Vazgeçmeyin!..
Hiç bir sabah saatinde Üsküdar- Salacak' ta çay içtiniz mi?
İçmediyseniz mutlaka için...
Orada Kız Kulesi' nin karşısında eski vapur iskelesinden bozma bir balıkçı derneği var.
Çayınızı içerken çevreye de kulak misafiri olun. Ortam çok eğlencelidir...
Limana uzaktan bakmayın, içeri girin, şöyle bir dolaşın.
Denizin kokusunu içinize çekmeyi unutmayın.
***
Karadenizin köyleri şimdilerde muhteşemdir. Tatlı bir sonbahar hüznü çökmüştür...
Çam, dişbudak, kestane, kızılağaç, karaağaç, ıhlamur ağaçlarının en görkemlilerini bulabilirsiniz...
Yaylalarda yayla çiçeklerinin en sarı olanlarını... En asilerini...
Bir ıslaklık çökmüştür yine... İnce ince nem düşer...Romatizması olanlara inat...
Yaşam gibi buğulu bir gökyüzü...
Daha iki ay önce türküler yükselen fındık bahçeleri şimdi kimsesizdir.
Akşamüstlerinde köylerin ardından çıkıp gelen ıslak burunlu inekleri izlemeye doyamazsınız.
Kaçırmayın... Görmediyseniz, görün...
***
Havasından mıdır, suyundan mıdır... Bilinmez...
Cunda' da ki balığı hiç bir yerde yiyemezsiniz.
Lezzet üstüdür. Yerken biraz ağzınızda tutacaksınız. Ki tadına iyice bir varasınız.
Akşam saatlerinde, güneşin turuncuya çalan kızıllığında rakınızı için... Yanında egeye özgü bol yeşilik ve zeytinyağlılarla......
Taş Kahvesindeki çay, çay değildir de başka bir şeydir. Çok güzeldir... Ada çayını da ihmal etmeyin...
Yolunuz düşerse, mevsime, suyun buz gibi oluşuna aldırmayın... Bir de denize girin. İyi hissedeceksiniz...
***
Eğer yoksa kendinize bir sevgi yumağı edinin...
Bir sokak kedisi...
Yaşamınız değişecek.
İnanın!..
***
Sevmekten vazgeçmeyin...
Ülkenizden vazgeçmeyin...
Her şeye rağmen bu topraklar bizim cennetimizdir...