Bir Aile Hekimi…
Diyor ki; “…devletin verdiğiyle bu dükkan(!) yürümez, giderler çok fazla…”
Giderleri bertaraf etmek gerek.
Reçeteler kime gidecek?..
Eczacıya…
O zaman, “gel bakalım eczacı kardeş, aramızda anlaşırız, bir el at…”
Eczacı dükkanı(!) dayayıp, döşeyecek.
Bitecek mi? Hayır…
Kirası, elektriği, suyu, gazı, tuzu…
Eczacı ödeyecek.
***
“O” eczacı ödemedi mi?
Ödeyecek olan bulunur.
Olmazsa…
Aile Hekimi- Muvazaalı eczane işbirliği ile her derde deva, semptomdan teşhise, teşhisten tedaviye sağlık kompleksi oluşturmamak, kurmamak için ne engel var ki?
***
İlaç firmalarını unutmayalım…
Onların katkısı olmazsa olmazdır bu işlerde.
Hangi firmanın ilaçları yazılacak?..
En önemlisi de bu!
Aile Hekiminin gideri dediğin onlara ne ki?..
Onca para döküyorlar, dünyanın dört bir tarafında, “kongre” yollarına…
***
Duyduk duymadık demeyin!
Başka illerden İstanbul’ a muvazaalı eczane transferleri başlamış…
Hayırlı olsun!
***
Sanıyor musunuz birileri müdahale edecek?
Hayır.
Söylenecek olan şudur:
“Benim hekimim, benim eczacım, benim firmam işini bilir…”
***
Zaten yadırganacak ta bir durum yok ortada.
Her şey satılık değil mi bu memlekette?..
Eğitim, sağlık, hava, akarsular, toprak, madenler, kamu malları aklınıza ne gelirse…
***
“Karadeniz isyanda!..” diyorlar.
İnanmayın!
Bir avuç yurtsever memleket sevdalısı HES’ lere karşı karadenizin derelerini akarsularını korumak için haykırıyor, kendini parçalıyor.
Gerisi aval aval bakıyor.
***
Bakın…
Artık füze kalkanımız da olacak.
Kafamıza nükleer artık yağacak(mış) ne gam?
Bize bir şey olmaz.
***
Bu cennet ülkede tarımı ve hayvancılığı bitirip, büyük bir mutlulukla, törenle Angus karşılayıp, sonra da elinden kaçırarak kentlerin ana caddelerinde onları kovalayan bir toplumuz biz.
Eczane Aile Hekimlerinin giderlerini karşılamış…
Onlar da eczaneye reçete göndermiş…
Firmalar da işin jokeriymiş…
Çok büyük iş!
Dert ettiğiniz şeye bak!