Bu İşten Biz Çok Zararlı Çıkarız...
Ecz.Hakan Gençosmanoğlu
SGK, yeni bir uygulama getiriyor ve diyor ki; "bundan böyle dileyen eczacının reçetelerini örnekleme yöntemi ile kontrol edeceğim, istemeyen kabul etmeyebilir, hakkıdır..."
Sonra ekliyor; "reçetelerini örnekleme yöntemi ile kontrol ettirenlere %90, ettirmeyenlere %75 avans ödemesi yapacağım".
İşte, bizim ülkede seçme hakkı insanlara bu şekilde tanınıyor... Buyrun seçin...
Adam soru soruyor ;"- Örnekleme yöntemini kabul ediyor musun ?"
"-Nasıl yani, bu ne, nasıl yapacaksın?.." diyorsun.
"-Rastgele, basit yöntemle" diyor. Bu kadar...
Soru, soru değil ki, cevabı olsun.
Hiçbir şey belli değil. Neyi kabul edeceksin ya da etmeyeceksin. İnsafa kalmış.
***
Gerçek şu ki; Türkiye'de reçeteler kontrol edilemiyor.
Geç kontrol edilen iade reçetelerin eczacıya zararı büyük. Bir ya da iki yıl sonra iade olan reçeteyi düzelttirme şansınız çok az.
Hekimi bulamıyorsunuz, hastayı bulamıyorsunuz vs.vs. Reçetelerin hızlı kontrolü bizim de işimize gelir.
Örnekleme yöntemi de bilinen, batıda da uygulanan çağdaş, bilimsel bir yöntem...
Ancak verilen bilgilere göre; uygulanacak yöntem "örnekleme yöntemi" değil... "Rastgele Seçmece Yöntemi"...
Çünkü; bizim bildiğimiz örnekleme yönteminde hak sahipleri garanti altına alınır, burada böyle bir şey yok...
İstatistik Bilimi denilen bir şey var... Söylenenlerden, verilen bilgilerden bilimsel bir içerik ya da bırakın içeriği, işaret algıladınız mı?...
Ben algılamadım.
Daha da önemlisi bilimsel olarak örnekleme yöntemi, ölçüsü belli, standart, değişkenlik göstermeyen örneklere uygulanır.
Bizde reçetenin standartı var mı?... Yok!
Sonra; bu şekilde hızlı ve zamanında kontrol yapılacak deniliyor, ödeme yine niye avans?...
***
Adamlar haklı...
Sen kalkıp, aylardır gündemde olan bir konuya ilişkin, bilim insanlarına bir çalışma yaptırtmayıp, "örnekleme yöntemi öyle olmaz, böyle olur demezsen" onlar da bildikleri türküyü söylerler...
Bakın bakalım, bizim meslek örgütlerimizin açıklamalarına, ne istediğini, nasıl olması gerektiğini ortaya "adam gibi" koyabilen var mı?... Detaylarıyla...
Sürekli karşıtlık üzerinden "böyle olmaz" tavrı... O da samimi değil ya... Maksat üyeye şirin görünmek olsun.
Adam bir şey söylüyor. Sen "hayır" diyorsun. Onu da sözde diyorsun. İş olsun, diye diyorsun...
Bu konu, 8 Mart 2007 den beri gündemde... Niye konunun uzmanlarına bilimsel bir çalışma yaptırıp orta yere koymadın?... Biliyoruz, paran var, pulun var... Niye?...
Kendi politikan olmazsa, başkalarının politikalarının "kuru sıkı olmazcısı" olursun, o kadar...
Ortaya çıkıp ;
"Olacaksa bu şekilde olacak, yoksa ben üyeme dönüp, gidin, "kabul etmiyorum" dilekçelerinizi verin, gelin derim" diyebiliyor musun?... Hayır!
O zaman adama sorarlar;"-Kardeşim, sen neyin örgütüsün?"
Herkes birbirine soruyor;"-Ne yapacağız"
Hani biz örgütlü bir topluluktuk?...Beraberce karar alıp, uyguluyorduk... Nerede?...
***
Sonuç olarak ben diyorum ki; uygulamaya çalıştıkları yöntem, söylendiği gibi "örnekleme yöntemi" falan değildir...
İnanmayın...
İleri sürdükleri yöntem "Rastgele Seçmece Yöntemi" dir... Bu işten biz çok zararlı çıkarız...
Kabul etmeyin...
***
Bu yazının gündemi olmayan bir konu ile bitirmek istiyorum;
"İstanbul Sağlık Meslek Örgütleri, içinde AKP temsilcisinin de bulunduğu siyasi parti sözcülerini davet etmiş, sağlık politikalarını dinleyip, tartışacakmış."
Söyleyecek söz bulamıyorum...
Hayırlara vesile olur inşallah...
ECZACININ SESİ
www.eczacininsesi.com
iletişim :
e-posta : ecz.hakan@superonline.com
faks : 0216 574 72 69