Alt Alta Yazdım…

 

 

 

İlaç dağıtım kanallarından birinin üst düzey yetkilisi bir arkadaşımla sohbet ediyoruz.

 

 Diyor ki : “-İlaçta indirimdi, iskontolardı, karmaşaydı vs.vs. derken, eczacı, son iki yılda eczanesinden, yaklaşık % 70 içeride. Buna güç yetmez… Özellikle küçük ve orta ölçekli eczaneler son derece sıkıntılı durumda, ne olacak, bilmiyoruz. Biz de önümüzü göremiyoruz. Bu eczaneler daha ne kadar dayanır, kestiremiyoruz”

 

Aslında benzeri şeyleri hemen herkes tespit ediyor.

 

Bu arada ilaç fiyat indirimleri ilaç tekellerinin çıkarları doğrultusunda sürüyor… Eczacının raf stoğundan bedelsiz kamulaştırma devam ediyor. Ekim ayında 49 ilacın fiyatı düşürüldü. Eczacının zararı ne olacak, diyen yok.

 

Bir de yeni dönemde sanayi iskontolarının yükseltilmesi söz konusu. Gerçekleşirse eczacıyı yeni bir “raftan kayıp” bekliyor.

 

                                                           ***

 

6197 sayılı Eczaneler Ve Eczacılar Hakkında Kanun değişikliği gündemde…

 

Değişiklik tasarısı Bakanlar Kurulu’ nun önünde, meclis genel kuruluna inecek. Ne olacağı belli değil. Sermaye guruplarının eczacının ekmeğine göz diktiğini, onu istediğini bilmeyen kaldı mı?

 

Doğru dürüst eczacı adına, bırakın hak talep etmeyi, var olan hakların korunmasını istemeyi konuşan var mı?

 

Tabi, iş olsun diye konuşmaktan söz etmiyorum. “Örgütsel” bir konuşmadan söz ediyorum.

 

                                                           ***

 

Tüm sosyal güvenlik kurumları birleşiyor. Artık, 1 Ocak 2007 den itibaren tek kuruma ilaç vereceğiz. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı… Bunu düzenleyecek protokolde hazırlanıyor. Protokol taslağında neler var… Bizim için neler hazırlanıyor, bilen var mı? Soru yanlış oldu… Bilen var…

 

 Etkin bir biçimde müdahil olup, eczacının emeğini savunan var mı?

 

                                                           ***

 

Adı türlü yolsuzluk ve suistimal iddialarına karışan Roche ilaç firması, bir de üstüne üstlük bir gazete ilanı ile medyaya ve kendisi ile “uğraşanlara” diplomatik bir dille gözdağı verdi.

 

Herkesin gözüne soka soka…

 

Söyleyecek sözümüz yok mu?

 

                                                           ***

 Çok sevdiğim bir eczacı abimiz var. Eczanemde oturuyorum, hışımla içeri girmedi, adeta daldı.

 

“-Yahu, kardeşim bizim orada ki market “yığmış” vitrine Tylol Hot’ u, üzerine de koymuş tabelayı 5YTL diye, gel de çıldırma”

 

                                                           ***

 

Günlük sorun ve kaygılardan mesleğimizin geleceğine ilişkin pek emek harcayamıyoruz.

 

Oysa bu yönde de ciddi emek harcamalı, etkin olmalıyız. Biz proje sahibi olamazsak, başkalarının üreteceği projelere figuran oluruz.

 

                                                           ***

 

İçiniz karardı değil mi?

 

Benim de…

 

Burada kesiyorum.

 

İlgilenecek birileri çıkar diye alt alta yazdım işte…

 

                                                           ***

 

 

BAŞSAĞLIĞI………     Siyasal düşüncelerini, yaşamını onaylarsınız ya da onaylamazsınız… Türkiye “Karaoğlan” ını yitirdi… Yaşamından ders almamız gereken çok şey olduğuna inanıyorum… Ona borçlu olduğumuza inanıyorum… Türkiye’nin başı sağ olsun… Işıklar içinde yatsın…

 

 

 

 

 

 

 

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat