Hakikaten de sözün bittiği yerdeyiz...

Düşürüldüğümüz şu durumun “türkçe” karşılığını yazsam çok ağır kaçacak, biliyorum...

Bir örgütü bilerek, bilinçli olarak, geniş bir ekiple provake ve sabote etmeye uğraşsan böylesini beceremezsin.

***

Detaylara hiç girmeyeceğim.

TEB, Başkanlar Danışma Kurulu yapma kararı alıyor...

Daha baştan bir çok eczacı odası toplantının zamanlamasına ve yerine itiraz ediyor.

TEB tınmıyor...

Hadi onu geçtik...

Toplantı yapılıyor.

Toplantı oldukça tartışmalı ve uzun geçiyor.

Herhangi bir somut karar çıkmıyor.

Sonrasında TEB bir toplantı sonuç bildirgesi kaleme alıyor. Bildirgenin altına 5 eczacı odası imza atmıyor. Bildirge, Merkez Heyeti’ nin ve 48 eczacı odasının imzasıyla TEB’ in resmi web sayfasından yayınlanıyor. Biz de oradan alıp yayınladık.

Sonrasında kızılca kıyamet kopuyor...

Bir dizi eczacı odası ardı ardına açıklama yapmaya başlıyor...

"Böyle bir karar yok. Bizim de böyle bir bildirgenin altında imzamız yok" diye...

Olacak iş değil!

Bu başıbozukluk...

Bu dağınıklık...

Bu ne yaptığını bilmemezlik...

***

Ve bütün bunlar herkesin gözü önünde yaşanıyor.

Şimdi soruyorum:

Siz ilaç sanayicisi olsanız ya da ilaç dağıtımcısı...

Veya SGK...

Ya da siyasi iktidar...

Böyle bir meslek örgütünü ciddiye alır mısınız?

Böyle bir meslek örgütünü bir güç görüp, ona göre davranır mısınız?

Yazıktır!

Ayıptır!

Günahtır!

Kimse ya da kimlerse bu skandalın sorumluları bir dakika dahi yerlerinde otur- ma-ma- lılar, diyeceğim...

Biliyorum...

Kimse tınmayacak bile.

İp öyle kopmuş, hava öylesine çürümüş ki, kimsenin hiç bir şey umurunda değil.

Ama olsun...

Ben yine de yazayım...

Bu skandal bildirgenin organizatörleri, TEB’ i bu duruma düşürenler hemen istifa etmelidirler.

Her kimse... Kimlerse...

***

Danıştay kararıyla reçetelerden kalem, adet sınırlaması kalkıyor.

Yanıt gecikmeden geliyor...

SGK, ekranda bir teşhis yeri açıyor ve diyor ki: "Reçetede ki tüm teşhisleri buraya yazacaksınız"

Bizim örgütlerimiz uygulamayı duyurmaktan başka hiç bir şey yapmıyorlar.

Eczacıya baskıdan, yükten başka hiçbir anlam taşımayacak böylesi bir uygulamaya tek sözcüklük bir tepki bile gelmiyor.

Bu uygulamayla reçeteyi sisteme giriş süresi uzayacak, hasta daha çok bekleyecek, eczacı daha fazla zaman harcayacak, zaten düzgün çalışmayan sisteme daha çok gereksiz yük binecek...

Kimsenin umurunda değil...

Hakikaten de sözün bittiği yerdeyiz galiba.


İLETİŞİM

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

0533 218 16 80

Fax: 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat