Olay Bu Kadar Basittir...
İnsanlık tarihi, temsil ettiği insanların önünde yumruğu havada yürüyen, aslında egemen güçlerle "işbirliği" yapmış, ruhunu "şeytana" satmış olan liderlerle doludur.
Egemen güçler, her zaman karşıtları içinde etkin olan birileriyle "ortak" olmanın yolunu bulagelmiştir.
En bildik tanımlaması "sarı sendikacılık" tır...
Sarı sendikacılar, işçi önderi gibi dururlar, aslında egemenlerin "paylaşımda küçük ortağı"dırlar.
Yumruğu havada, önde yürüyor olmalarına aldanma-ma-lı...
İşçi tüccarıdırlar... Kapalı kapılar ardında, karanlık odalarda işçi satarlar...
***
İlaç sermayesi açısından planı, programı yapıldı...
Türkiye ilaç pazarı 2010 yılında 12 milyar dolar olacaktır.
Dünyanın 10 büyük pazarından biri...
Giderek daha da büyüyecektir...
Bu çok büyük bir paradır...
***
Bir süredir bu pazarın sermaye açısından "dikensiz gül bahçesi" yapılması senaryosu adım adım yaşama geçiriliyor.
Bu bahçenin onlar açısından en sivri dikenleri eczacılardır...
Üstelik, bu dikenler, bu 12 milyar doların içinden para alıyorlar.
Almamaları gerekir...
Ne gereği var?..
Doğaları ve varlıkları gereği tümünü onlar almalılar...
Böyle düşünüyorlar...
Böyle amaçlıyorlar...
***
İstanbul Eczacı Odası seçimlerinde, sandıkta bütün güçleriyle ve sistemin tüm aktörleriyle "ortaklaşa" çaba göstererek, en çok canlarını yakan, en çok tehdit eden, en "sivri" dikeni budadılar...
Olay budur...
Bu kadar basittir...
Bu kadar bildiktir...
Ama budanan daha gür çıkmaz mı?..
Sizce bu ülkede namus susacak mı?..