22 Temmuz... Yenilenme... Görev Çağrısı...

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

22 Temmuz, tarihe önemli bir not düştü...

İktidar partisi AKP, büyük bir başarıya imza atarak, yaklaşık % 47 lik bir halk onayıyla "yola devam" yetkisi aldı.

Kuşkusuz bu büyük başarının altında bir dizi etken var...

Çok yüzeysel değerlendirmelerin ve tespitlerin yanlış olacağını düşünüyorum.

Gerçekleri görmek ve cesaretle dillendirebilmek bundan sonra ki yürüyüşün "olmazsa olmazlarındandır" artık...

Genel bir değerlendirme hakkımı saklı tutarak, mesleki alanımıza ilişkin sonuçları irdelemek istiyorum.

22 Temmuz tarihi, halkın mevcut iktidarın ilaç politikasını çok net bir biçimde onayladığını gösteriyor. Bunu görmeliyiz.

Herkes bilir ki; ilaç ve sağlık politikaları seçmen yöneliminde ana etkenlerden biridir.

***

AKP iktidarı 30 milyon SSK' lı hak sahibinin serbest eczanelerden ilaç ve eczacılık hizmeti alımını sağlamıştır.

Evet, halkın ilaca ulaşımında tasarruf politikalarının yansımaları sonucu bir takım engellemeler vardır. Ancak bunlar detaydır.

SSK eczanelerinin önünde üç kuruşluk ilaç için "sürünen" milyonlarca SSK mensubu, artık eczanelerimizde insanca muamele görüyor, düzgün bir biçimde ilaç ve eczacılık hizmeti alıyor.

Uygulama öncesinde, eczanelerimize elinde poşetlerle gelip "-Bunları nasıl kullanacağım?" diyen teyzeleri, amcaları hepimiz hatırlıyoruz.

Sağolsunlar, bazı meslektaşlarımız da biraz abartmışlar ; bir süre önce eczaneme gelen bir SSK'lı benden meyve suyu istedi. Ben de şu an olmadığını, ancak çok istiyorsa bakkaldan aldırıp kendisine ikram edebileceğimi söyledim. Hasta buna biraz şaşırdı. Çünkü; "kendi eczanesinde" sürekli üç çeşit meyve suyu bulunuyormuş. Ben de bu hizmet aşkına biraz şaşırdım, doğrusu.

Dürüst olalım, bir çok meslektaşımızın reçete sahiplerine nasıl ilgili, nasıl aşırı nazik, nasıl sorun çözümleyici olduklarını hepimiz biliyoruz.

Türkiye'de yerli ilacın çöküşü, yabancı ilaç sömürüsü ve bağımlılığı, eczacıların sorunları halkı hiç ama hiç ilgilendirmiyor.

Kendi derdine düşmüş insanların, bunlarla birebir ilgilenmemesini de doğal karşılıyorum.

Halk iki yıl öncesine göre ilaca ve eczacılık hizmetine çok daha fazla insanca ulaşıyor.

Bugün yaşadığımız net sonuç budur.

Bu arada, biz eczacılar, ilaç fiyat düşüşleri ve artık minimize edilmiş meslek hakkımız yüzünden sonucu neredeyse eczanelerimizi yitirmişiz, aptalca bürokrasi zulmünden çıldırma noktasına gelmişiz, bu da halkı hiç ama hiç ilgilendirmiyor.

Neredeyse eczanelerimizi kamuya verdik, onlarda gidip oylarını AKP' ye verdi. İşte sonuç bu...

Biz teslim olduk... Kendimiz olduk... Halka ne...

Üstüne bir de başkanımızı hediye ettik... O da çıktı dedi ki; "-AKP sağlıkta devrim yapmıştır"

 

***

22 Temmuz sonrası arkadaşlarımda anlamlı bir moral bozukluğu gözlemliyorum.

Ne yani, böyle bir seçim sonucu çıktı diye, neredeyse yaşamımızı verdiğimiz değerlerimizi bir yana mı koyacağız?...

İktidar partisinin sloganı gibi olacak ama, başka bir şey bulamadım ; yola devam. Hem de yenilenerek, yeniden...

***

Çağdaş Eczacıları Göreve Çağırıyoruz...

Yanıt beklediğim bir yaşanmışlığı bu yazıyla bitiştirmek istiyorum.

Bu yazının yazanı aynı zamanda İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi üyesi.

19 Temmuz günü akşamı yapılan İÇEM toplantısında, bir gurup arkadaşımızla oluşturduğumuz bir düşünceyi İÇEM kürsüsünden paylaştım.

Şimdiye dek İstanbul Çağdaş Eczacılarının kendi meclislerinde ön seçimlerde belirledikleri adaylarını tüm İstanbul genelinde yapacakları bir ön seçimle belirlenmelerini talep ettik.

İstanbul' da, Çağdaş Eczacılar, adaylarını tüm İstanbul Çağdaş Eczacılarının katılacağı bir ön seçimle belirlemelidir.

Bu bir demokratik açılım önerisidir. Sürece denk gelen bir öneridir. Şimdi yenilenmenin zamanıdır.

Tabi ki statükodan yana olanlar yine karşı çıktılar... Hakaretlere varan değerlendirmeler yaptılar...

Ben zaten onlara konuşmadım, değerlendirmelerini ciddiye almıyorum.

O kürsüden İstanbul' da ki tüm Çağdaş Eczacılara seslendim.

Yanıt bulur ya da bulmaz.

Yaşadıklarımızın sonucunda yapmamız gereken tarihsel bir görevi daha yerine getirdiğimize inanıyoruz.

Hayata geçmesi içinde ısrarcı olacağız.

Buradan, açık zeminde, İstanbul Çağdaş Eczacılar Sekreteryasını göreve çağırıyoruz.

Çağdaş Eczacılar hepinizi göreve çağırıyoruz.

Ya bugün sahip çıkacaksınız ya da sahip çıkacak bir şeyiniz kalmayacak.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat