri’ deydik.
İstanbul Eczacı Odası önceki başkanlarından Ecz. Erkan Önsel’ in ilk duruşması vardı. İzlemeye gittik.
Önsel, yaklaşık bir yıldır Ergenekon davasından Silivri cezaevinde tutuklu bulunuyor.
***
Güzelliği ve tatil yeri olmasıyla ünlü olan Silivri şimdilerde cezaevi ile ünlü...
İnsanlar oraya artık tatile değil, sevdiklerini görmek için gidiyorlar.
Cezaevinin önü otobüs ve araçlarla dolu. Tabi insanlarla da...
***
Kimliklerimiz alındı, üzerimiz arandı, içeri girdik.
Duruşma salonuna girdiğimde ürperdiğimi hissettim. Sıkıyönetim mahkemelerini hatırlattı bana.
Kapalı spor salonu gibiydi.
Salonun orta yerinde bol sanık sandalyeli sanık bölümü, sağ tarafta bol avukat sandalyeli avukat bölümü vardı.
Belli ki, bu salon kalabalıkları yargılamak için hazırlanmıştı.
Tam anlayamadım ama galiba bir kadın ağlamaya başladı. Birisi müdahale etti. "Ağlama, geçecek bu günler..." dedi, yüksek bir sesle.
İzleyici bölümü tribün gibiydi.
İçeriye sınırlı sayıda izleyici alınıyordu. Sandalye boşaldıkça, dışarıdan yeni izleyiciler alınıyordu.
Salonda izleyici sayısı 350- 400 kadardı. Dışarıda da oldukça yoğun bir kalabalık vardı. Sıralarını bekliyorlardı.
***
Erkan Önsel ve arkadaşları salona oldukça yüksek moralle geldiler.
İzleyicilerle karşılıklı el salladılar. Uzaktan merhaba dediler.
Duruşma başladı.
Kimlik tespitleri yapıldı.
Avukatları usül yönünden bir itirazda bulundular. "Bu yargılama yasalarımıza aykırı" dediler.
Mahkeme heyeti itirazı değerlendirmek için ara verdi.
O arada Önsel ve arkadaşları arka tarafa doğru geldiler. Aramızda 3- 4 metre mesafe kalmıştı.
Seslendim:
"Seni çok iyi gördüm abi, nasılsın?"
"İyiyim. Seni gördüğüme çok sevindim. Evdekilere de çok selam söyle.Benim yerime öp onları..." dedi.
"Ben de sevindim... Tamam. Onların da çok selamı var" dedim.
Bu kadar konuşabildik.
***
Heyet geri döndü. İtiraz reddedildi.
Savcı iddianameyi okumaya başladı.
Dinledikçe içimi sıkıntı kapladı.
3- 5 dakika dışarı çıktım. Tekrar içeri girip dinlemeye başladım.
İyice sıkıntı bastı içime.
Öyle ya, vicdan ve akıl ikna olmayınca hukukun dediğinin ne anlamı var?
***
Öğlen saatinde ara verildi. Çıktık. Geri dönüş için otobüsümüze bindik. Yol almaya başladık.
Silivri arkamızda mı, yoksa önümüzde mi kaldı? Bilemedim.
Ya vicdanlar?
Vicdanlar nerede?
Silivri’ de tutuklu mu?
İLETİŞİM İÇİN:
Faks: 0216 574 72 69