Kendi Adıma, Hepinizi Allah’a Havale Ediyorum… Artık Sizden Beklediğim Hiç Bir Şey Yok…
Şöyle bir açıklama yapsak;
“Biz, eczacılar olarak, ödeyeceğimiz gelir vergisi beklediğimizin üzerinde çıktı, ödeyemiyoruz. Bir yıl sonra öderiz”
Olur mu dersiniz?...
Ya da bize ne derler?...
***
31 Mart-2008 tarihinde, görüştüğümüz SGK yetkilileri, katılım payı konusunda bize şunları söyledi:
“ % 10 ları emekli maaşlarından sağlıklı olarak kesemiyoruz. Bu konuda ciddi kaos var. İlaç %10 borcu maaşından çok olan sigortalılar bile var. Şu anda bir şey söyleyemiyoruz.”
Sorduk:
“- Ama, bu ay (Nisan) başında ödeneceği söyleniyor, açıklamanız var.”
Yanıt:
“-Bu mümkün değil.”
Yukarıda ki görüşmenin tanıkları var.
Biz bu görüşmenin içeriğini, kurum içi iletişimsizliğe bağladık, dedik ki;
“Bunu yazıp meslektaşlarımızın moralini bozmayalım. Üstelik ciddi açıklamalar var. Büyük olasılıkla ödenir, artık…”
Ama adamlar doğru söylemişler. Para ödenmedi.
Peki, bizim alabildiğimiz bu bilgiyi, örgüt yöneticilerimiz nasıl alamıyorlar, çok merak ediyorum…
***
Topluca,5 Nisan’da Çanakkale’de, çevre mitinginde olacaktık. Kaz Dağları’nı ve yöreyi talan eden yabancı maden şirketlerine karşı ülkemizi savunmaya gidecektik.
Her şey yirmi gün öncesinden hazırdı.
Üstelik, yörenin çevrecilerinden özel davet almıştık, onlara verilmiş sözümüz vardı.
Ancak, 6 Nisan SSGSS yi protesto mitingi, mitinge iki gün kala öne çıktı.
Türk Eczacıları Birliği açık çağrı yaparak herkesi çağırdı.
İstanbul Eczacı Odası;
“Haydi İstanbul, Türkiye’nin her yerinden meslektaşlarımız, eczacı odaları, akın akın mitinge geliyor... Gösterin Gücünüzü.... ”
türünden, web sitesi üzerinden, iki gün öncesinden yayına başladı.
“Jetonlar yine geç düştü” dedik, ama yine de acil bir durum değerlendirmesi yaptık; örgütümüz bizi çağırıyordu…
Durum değerlendirmesi sonucu şu karara vardık;
“Durum önemli. Örgüt bizi çağırıyor. Gidersek, Kadıköy Mitingi’ne yetişemeyebiliriz. Sonuç; Çanakkale'ye gidemiyoruz, herkesten özür dileriz...”
Otobüs, otel, tüm rezervasyonları iptal ettik...
***
6 Nisan- Kadıköy Mitingindeyiz;
Emekçilerin, çalışanların katılımı ve coşkusu görmeye değerdi.
TEB yok gibi…
Dışarıdan gelen eczacı sayısı, üç-beş…
Eczacı ilgisi yok denecek kadar az…
Eczacı odaları yok...
Hemen hemen aynı saatlerde, İstanbul Eczacı Odası’nın bir MİSEP’i bir de Türk Sanat Müziği konseri var…
Eylemini “açıktan kıran” oda gördünüz mü hiç?...
Biz görmüş, yaşamış olduk…
İçimizde müthiş bir aldatılmışlık duygusuyla mitingi tamamladık.
Tabi, sonradan çıkıp, şunu söyleyebilirsiniz;
“On binlerle beraber Kadıköy’ deydik.”
Derseniz ne olur;
Bilgi sahibi olmayan üyelerinizi kandırırsınız.
Şimdi, bu yazının altına nasıl bir final cümlesi oturur?...
Ben, şunu buldum, siz değiştirebilirsiniz;
“Kendi adıma, hepinizi Allah’a havale ediyorum… Artık sizden beklediğim hiç bir şey yok…”
***
Bir bilgi notu : İstanbul Eczacı Odası’na, İstanbul genelinde bir büyük toplantı yaparak bir süreç değerlendirilmesi yapılması talebimizi iletmiştik. Yanıtı geldi; yapmayacaklarmış.
