Alıp Başımı Nerelere Gitsem…

 

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

 

Danıştay, 08.11.2006 tarihinde Tedavi Yardımına ilişkin uygulama tebliğinin bazı maddelerinin yürürlüğünü durdurma kararı aldı ve Maliye Bakanlığı'na tebliğ etti.

 

Kararın gerekçesinde şu ifadeler de yer aldı ; ".... devletin ekonomik ve sosyal alanda ki görevlerini yerine getirirken yaşama hakkını ortadan kaldıran, tehlikeye düşüren ya da kısıtlayan kurallar getirilemez."

 

 Yanısıra, "Maliye Bakanlığı'nın sağlık hizmetinin nitelikli bir biçimde sunulmasına değil, tasarrufa öncelik verdiği" saptaması da yapılarak bu durum eleştirildi.

 

Bunun üzerine, Maliye Bakanlığı' nın ilgili birimi 25.01.2007 tarihinde yeni bir değişiklik tebliği yayınlayarak danıştayın almış olduğu kararı uyguladı (!)

 

Sitemizde yayınlanıyor...

 

İnceleyin bakalım, uyguladı mı, uygulamadı mı ?...

 

Yazık... Bu ülkede hukuk bu işte.

 

 

***

Gelelim tebliğin uygulanma macerasına. Adı bizde saklı bir üst düzey yetkilinin anlattığına göre ;              

 

Değişklik tebliği yayınlanıyor, kimsenin haberi olmuyor.

 

Bir süre sonra fark ediyorlar. Hemen alelacele sisteme bir mesaj atıyorlar ; "sonradan mağdur olmamak için 25 Ocak tarihinden sonra ki reçetelerinizi silin, yeni kurallarla, yeniden sisteme girin"

 

 Tabi, ortalık birbirine giriyor.

 

Aslında, olmayacak iş yaptıklarını kendileri de farkındalar. Ancak sorumluluktan sıyrılmak için bunu yapmak zorunda kalıyorlar. Kendilerini arayan TEB yetkililerine de şunu söylüyorlar ; "-Olayın farkındayız. Değişiklik tebliğinde yürürlük tarihi unutulmuş. Resmi yazısı yazılıyor.Akşama sorun kalmayacak"

 

Akşama yazı yazılıyor, sorun kalmıyor (!)

 

Bizde devlet böyle çalışıyor işte…

 

***

 

Bu kargaşada bir de yeni sağlık kurulu rapor formatları yayınlanıyor.

 

Bir türlü Sağlık Kurulu Raporları'nın nasıl olacağına, ne istediğine karar veremeyen bir devletle karşı karşıyayız.

 

***       

 

Hasta elinde reçetesiyle geliyor. Reçetede asemetasin var. Büyük ambalaj veremiyoruz. Küçüğü de yok. Anlat derdini hastaya bakalım, nasıl anlatacaksın...

 

***       

 

Bir de üstüne üstlük İstanbul Eczacı Odası web sayfasında SSK duyurusunu görüyorum ; "reçete arkalarında tel.no.ları,adresler, T.C. no.ları yanlış. paranızı keserim, dikkat edin"

 

Yahu kardeşim, sayın SSK, senin sigortalın ya da yakını, telefonunu, T.C. no.sunu bilmiyorsa - ki bilmeyen çok var- ya da yanlış biliyorsa bana ne ...

 

Ne yapacağız yani...

 

Nüfus kütüğüne mi bakacağız, telefon araştırması mı yapacağız...

 

Bu kadar da saçmalanmaz artık…

 

 

***

 

İlaç sanayi “çaktırmadan” iskontoları, ürün fazlalarını, vadeleri geri çekiyor. Aylar önce yazdığımız ve uyardığımız Yeni İlaç Fiyat Kararnamesi ve sonucunda ki ilaç indirimleri gelip kapıya dayandı.

 

Eczacının “rafını” güvenceye alacak hiçbir çalışma yok.

 

İlaç fiyat indirimleri parça parça sürüyor…

 

Büyük ambalajlı antienflamatuarlar raflarımızda kaldı…

 

***                        

 

Dün İstanbul dışından bir meslektaşım aradı. Telefonda tanıştıktan sonra aynen şunları söyledi :

 

“-Burada arkadaşlarla Eczacının Sesi’ni ve sizin köşenizi sürekli takip ediyoruz. 14 Ocak’ da bizi İstanbul’a getiren sizin yazılarınız oldu. İyi güzelde, şimdi ne yazacaksınız ? “

 

Yaşamıyla, soyadıyla hep onurumuz olmuş dedem, çok sıkıldığında derdi ki ;

 

“-Alıp başımı nerelere gitsem…”

 

Şimdi aynı şeyi ben söylüyorum…

 

 

 

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com

e-posta : ecz.hakan@superonline.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat