Türk Eczacıları Birliği'ne Bir Muhalefet Gerek...

2008 yılı protokol tartışmaları dün akşam sonuçlandı.

TEB'in açıklamasını ve Eczacının Sesi'nin haber-analizini okumuşsunuzdur.

Burada detaylara girmeyeceğim.

Görelim, bakalım neler olacak?..

En ilginç olanı; "kepenk kapatırız" dan, "mahkemeye gideriz" aşamasına gelmiş olmak...

Bu sürece damgasını vuran önemli örgütsel aktivitelerden biri de, "kararlı duruş" gösteren eczacılara defalarca teşekkürdür...

Niyeyse...

Hangi kararlı duruş?..

Yapılmış bir şey yok ki...

Eczacının kararlılığını göstermesine fırsat mı bıraktınız...

Eczacı, o kadar bıktı ve yoruldu ki; en son İstanbul SGK önündeki eyleme 200 kişi geldi.

Onun da 50 si Tekirdağ'dan...

Böylesine önemli bir dönemde...

Protokol sürecinin örgütlerimize olan güvende ciddi bir aşınma yarattığını görebiliyorum.

***

Önümüzde ki süreç, geçen dönemi mumla aratacak...

Hazırlıklı olalım...

Bakın; biz, %1 lerin pazarlığını yaparken % 7 ticari iskontoları iyiden iyiye kaldırmaya başladılar.

Deva başlattı, arkası gelecek...

Zaten, o iskontoları bir çok firma, bir çok kaleminde sessiz sedasız kaldırmıştı...

***

Türk Eczacıları Birlği yönetimi, krizi kötü yönetti.

Bunda en önemli etken ne, biliyor musunuz?...

TEB yönetiminin etkin muhalefeti yok...

Tıpkı Türkiye'de ki iktidar gibi.

Bir yönetime yapılabilecek en büyük kötülük, onu muhalefetsiz bırakmaktır.

Her yaptığını alkışlamak ya da sessizce izlemektir...

Sessizlikle "olur" vermektir...

Eğer, eczacı hareketine gerçekten olumlu katkıda bulunmak istiyor, TEB yönetimine gerçekten yardımcı olmak istiyorsanız, ona karşı aklıbaşında, üretken bir muhalefet yapısını oluşturmak durumundasınız.

Kimse bunu bir "örgüt içi kavga daveti" gibi algılayıp, çarpıtmaya çalışmasın.

Söylediğim şeyin o olmadığını hepiniz biliyorsunuz.

Bir yol göstericilikten, bir emniyet zincirinden söz ediyorum.

Bunu, bu örgütte yapabilecek olanlar vardır, bunu biliyorum.

Bu arada; İstanbul'a hiç bakmayın.

Oradan hayır yok...

Eczacılık açısından tarihe önemli notlar düşüldüğü bir dönemden geçiyoruz...

Herkes, kendi notunu kendisi düşecek.

Bütün meslek örgütü yöneticisi arkadaşlarıma bir önerme ile bu yazıyı bitiriyorum;

" - Arkadaşlar, eczacının ekmek parası üzerinden politika olmaz... Yapmayın..."



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat