Sistem, freni patlamış kontrolsüz bir kamyon gibi eczanelerimize daldı.
Meslek haklarımız birer birer elimizden alınıyor ve biz bir şey yapamıyoruz.
Yaptığımız tek şey bir iki “mırın kırın” edip sonra çaresizce kabullenmek.
*** 
Düşünülmüş, incelikle tasarlanmış projeksiyonlarımız olmadığı gibi duruşumuzu ve bütünlüğümüzü bile yitirdik.
Şu son “ilaç fiyat farkları” meselesine bakın…
Üzerinden aylar geçti, verilen bütün sözlere rağmen stok zararlarımız karşılanmadı.
Ancak daha da önemlisi; bu süreçte meslek örgütlerimiz çok kötü bir sınav verdi.
Her kafadan bir ses çıktı, birbiriyle uyumsuz, bir önceki açıklamadan farklı bir dizi açıklama meslek örgütlerimizce dillendirildi.
Ve bugüne dek hiçbiri doğrulanmadı.
Şimdi Türk Eczacıları Birliği ve İstanbul Eczacı Odası başta olmak üzere, bu açıklamaların sahipleri hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.
Üyeleri de “hesap sormayı” aklından bile geçirmiyor.
***
Her şeye alışmak en kötüsü...
Her şeye alıştırıldık galiba...
Hiç olmayacak şeyleri çok normal "olağanmış" gibi kabul etmek doğru değil. Direnç göstermeli...
Elbette; yanlış olanın yerine doğru olanı da söylemeli.
Alıştıkça, kabullendikçe, duyarsızlaştıkça daha fena uygulamalar ardı ardına gelecektir. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Geliyor da zaten.
***
Detaylarına girmeyelim...
Bugün, hakları ayaklar altına alınan eczacıya karşı suç işleniyor.
Eczacıyı savunması yol göstermesi gereken örgütleri ise yalnızca izleyerek ya da yanlış işler yaparak bir başka suç işliyor.
Görevlerini yapmıyorlar ya da yapamıyorlar...
Devasa bir  güç olan eczacıları çiğnetiyorlar...
***
Sorunlardan çıkış elbette vardır…
Ama bu çıkış öyle “mucize” bekleyerek gerçekleşemez.
Akıp giden bir sudan yararlanmayı amaçlıyorsanız, onu yalnızca izleyerek yarar sağlayamazsınız.
Akışına bir şekilde müdahale etmelisiniz.
Bu da çalışarak, program oluşturarak ve bir irade ortaya koyarak olur.
Aklı, örgütlü ve üretken bir biçimde kullanmakla olur.
***
Gerçekte tüm güç bizim elimizde…
24000 eczane ile ülkenin her yerinde her noktasındayız.
İlaç ve eczacılık gibi “olmazsa olmaz” bir hizmet üretiyoruz.
Eczanelerin bir hafta kapalı kaldığını ve bu büyük gücün masa başında da gereğince değerlendirildiğini düşünelim...
Ne olur?..
En hafifinden Sağlık Bakanı istifa etmek zorunda kalır.
***
Evet!
Bu sorunlardan çıkış var...
Yeter ki düzgün bir önderlik hayata geçsin.
Aklı üstün tutan...
Örgütlülüğü ve paylaşımcılığı rehber edinmiş...
Çalışkan...
Dirençli...
Ne yaptığını bilen...
Ne yapacağını bilen...
Çok geç değil...
Toparlanmanın vaktidir!
 
İLETİŞİM
0533 218 16 80
Fax: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat