Bırakın, Nereden İnceldiyse Oradan Kopsun… 

 

 

Ülke, baştan aşağı “türban” tartışmasına dolandı, kaldı…

 

Yönetenlerin nutuklarından geçilmiyor.

 

Hem de hecelerin üzerine basa basa :

 

“- Temmel hakkk ve hürrriyettlerr çerrrçevesindeee…” diyerek devam ediyorlar.

 

Yani, “türban temel hak ve hürriyetlerden biridir, engelleme olmamalıdır” anlamında…

 

Peki, bu kadar temel hak ve hürriyetlere düşkünsünüz de, bizim halimiz ne?...

 

Örneğin; yasalaşmak üzere olan, insanlarımızın temel hak ve hürriyetlerini, sosyal güvenlik haklarını, sağlıklı yaşama hakkını, temelinden yok edecek olan, sosyal güvenlik yasa tasarısını, engelleyebilmek için yaptığımız demokratik gösterilerde neden polis baskısına maruz kalıyoruz ?...

 

Neden?...

 

***

 

Örneğin; eczacının en temel haklarında, neden oralı bile olmuyorsunuz?   

 

1 Ocak tarihinden bu yana yeni bir protokol tartışmasını yaşıyoruz.

 

Hani şu devlete ilaç verirken, kuralları belirleyen karşılıklı imzaladığımız protokolden söz ediyorum. Şu “kölelik anlaşması” ndan…

 

Devleti bir ortaçağ efendisi, eczacıyı da ona hizmetle görevli sanan anlayışın anlaşmasından söz ediyorum…

 

Tarafların eşit olarak haklarını gözetmesi gerekirken, eczacının hiçbir hak iddia edemediği protokolden… Eczacının “alması gereken” cezalarla dolu olandan…

 

***   

 

İnsanın mesleğini yapma hakkından daha temel bir hak olur mu ?..

 

Ya ekmeğinden?... Ondan daha temel ne olabilir?...

 

Bedelsiz kamulaştırmalar “ekmek gaspı” değil de nedir?...

 

Bir arkadaşımız üşenmemiş, yorulmamış, oturmuş hesaplamış.

 

Bir yıl içinde bedelsiz kamulaştırma sonucu kaybettiği parayı otuz bin YTL olarak hesaplamış. Bu ne?...

 

***     

 

Yeni bir protokol dönemine girdik, dedik…

 

Artık yeter!

 

Yeni bir protokol istiyoruz!...

 

Eczacının da “en temel haklarını” gözeten, adam gibi bir protokol istiyoruz!...

 

Duyuyor musunuz ?

 

Adam gibi!...

 

Yoksa imzalamayın…

 

İmzalamayın, istemiyoruz…

 

Bırakın, nereden inceldiyse oradan kopsun.

 

Nereden incelmişse…

 

Kopacağı kadar kopmuş zaten…

 

Biraz da onlar düşünsün.

 

----------------------------------------

 

 ECZACININ SESİ ETKİNLİĞİ :

 

   FORUM

 

 

“ECZANE ECZACILIĞINDA YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ”

 

10 ŞUBAT-2008-PAZAR GÜNÜ SAAT 15 00

 

GALATASARAY / ATTİLA İLHAN KÜLTÜR MERKEZİ

 

( İstiklal Cad.Meşrutiyet Sok.No 3 / 3 BEYOĞLU – Galatasaray Lisesi ile İngiltere Konsolosluğu arasında )

 

 

Yönetenler:  Ecz. Hakan GENÇOSMANOĞLU

                    Ecz. Nurdan ŞAHİN

 

Program   :   Saat 15 00 : Açılış

 

                     Saat 15 10 : Sunum “ Eczacının Yok Oluş Dosyası” Ecz.METİN SEVAL

                                                            

 

                     Saat  16 00 : Çay- Kahve Arası

 

                     Saat   16 15 : Konuşmalar

 

                     Saat    18 00: Çay-Kahve Arası

 

                     Saat    18 15: Konuşmalar

 

                     Saat : 20 00 : Kapanış

 

 

TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI  AÇIK / ÖZGÜR  ZEMİNDE KONUŞMAYA, TESPİT VE GÖRÜŞLERİNİ BİLDİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ …

 

TÜM KONUŞMALAR KAYIT ALTINA ALINIP  'Eczacının Sesi e-gazete’  DEN YAYIMLANARAK ECZACI KAMUOYUNUN DİKKATİNE SUNULACAKTIR….



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat