Dil...

Temel büyük bir inşaat ihalesi işi için Amerika' ya gitmiş. Bir ay kaldıktan sonra memlekete geri dönmüş. Arkadaşları sormuşlar:

" - Temel ne yaptın? Adamların dilini de bilmiyorsun. Çok sıkıntı çekmişsindir."

" Yok... Hiç sıkıntı çekmedim. İşi de aldım...Çok iyi para kazanacağım." demiş, Temel.

Ve eklemiş:

" - Ama Amerikalı' lar çok sıkıntı çekti."

***

SGK' nın dilinden anlamıyoruz. Ne genelgelerinin ne kurallarının ne de hesaplarının dilinden anlayamıyoruz. Cümle alem bir araya geldik, muayene ücretlerinden kaç para kestiğini, nasıl kestiğini bilemiyoruz. Herkes bir şeyler söylüyor.

Beklediğimiz parayla gelen parayı bir türlü tutturamıyoruz.

Üç aşağı beş yukarı, göz kararı, aklın erdiği şekilde bir biçimde uyuşur gibi görünüyorsa - ki genelde anlamlandıramadığımız bir eksiklik oluyor- "Allah bin bereket versin" diyor, olduğu gibi, çoğunlukla da üzerine biraz ekleyerek depolara aktarıyoruz.

SGK tek alıcı, biz de "tek satıcı" yız... Ama aynı dili konuşmuyoruz.

Arap kökenli bir aile ile tanışıklığımız var. Aynı ortamda bulunduğumuz zamanlar, bizim anlamamızı istemedikleri durumlarda karı koca arapça konuşmaya başlıyorlar.

Bu da öyle bir şey işte...

SGK, onu anlamamızı istemiyor. Biliyor ki; onu anlarsak bu işten zararlı çıkacak.

Bütün mesele bu...

***

Anlaşılmak istemeyen bir yapıda ilaç sanayisi. O da bizim tarafımızdan anlaşılmak istemiyor. Onun için bu hesap kitap işleri karmakarışık.

Örnek:

Şimdi güya zararlarımız karşılanıyor ya, neyi nasıl hesaplayıp da ödediklerini bizim taraftan bir bilen var mı? Kesinlikle yok!

Eczanelerimize giren ilaç faturaları iyice bulmaca haline geldi.

Ne nedir, belli değil...

***

Sektör içinde şeffaf olan tek yapı eczaneler...

Hesaplarımız kitaplarımız ortalıkta geziyor. Bilmeyen kimse yok...

Bizi herkes biliyor ve anlıyor...

Bir biz kimseyi anlayamıyoruz...

Sistem böyle yürüyor, işlerine böyle geliyor...

Biz anlamadıkça, anlayamadıkça kaybediyoruz...

Onlar kazanıyor.

Sıkıntıyı biz çekiyoruz...

Tam anladıkları dilden konuşmaya başlıyoruz, bir sabah kalkıyoruz, bir şeyler olmuş, yine başa dönmüşüz.

Ve başa döne döne, boşa konuşa konuşa her şey çok fazla müptezelleşti...

 

İLETİŞİM

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

0533 218 16 80

Fax: 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat