Cephe ve Masa…

 

Farkında mısınız?..

 

Biz eczacıların da gözüne biber gazı sıkıyorlar!..

 

Üzerimize panzer sürüp, su püskürtüyorlar!..

 

Coplar kafamıza, gözümüze inip inip kalkıyor!..

 

Dövülüyoruz!.. Dayak yiyoruz!..

 

Tıpkı emekçiler, çalışanlar, öğrenciler gibi…

 

Ne için?

 

Haklarımızı, adaleti istediğimiz için… Ekmeğimize, emeğimize sahip çıktığımız için…

 

Olan biten işte budur!

 

Peki, bunu bize kim, kimler yapıyor?..

 

Siyasi iktidar yapıyor… Sermaye güçleri, egemenler yapıyor…

 

Bunu böyle görmezsek ya da görmemeyi tercih edersek hiçbir şey yapamayız.

 

Yanlış teşhisle doğru tedavi olmaz!

 

Korkarak hiç olmaz!

 

***

 

Bir taraftan da SGK bizi kendi örgütlerimize karşı kışkırtıyor…

 

Örgütlerimizle olan ilişkimize hiç kimseyi karıştırmamalıyız.

 

SGK’ yı ne ilgilendirir, TEB’ e ve odalarımıza kaç para verdiğimiz…

 

Ona ne?

 

Zaten eczanelerimizi işgal etmiş, bir de evimize mi girecek? Buna izin verilebilir mi?

 

Olmaz öyle şey!

 

Yönetimlerinde kim olursa olsun, seçilmişlerdir… Meşru ve yasaldırlar…

 

TEB’ de eczacı odaları da bizimdir. Dokundurtmayız!

 

Ama bir şey var…

 

Örgütlerimizde ciddi zaaflar olduğu bir gerçek…

 

O zaman oralarda oturan arkadaşlarımız bu dar zamanda, o zaafların giderilmesi yönünde adım atılacağının çok somut, çok net işaretlerini bize bugünden vermelidir.

 

Ki, bizim de içimiz rahat olsun.

 

Bekliyoruz…

 

Biz gereğini yapıyoruz. Onlar da yapmalılar…

 

***

 

Demokratik örgütlülüğümüz dağıtılmak isteniyor.

 

Bu çok açık…

 

Bu yapılmaya çalışılan şeyin adı; darbe girişimidir.

 

Demokrasiye, örgütlü topluma, bir mesleğin örgütlülüğüne darbe girişimidir bu!

 

Bakın, şimdi Türk Eczacıları Birliği Kanunu' nun can damarı olan maddeyi iptal etmeye hazırlanıyorlar.

 

O madde şu:

 

“ 39-j) Eczanelerden sağlık hizmeti satın alacak bütün kamu ve özel kurum ve kuruluşlarla anlaşmalar yapmak, imzalanan protokole uygun tip sözleşmeleri bastırmak ve belirleyeceği bedel karşılığı eczanelere dağıtmak.”

 

Yani bizi “bir başına” bırakmaya çalışıyorlar.

 

Yapılacak şey bellidir; inançla, kararlılıkla, cesaretle, deneyimlerden süzülmüş örgütsel akılla karşı koymak!

 

Aynı tavrı meslek örgütü yöneticilerimizden bekleyerek…

 

***

 

"Teşbihte hata olmaz" derler...

 

Eczacı bugüne kadar cephede hep kazandı…

 

Cepheden hep alnının akıyla geri döndü…

 

Yürüyüşse yürüyüş…

 

Mitingse miting…

 

Grevse grev…

 

Şimdi o cepheye yaraşır “masa” yı bekliyoruz…

 

Üstelik uzun bir süredir bekliyoruz…

 

Israrla ve inatla…

 

Üstelik bu masa “final masa”sı…

 

Bu yazının son sözü;

 

Eczacının cephesinde gedik, yılgınlık yok! Direniş var!

 

Ya sizin orada, masada ne var?

 

 

 

İLETİŞİM

 

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

 

0533 218 16 80

 

Fax: 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat