Haberiniz Olsun; Zincir Eczanelerin Eli Kulağında…
Olay geçtiğimiz hafta içinde gerçekleşti.
Eczane yüksek cirolu, kentin ana arterlerinden birinin üzerinde.
Sahibi tarafından devren satılık.
Eczaneye talipliler geliyor.
Tercümanlarıyla birlikte…
Neden mi?...
Çünkü; adamlar yabancı.
Yabancı bir zincir eczaneler şirketinin yetkilileri…
Eczaneye talip oluyorlar…
Söyledikleri özetle şu; “Biz hazırlıklarımızı bitirdik, “iyi iş” yapan eczaneleri satın almak istiyoruz. İlgili yasa çıkıncaya dek de maaşlı eczacılarla bu işi götüreceğiz”
Şaka yapmıyorum…
Bu olay gerçek…
Dillendirilen bir şey bizim açımızdan çok çıplak bir biçimde açığa çıktı;”uluslararası zincir eczaneler şirketleri ülkemizde eczaneler satın almak için çalışıyorlar”
Kim bilir, belki de aldılar…
Haberimiz yok…
Bu insanların bir yerlerden güvence aldıkları çok açık değil mi?...
***
Gerçekten de ülkemiz, her alanda kimilerinin dediği gibi bir demokratikleşme (?) süreci yaşıyor…
Artık her şey şeffaf…
Ülke açık açık soyuluyor…
Memleketin kaynakları harman olmuş…
Yolsuzluklar son derece şeffaf…
Emperyalizm’in, çok uluslu sermayenin hiç pervası kalmamış…
Ülkeyi yönetenler yabancı sermaye çevreleriyle çok açık dostluklar kuruyorlar…
Cumhuriyet’in değerleri çok saydam bir biçimde ayaklar altında…
Bir tarafta lale devri, safahat, bilmem kaç bin dolarlık tesettürlü
defileler, diğer tarafta inanılmaz bir yoksulluk, işsizlik, açlık…
Açık açık…
Bu arada halkın güçleri, kendisi, basınçlı suyla, biber gazlarıyla, panzerlerle gözler önünde eziliyor.
O da açık…
İhanet, gözler önünde; dünün solcuları, yurtseverleri övgüler yağdırıyorlar, olana bitene…
“Demokrasi”, diyorlar…
“Değişim rüzgarları”, diyorlar…
“Statüko yıkılıyor”, diyorlar…
Bir yandan alkış tutarken, diğer yandan daha fazla kemik istiyorlar…
İnsanlık tarihinin en büyük ihanetlerinden birine “meşruiyet” yolları döşüyorlar…
Birileri aklıyla, bedeniyle barikat kurmaya, duvar örmeye çalışırken, onlar yel değirmenleri inşa ediyorlar…
Üstelik, bununla da övünüyorlar…
Hiç çekinmeden…
***
Haberiniz olsun; zincir eczanelerin eli kulağında…
Açık açık…
Göstere göstere…
Direnmeye var mısınız?...
Direnecek misiniz?
O duvarı beraberce örecek miyiz?...
“Bir ve beraber” olacak mıyız?...
