Gerçek Gündem…
Ülkenin gerçek gündemi “güme” gidiyor...
Gittikçe derinleşen, ekonomistlerce asıl sarsıcı etkisini eylül- ekim aylarında yapacağı dillendirilen ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, günden güne eksiltilen sosyal haklar, hak arayışı içindeki sendikalar ve sivil toplum örgütleri üzerindeki baskılar, “kürt meselesi” başlığının altında boğuluyor, gözlerden kaçırılıyor.
İnsanların kimliğine ilişkin sorunlar konuşulmalıdır…
Ancak, işten, ekmekten, aştan, güvenli yaşama hakkından daha önemli ne olabilir?..
Bunlar elinizden alındığında neyin ne kadar önemi kalır?..
***
Süren mesleki yaşamsal sorunlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Eczacının hakkından yana her etkinliğin içinde ve yanındayız.
Eczacılar için ilaç sanayisi ile hesaplaşma bugünün konusu değildir. Eskiden beri süregelen bir durumdur…
Kaldı ki; bugün “tırmandırılıyormuş” gibi algılatılan hareketlenme son derece geç kalınmış bir vaziyet alıştır.
Bu geç kalınmışlıkta sorumluluğu olanlar kimlerdir?..
Tüm uyarılarımıza, çarşaf çarşaf yayınlarımıza, yayınladığımız listelere kulak tıkayanlar?..
Gözlerini kapayanlar?..
***
Yapılan karşı çıkışların “kabartılarak” gerçek gündemin örtülmesine izin vermemeliyiz.
Eczacının yanında hızla tavır alması, önderlik etmesi gerekirken, ayak direyenleri görmezlikten mi geleceğiz?
Unutacak mıyız?..
***
Bugün için eczacının gerçek gündemi eylül ayı içinde yapılacak eczacı odaları seçimleridir.
Mevcut yapının çare olmadığı, eczacıların haklarını hakkıyla koruyamadığı görülmüştür.
Yeniden yapılanmanın zorunluluk olduğu, meslek örgütümüzü “süzmek” gerektiği apaçık belli olmuştur.
***
Hiç kimse “düşman göstererek” kendini, yapmadıklarını, ya-pa-ma-dıklarını unutturmaya çalışmasın… Buna izin vermeyiz…
Biz “düşmanı” zaten biliyoruz…