Bu Yazının Başlığını Çok Düşündüm Ve Şuna Karar Verdim : “- Eczacılar, Artık Satacak Neyiniz Kaldı ?...”
Ecz. Hakan Gençosmanoğlu
İstanbul Eczacılık Kongresi gerçekleştirildi. Emeği geçen herkese teşekkürler.
***
Kongrenin açılışı önemliydi.
Kongrenin açılışında konuşan SSK Sağlık İşleri Genel Müdürü ve SGK Başkan vekili Op. Dr. Sami Türkoğlu, konuşmasının içinde bizi birebir ilgilendiren ve önümüzde ki döneme ilişkin çok önemli şeyler söyledi.
Sn Türkoğlu önümüzde ki dönemde tüm ilaç ödemelerinin reçete kontrolleri bitirilinceye kadar % 75-90 arasında avans ödemesi yapılacağını, bunun değiştirilemeyeceğini, ilgili yasanın çok açık olduğunu söyledi.
Önümüzde ki dönemde eczacıların önlerinde tek ekran göreceklerini, pilot uygulamanın Ankara’ da başladığını, eksikliklerin giderilmeye çalışıldığını iletti.
Sn. Genel Müdürün sistemin yükünün ağırlıklı olarak eczacılar tarafından çekildiğinin farkında olduklarının altını ısrarla çizmesi ilginçti.
***
Gerçekten de muhteşemdi…
Benim de hocam olan Prof. Dr. Kasım Cemal güven bir sunum yaptı. Sunumun konusu “ Türkiye ‘de İlaç Sanayinin Gelişimi Ve Eczacılık Eğitimi” idi. Hocamız konuya ilişkin hemen her şeyi, Türkiye gerçeğini kendine has o etkin üslubu ile anlattı.
Ve bize şöyle seslendi :
“-Eczacılar, bakın, yabancı ilaç tekelleri yerli ilacı yutuyor. Artık satacak neyiniz var ? Ülkenize ve ilaca sahip çıkın. Yarın çok geç olacak.”
Sayın hocam, öğrenciniz olmaktan onur duyuyoruz.
***
Bu tür toplantıların en güzel taraflarından biri de İstanbul dışından gelen dostlarla sohbet olanağı yakalamış olmak… Bir de tabi ki hocalarımızla… O en güzeli.
***
Birinci günün akşamı verilen kokteylde yeni kurulan TEİS ( Tüm Eczacı İşverenler Sendikası ) in Başkanı Sn. Ecz. Nurten Saydan’ la tanıştım. Sn. Saydan içtenlikli, sıcak bir insan. Yalnız, canı çok sıkkındı. Mesleğimizde yaşanan bu süreçten çok etkilendiği belliydi. Epeyce sohbet ettik. Gözlerinde ki çalışma ve üretme hırsını net olarak okuyabildim.
***
Kongrenin ikinci gününe katılamadım. Arkadaşlarım anlattı ; çok şey kaçırmışım, üzüldüm. Artık, kongre kitabının basılıp, dağıtılmasını bekleyeceğim.
***
Hani bu tür toplantıların iki yüzü vardır ; birincisi, kürsüde hazırlıklı, son derece de ağırbaşlı davranmaya çalışan konuşmacılar vardır. İkincisi ise nettir. Otosansürsüzdür. O da salonda, dışarıda, çay-kahve aralarında yapılan konuşmalardır. İkincisinden çıkarttığım sonuç çok açık ; eczanelerde gerçek bir yangın var.
***
Üçüncü gün yapılan “ Sağlıkta Dönüşüm Projesi Ve Sağlıklı Yaşam Hakkı” konulu panelde, konuşmacılar bir defa daha sağlık alanımızın nasıl “piyasalaştırıldığının” altını çizdiler. Önümüzde ki dönem de artık paramız kadar sağlık hizmeti alacağız. Sosyal devletin ruhuna fatiha…
***
Tabi ki, daha aktaracak çok şey var… Tüm konuşmacılar çok önemli bilgiler, düşünceler aktardılar. Ancak, yerim de kısıtlı…
Bu kongrenin kitabı dolu bir bilgi kaynağı olacak.
İçimden çok gelen bir şeyle bitirmek istiyorum.
Keşke, böyle bir dönemde ilaç sanayi bu kongreye katkı vermeseydi, sponsor olmasaydı. Bu düşünülseydi ve yapılabilseydi…
ECZACININ SESİ
e-posta : ecz.hakan@superonline.com
