Dedikodu... İftira...Kara Çalmaya Çalışmak...

Bunun dilimizdeki karşılığı dedikodudur...

Asılsız söylenti yaymaktır...

İftiradır...

Karalamaya çalışmaktır...

"Öcü" göstermeye çalışarak seçim yatırımı yapmaktır...

Ayıptır!

***

Bakın, İstanbul Eczacı Odası' nın Başkanı Semih Güngör oturmuş, düşünmüş, taşınmış...

Ve ne yazmış:

 "Ticari amaçlı bir fuar...

Geçtiğimiz haftasonu İstanbul'da ticari yönü ağır basan ve eczacı meslek örgütlerinin desteklemediği bir fuara katılmadığımızı duyurmakta ne derece haklı olduğumuzu ortaya koyan bir olay yaşandı. Fuar etkinlikleri kapsamında, bu fuarı destekleyen bir dağıtım kanalının düzenlediği ve izleyicilerinin neredeyse tamamının ilimiz dışından otobüslerle fuara getirilen eczacı ve eczacı yardımcılarının oluşturduğu toplantıda meslek örgütlerine yönelik çok ağır eleştirilerin ve suçlamaların yapıldığı bilgisi, toplantıyı bizzat izleyen ve son derece rahatsız olan bir meslektaşım tarafından tarafıma iletildi. Kendisi o toplantıda söz alarak meslek örgütlerinin, başta üst örgütümüz olmak üzere işlevsiz olduğu, eczacı yararına hiçbir sorumluluk üstlenmedikleri gibi mesnetsiz saldırılar karşısında tepkisini dile getirdiğini, ancak toplantıya diğer katılanların bu suçlama ve aşağılamalara sessiz kalmasından büyük şaşkınlık duyduğunu dile getirdi. Meslektaşım beni bu konuda bilgilendirme gereğini duyduğunu belirterek, bu anlayışa karşı çok şiddetli tepki vermemiz gerektiğinin özellikle altını çizdi.

O fuarda yaşananlar meslek örgütlerine sahip çıkılması gerektiği hususunda bugüne kadar söylediklerimizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koymaktadır. Mesleğimize göz diken zincir eczane sevdalılarının hedefinde örgütlü yapımızı parçalamak, yok etmek olduğunu biliyoruz. Bu hedeflerine ancak eczacıyı yalnızlaştırarak varabileceklerini bilenlerin yıllardır meslek örgütlerini yıpratmaya çalıştıkları ve her seferinde meslektaşlarımızdan gereken dersi aldıkları ortadadır. Eczacıların meslek örgütlerine olan bağlılığı onları daha da saldırganlaştırmaktadır. Ancak bu anlayışa sahip olanlar bilmelidirler ki; bu örgüt onları çok iyi tanımaktadır ve birlikteliğimizin en ufak zarar görmesine hiçbir zaman izin vermeyecektir.

Bu tip organizasyonları destekleyenler ve arkasında duranlar da bu davranışlarıyla kimlerin değirmenine su taşıdıklarını artık görmeli ve bu cüretkar sunumdan ders çıkarmalıdırlar..."

***

Eczacının Sesi' nin de katıldığı 8. Ulusal Eczacılık Fuarı'ndan söz ediyor...

Yazıyı nereden tutsan oradan kopuyor...

Koca oda başkanı aleni dedikodu yapmış...

"Bana bir meslektaşım dedi ki..." diye başlayıp, döktürmüş...

Varsayalım; densizin biri çıkmış, o fuardaki sayısız toplantılardan birinde öyle söylemiş...

Bu neyi gösterir?..

Binlerce eczacının katıldığı bir etkinliğe toptan "çamur" atmanın gerekçesi olabilir mi?

Kaldı ki; söylendiği iddia edilen sözün binlerce benzeri , eczacı forumlarında meslektaşlarımız tarafından yazılıp duruyor.

Her gün okumuyor muyuz?..

Onu bir yana bırakın, TEB' e yönelik benzeri ifadeler İstanbul Eczacı Odası' nın resmi yazılarında var...

***

Bir defa daha anladınız mı?..

Neden, İstanbul Eczacı Odası' nin hiçbir saygınlığı kalmadı...

Bu ellerde de onun için...

Biz nelerle uğraşıyoruz, onlar neyle...

 

 --------------------------------

Okumak isterseniz eğer Eczacı Fuarları' na ilişkin yazdığım yazının linkini aşağıda veriyorum. Lütfen tıklayınız:

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=ozgur&id=301



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat