Meslek Politikalarında Tam Bir Resesyon Dönemi...
Resesyon, Fransızcadan Türkçeye girmiş.
Daha çok ekonomi dilinde kullanılıyor.
Durgunluk anlamında...
Bugünlerde çokça duyuyoruz.
Hani, küresel ekonomik kriz gündemde, sürekli konuşuluyor ya... O yüzden...
Ben de kullanmak istedim, daha havalı oluyor.
Bizim alanımıza oturdu mu, onu bilmiyorum...
Meslek politikalarında tam bir resesyon dönemi yaşıyoruz.
Olduğumuz yere çakıldık kaldık.
Durduk...
Yani durdular...
Kim?..
Meslek örgütlerimiz...
***
Yarın, TEB Başkanlar Danışma Kurulu toplanıyor.
Ek protokolü ve yeni Sağlık Uygulama Tebliği'ni konuşacaklar.
Her zaman olduğu gibi sonradan...
İş olup, bittikten sonra...
Nesini konuşacaklar?..
Doğrusu; ben de merak ediyorum.
***
Halbuki, geç kalınmış gündem maddelerinden çok önümüzdekileri konuşsalar ve bize bir şeyler söyleseler.
SGK almadığımız muayene ücretlerini isterse ne yapacağız?
Ne olacak bu İlaç Takip Sistemi?
Avans ödemenin durumu?..
Madde mi yok...
Sıra sıra...
Rekabet Kurulu'nun aldığı son karar; "tüm reçete dağıtım sistemleri iptal edilsin..."
Bu karar karşısında ne yapmayı düşünüyorsunuz?..
6197 sayılı yasaya ne oldu? Ne düşünüyorsunuz?
Kamu Kurum İskontolarından uğradığımız zarar devam ediyor... Ne olacak bu iskontoların hali?
Nedir bu SGK'nın abuk uygulamalarından çektiğimiz?..
vs.vs.
***
Bu yazıya ne kadar uyar bilmiyorum...
Yetkin bir kişiye, bir soruyla bitirmek istiyorum:
" - Sait Abi, bir ekibin lideri ve Genel Başkan adayı olarak TEB seçimlerine girdin. Seçim, karma bir listenin kazanması ile sonuçlandı. Genel Başkan olamadın, ama bir ekibin lideri olarakTEB Merkez Heyeti üyesi oldun ve görev yapıyorsun. Halâ o ekibin lideri misin, bilmiyorum. Ben öyle var sayarak, gerçekten de ne yaptığını çok merak ediyorum.
Sesini duymak, görüşlerini okumak istiyorum. En az TEB Genel Başkanı kadar... Doğrusu, kendi adıma senden şöyle dişe dokunur bir şeyler bekliyorum."
Sait Abi dediğim, TEB Merkez Heyeti üyesi Sn. Ecz.Sait Yücel.
***
Hakikaten şu resesyon dedikleri ne kadar kötü bir şeymiş...
