Son Gelişme…
TEİS (Tüm Eczacı İşverenler Sendikası) in 17 Ekim 2006 tarihli haberi ile sarsıldık.
Hemen bir gün sonra İstanbul Eczacı Odası feryat etti: “-Sağlık Bakanlığı tarafından bize verilen söz tutulmadı”
Mesele ne?
Şu;
Bakanlar Kurulunun önünde ki Eczaneler Ve Eczacılık Hakkında ki Kanun (6197) Değişikliği tasarısının içinde, yeni eczane açılışlarında aranan oda uygunluk belgesi olması şartı yok.
Bu, ne anlama geliyor…
Şu anda yürürlükte ki yasamıza göre, yeni eczane açacak meslektaşımız bağlı olduğu bölge eczacı odasından, “uygundur, eczane açılabilir” belgesi almak zorunda. Bu yasal zorunluluk eczacı odasının muvazaa girişimine müdahale etmesini ve engelleyebilmesini sağlıyor.
Sakın küçümsemeyin. Muvazaalı eczane açılışlarını engellemek zor bir olay. Adı üzerinde; muvazaa. Bu türlü eczaneler açılmıyor mu, açılıyor. Ancak çok sayıda açılamayan da var. Oda dışında ki meslektaşlarımız bunu görmüyor, bilmiyor. Oysa ki, İstanbul Eczacı Odası’ nda muvazaalı eczane açılışlarına karşı yıllardır büyük çabalarla yürütülen amansız bir mücadele var. Yarı yarıya bir engelleme var. Az mı? İşte o mücadele bu yetkiye dayandırılarak yapılıyor.
Şimdi o yetkiyi elimizden almak istiyorlar.
Niye acaba?
İkincisi ve bence daha da önemlisi, bu yetkinin kaldırılmasıyla kısmi de olsa üyelerin meslek örgütü ile ilintisi kesiliyor. Yani, örgütlülüğümüze büyük bir darbe indirmeye hazırlanıyorlar.
***
15.08.2006 tarihinde tüm Eczacı Odası başkanları ve TEB Merkez Heyeti Sağlık Bakanını ziyaret edip isteklerde bulunuyorlar.
“Yeni eczane açılışlarında oda uygunluk belgesi şartının” devamlılığı da taleplerden biri.
Sayın Sağlık Bakanı da ;”-Tamam, olur” diyor.
Ancak, görünen o ki, verilen sözün tutulma niyeti yok.
İşin en kötü tarafı ise, söz konusu yasa taslağının eczacı örgütlerine iletilen taslaktan farklı olabileceği ya da olduğu anlaşılmış oldu.
***
Peki, ne olacak şimdi?...
Oysa, biz o görüşmeden sonra ne rahat etmiştik!... Bakandan güvencelerimizi almıştık!...
İstiyor musunuz, bir de bakanlar kurulunun önünde ki taslakta “eczanenin sahibi ve mesul müdürü eczacıdır” vurgusunun da aslında uçmuş olduğu haberi gelsin…
Eczacının Sesi, konuya ilişkin 24.09.2006 tarihinde boşuna “taslağın başına bir hal gelmeden yasalaşabilmesini diliyoruz” diye yazmadı. Bildiği, görebildiği bir şeyler vardı herhalde.
Siyasilerin sözünü güvence sayanlara ne demeli?
Ancak, zaman birilerini taşlama, mahküm etme zamanı değildir…
Önümüze bakalım…
Tek güvencemizin, örgütlü gücümüzün etkinliğinin caydırıcılığını bilerek davranalım…
Şimdi, akıllı ve diri olma zamanıdır…
Ecz.Hakan Gençosmanoğlu
ECZACININ SESİ
e-posta:ecz.hakan@superonline.com