Aslında Bu Bir İsyandır... Anlayana...
Bülent Ecevit’in son yolculuğuna böylesine görkemli bir şekilde uğurlanışı yalnızca bir politikacının “cenaze töreni” olarak algılanabilir mi?
Böyle bir değerlendirme bir çeşit körlük, ya da sağırlık veya algılama yoksunluğu sayılmaz mı?
Girdiği son seçimde halktan yüzde bir oranında oy alabilen, yaşlı bir politikacının cenaze törenine yüz binlerce insan neden katılır...
Tarihimizde benzeşen olaylar yok mu? Var...
Benim yaşadığım Sivas Şehitlerinin, Uğur Mumcu’ nun yine görkemli uğurlanışları var...
Aslında bunlar birer toplumsal patlamalar değil mi?
Toplumsal patlama dediğiniz daha nedir ki? Ne ola ki?
1 Mayıs 77 yalnızca bir miting mi idi?
Bülent Ecevit’ in cenaze töreni, bu halkın, olgunlukla, efendilikle isyanıdır...
Çürümüşlüğe, yolsuzluğa, hırsızlığa...
Emperyalizme, sömürüye isyanıdır.
Kokuşmuşluğa, kişiliksizliğe, halka saygısızlığa...
Ortadoğu bataklığına çocuklarımızı gönderenlere isyandır.
Hukuksuzluğa, işkenceye, ağalara, katillere, haramilerin saltanatına...
IMF talimatlarına ve onları kayıtsız koşulsuz uygulayanlara isyandır.
Aydınlanma devrimimize ihanet edenlere, yobazlara, softalara...
Bu “karanlığa” isyandır.
Halkın isyanıdır... Anlayana...
Umutsuzlukları umuda dönüştürmek işte böyle bir şeydir.
“Yalnız değilsini kafaya vurmak” , “Biz buradayız demek” budur.
İşte biz, bunun için yaşamımızda bir an olsun umutsuzluğa yer vermedik. En kötü günde bile.
Yarınlar umuttan doğacak, umudun çocukları olacak...
Bizim çocuklarımız, bizimle onur duyacak...
Günlük başarılar kazanabilirler...
Ancak, bu topraklarda, her ne pahasına olursa olsun karanlıklar egemen olamayacak.
Her ne pahasına olursa olsun...
Ecz.Hakan Gençosmanoğlu
ECZACININ SESİ
e-posta:ecz.hakan@superonline.com