Hep SGK problemlerini yazacak değiliz ya...

Biliyorsunuz...

Devlete ve belediyelere ait bir takım kuruluşlar var.

Cezaevleri, huzurevleri, askeri kuruluşlar filan...

Serbest eczanelerden ilaç alıyorlar.

Eczacılar bu kurumlara özel anlaşmalarla ilaç "taşıyorlar".

Kimi bölgesindeki eczacılara sırasıyla, kimi "tanıdıkları" eczacılara, “özel ilişkilerle” kafasına göre reçete veriyor. İlaç alıyor.

***

Bu kurumlarla anlaşma yapmak her babayiğit eczacının harcı değil.

Önce sıkı bir istihbarat ve "lobi" faaliyeti gerekiyor.

Anlaşma sonra.

***

Anlaşma deyip geçmeyin...

Hani neredeyse, eczacının annesinin kızlık nüfüs cüzdanının aslını ve en az beş fotokopisini istiyorlar.

Şaka bir yana, hakikaten hazırlanan evraklar ciddi bir dosya oluşturuyor.

Sözleşme yenilenmesinde bile aynı evrakları bir daha isteyenler var.

***

Üstün bir performans göstererek sözleşme yaptınız diyelim...

Başlıyorsunuz reçete alıp, ilaç taşımaya...

İlaç tesliminde; reçetelerin fotokopileri, kupürlerin fotokopileri, çıktıların fotokopileri vs. vs.

İlaçtan çok evrak getirip götürüyorsunuz.

Adam 50 reçete veriyor diyelim...

Evraklarıyla birlikte ilaçları 2 saatte isterim, diyor...

Eczacı mı, hızlı koşucu mu?..

" Kesinlikle muadil ilaç kabul etmeyiz. Ne yazıldıysa o! İlaç piyasada yoksa eğer, firmadan "yoktur" kağıdı isteriz" diyorlar.

Firmalar prestiji sarsmamak için o kağıdı vermek istemiyorlar. Uğraş dur. Anlamsız bir kağıt parçası için.

Bu arada "türlü türlü" hediyeler havada uçuşuyor...

Artık neler isteniyor ya da ima ediliyorsa.

Bir de kendiliğinden, “gönlünden ne koparsa” büyük bir istekle sunulanlar var tabi.

***

Bazı meslektaşlarımızın bu türden kurumlara ilaç verebilmek için, taklacı güvercinlere taş çıkartırcasına binbir takla attıklarını biliyoruz... Görüyoruz.

Bir meslektaşımın ilaç teslim alan bir görevlinin karşısında hazırolda durduğunu gözlerimle gördüm...

"Rahat asker!" diyesim geldi.

Bu ne hürmet (?)

***

Özel şartların gerektirdiği kimi detay koşullar olabilir, ancak bu kurumların sözleşme ve ilaç alım şartlarının bir an önce bir standarta kavuşturulması gerekiyor. Akılcı bir standarta...

Kimse kusura bakmasın...

Şu anda sözünü ettiğim kurumlara yapılan bir ilaç hizmeti değil.

Düpedüz maymunluk.

***

"Taklacı" meslektaşlarıma:

"Bizi çok utandırıyorsunuz. Ve sizin yüzünüzden hepimiz aşağılanıyoruz. Yapmayın! Ayıptır! O adamların karşısında takla atmayın. Hazırolda durmayın. Eczacı gibi durun. Emir eri değilsiniz. Sizler eczacısınız. "


 

İLETİŞİM

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

0533 218 16 80

Fax: 0216 574 72 69

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat