Boşuna dememişler; "büyük lokma yut, büyük söz söyleme" diye...
Buyurun...
Benim de başıma geldi işte!
Oldum olası seçimleri protesto, boykot vs. gibi tavırlara hoş bakmam.
Çok çok özel şartlar yoksa kabul edilir bulmam.
İstanbul Eczacı Odası seçimlerinden söz ediyorum...
18 Eylül- Pazar günü yapılacak.
Görünen o ki; yönetim tek liste ile seçime gidecek.
Benim hatırladığım İstanbul’ da bu ilk kez olacak.
Bir "son dakika" sürprizi olmazsa eğer...
Ben oyumu kullanmadan yapamam.
Olmaz! Demokratik alışkanlıklarıma aykırı düşer.
E bu yönetime oy da veremem. Vicdanen yükü ağır olur.
Son derece yanlış işler yapmış, geçmişte eczacı hareketinin dinamosu olmuş bir örgütü bu hallere düşürmüş insanlara oy da veremem...
Ne olacak şimdi?
Çok düşünmeye gerek yok...
Kala kala iki yol kalıyor:
Birincisi sandığa gitmemek.
Ki aklım kalır, içim rahat etmez. Demokratik hakkımı kullanmalıyım. Gitmeliyim.
İkinci seçenek ise gidip BOŞ oy kullanmak.
En iyisi BOŞ oy kullanmak.
***
Şu anda ki yönetimin yeniden adaylık ve seçim programı tanıtım broşürü eczaneme geldi.
Tek tek adayları da vaatleri de okuyup, inceledim.
***
Bir Fıkra:
Saho ile Rafo eski püskü, 1960 model bir araba ile Türkiye turuna çıkmışlar.
Gide gide yolları ıssız, kurtların, çakalların, ayıların oynaştığı bir dağ yoluna düşmüş.
Yol, kaya parçaları, taşlarla, çukurlarla doluymuş.
Saho paniklemiş. Demiş ki;
"Rafo bu arabanın lastikleri bu yola dayanmaz. Çok eskiler. Patlayacaklar. Yolda kalacağız. Kurda, çakala, ayıya yem olacağız."
Mecbur yola devam etmişler...
Derken önlerine bir dağ köyü kahvehanesi düşmüş.
Saho, Rafo’ ya demiş ki:
"Dur şurada. Bir soluklanalım. Hem de çare arayalım."
İnmişler. Kahvehaneye girmişler.
Çaylarını içerken bir ara Rafo dışarı çıkmış.
Biraz sonra sevinçle içeri girmiş.
"Artık yola devam edebiliriz" demiş.
"Ne oldu ki?" diye sormuş Saho.
Rafo demiş ki:
"Arabanın lastiklerini çıkarttım attım. Artık patlamazlar. Gidelim!"
***
Erdoğan Çolak’ ın yeni dönem TEB Başkanlığı hayırlı, uğurlu olsun.
Bu da nereden çıktı şimdi, demeyin hiç...
İstanbul’ da yönetimin aynen devam etmesinin- ki öyle görünüyor- doğuracağı sonuçlardan birisi de bu olacaktır.
TEB Yönetimi de aynen devam edecektir.
Bildiğim, tanıdığım kadarıyla bu İstanbul’ la diğer eczacı odaları birlikte hareket edip TEB Yönetimi’ ne bayrak açmaz.
İstanbul’ suz da TEB Yönetimi değişmez.
Hem üstelik bakmayın siz İstanbul’ un “TEB’ i değiştireceğiz” demesine...
Tamamen politika.
Zaten onlara “Bizans” fazlasıyla yetiyor.
Anlayacağınız “Yola Devam!”.
Eczacı mı?..
O kimin umurunda ki?
İLETİŞİM
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
0533 218 16 80
Fax: 0216 574 72 69