İstanbul Eczacı Odası Yönetimi İstifa Etmelidir...
Dün, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör tarafından Basına ve Kamuoyuna yapılan açıklama, başlı başına bir istifa nedenidir.
Böylesine önemli bir süreçte; 1 no.lu Eczacı Odası'nın başında böyle bir yönetim anlayışı bulunmamalıdır.
Bu, eczacı hareketine göz göre göre yazık etmektir.
Yönetimdeki arkadaşlarımız yönetsel zaafiyetlerini, bilgisizliklerini, yetersizliklerini görüp, anlayıp, vaz geçmelidirler.
O kadar ki; İstanbul Eczacı Odası Başkanı'nın ya 9 Temmuz'da imzalanmış olan 2008 yılı SGK protokolünden haberi yoktur ya da bilerek meslektaşlarını aldatmaktadır.
İki önemli konuda iki çok somut örnek verelim:
Birincisi: açıklamada deniyor ki;
"...ilaç sanayisinin SGK’ya uyguladığı kamu iskontolarının kuruma eczacılar üzerinden aktarılmasına son verilmişti".
Doğru değil...
Bakın, uzlaşma sağlandı denildikten sonra TEB açıklaması ne diyor:
"01.07.2008 tarihinden itibaren, ilaç firmalarından alınacak iskontolar YTL olarak depolara aktarılacak, depolar aynı YTL miktar iskontoyu eczanelere yansıtacaklardır. Eczaneler de aldıkları YTL miktarını ilacın KDV dahil perakende satış fiyatından düştükten sonra kalan miktara eczane iskontosunu uygulayarak, SGK’ya fatura edeceklerdir."
Böyle bir konuda, böyle bir kalem sürçmesi olabilir mi?...
Bu iskontoların yine eczane üzerinden, ancak eczacı zararı ortadan kaldırılacak şekilde ( altını çizelim, risk yine eczacının üzerinde kalacak şekilde) uygulanması TEB tarafından ve Sn.Güngör'ün içinde bulunduğu, tüm görüşmelere katılan "protokol komisyonu" tarafından kabul edilmiştir.
Gerçek bu iken, Sn.Başkan bunu nasıl yazar ve açıklar?..
İkincisi: açıklamada deniyor ki;"...SGK ilk defa karşısında direnerek haklarını alan bir eczacı tabanı ile bu tabanı temsil eden bir TEB bulduğu ve sözleşmeye tek bir talebini bile koyduramadığı için böyle bir hukuk dışı, kural tanımaz anlayışı sergilemek zorunda kalmıştır..."
"Tek bir talebini..." bile, öyle mi?...
Ayıptır...
Kesinlikle doğru değil...
Bakın, TEB ve Protokol Komisyonu, ne taleplerle masaya oturdu
1) Sanayi iskontoları
eczacının üzerinden alınsın2) Eczacı iskontoları kaldırılsın ya da sembolik rakamlara indirilsin.
3) Eczacının muayene ücreti tahsilatına son verilsin.
4) Tüm eksikli reçeteler iade edilsin, kesinti kaldırılsın.
5) Günübirlik tedavi uygulaması yapılmasın.
6) Ödemeler % 100 gerçekleşsin.
7) Protokolde yer alan cezalar hukuka uygun duruma getirilsin.
Bunlar her yerde yazıldı çizildi...
Hani, şu ünlü kırmızı çizgiler...
Buyurun siz karar verin, hangileri gerçekleşti...
Üstelik, SGK bitiş tarihi olmayan, kurumun keyfince uzatabileceği, bitiş süresinin ucu açık protokol maddesini dayattı ve yazdı.
Kendi örgütümüz, bizi açıkça gözümüzün içine baka baka kandırmaya çalışıyor.
***
Bu açıklamada, yalnızca SGK yöneticileri hedef gösterilerek üzeri örtülü bir biçimde Siyasi İktidar'ın ve İlaç Patronları' nın avukatlığı yapılıyor...
Sayın Güngör, İlaç Sanayi'ne neden gittiklerini ve ne yanıt aldıklarını açıklamak durumundadır.
Çalışma Bakanı ile ne konuştuklarını açıklamak durumundadır...
30 Haziran The Marmara toplantısının hesabını vermek durumundadır...
Bu açıklama, bir yönetimin "iflas" açıklamasıdır...
Yapılan bir dizi hatanın doruk noktasıdır...
***
Bir başka konu; sözleşme paraları konusudur...
İstanbul Eczacı Odası, her bir sözleşme başına eksi 250 ytl.yi nereden karşılayacağını üyesine şeffaflıkla açıklamalıdır.
İstanbul Eczacı Odası, yaklaşık ( Oda payını % 30 olarak var sayarsak) 675 bin ytl. gelirden vaz geçtiği gibi 450 bin ytl. de zarara uğratılmıştır..
Bu para nereden karşılanacak?
Bunun da açıklamasını yapmak durumundadır.
***
Yönetimde ki arkadaşlarımızın istifa etmeyeceğini biliyorum...
Ama, doğrusu istifa etmeleridir...
Çünkü; bu şekilde olmaz...
----------------------------------------------
Söz konusu basın açıklaması için aşağıdaki linki tıklayınız:
http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=haber&id=1781&PHPSESSID=bb879b6b711d6d2e839e42bf4950bbb9
-----------------------------------------------
YAZIYA SONRADAN EK--
İstanbul Eczacı Odası Yöneticileri'ne,
Arkadaşlar ayıptır!..
Web sitenizden o, Ağustos Ayı Koli Teslimatı Programını kaldırın.
Kurum "dalga geçer gibi yayımlıyor" siz de alıyor ve üstelik orada tutuyorsunuz.
Yapmayın!..
Dönem sonlandırma yapılır, sonra, siz, gerçeğe göre, kurumla görüşüp, güncelleştirmenizi yapıp, programı yayımlarsınız.
Bu kadarını da mı aklınız kesmiyor...
Konuya ilişkin, size yönelik meslektaşlarımdan bana yansıyan tepkileri buraya almıyorum...(H.G.)
