Basın Bülteni
MUHASEBECİLERDEN HÜKÜMETE:
DEMOKRASİYİ GELİŞTİRME İDDİASINDA
OLANLAR SAMİMİYETİNİ GÖSTERMELİ
Yeni Anayasa hazırlığını sürdürürken Türkiye’de demokrasiyi geliştirmeyi hedef
edinen hükümet, meslek odalarında ise tersi bir tutum sergiliyor. Serbest muhasebeci
mali müşavirlerin çalışma yaşamının altyapısını düzenleyen 3568 Sayılı Meslek
Yasası’nı değiştiren AKP hükümeti, 72 bini aşan meslek mensubunu temsil eden
meslek örgütlerini hazırlık sürecine katmadı.
Diyalog konusunda girişimlerini sürdüren serbest muhasebeci, mali müşavir odaları
ve üst birlikleri TÜRMOB, Gelir İdaresi’nin doğal müttefiki olarak anılan üyeleriyle
mesleki sorunlarını tartışmaya açmak istiyor.
Konuyla ilgili olarak düzenlenen basınla sohbet toplantısında muhasebecilerin
sıkıntılarını paylaşırken soruları da yanıtlayan TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya
Arıkan, özetle şu açıklamaları yaptı:
*
Meslek mensuplarının ilgili olduğu mevzuat, 92 yasadan oluşuyor. Vergi yasalarıbaşta söz konusu mevzuatın sürekli değişmesi meslek mensubunun yükünü
arttırıyor. Farklı kurumlarla muhatap olarak işlerini yürüten meslek mensupları SSK,
Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Maliye, Defterdarlık arasında mekik dokuyorlar. Yetki
karmaşası, angaryalar, tahsilat, haksız rekabet, mesleğe dışardan girişler gibi
mesleki sorunların çözülmesi etkin ve verimli çalışmanın önünü açacaktır.
3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Müşavirlik Kanunu’nun günümüz koşullarının gerisine düştüğü açıktır.
Ancak Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan ve Meclis Plan, Bütçe Komisyonu’nda ele
alınmak üzere bekleyen değişiklik tasarısı, meslek sorunlarını çözmeyi gündemine
almadı. 8-10 maddesi tamamen seçime dönük olan yasa tasarısındaki nispi temsil
sisteminin anlayışına göre, şu anda Meclis’te olan 4 partinin de bakanlıklar alması
gerekirdi. Böyle bir yapıda iş yürütülebilir mi?
Şeffaf denetim için özerklik şart, siyasi müdahale kabul edilemez
*
Şeffaf ve uluslar arası muhasebe uygulaması yeni Türk Ticaret Kanunu ve Basel IIkriterlerinin de devreye girmesiyle işletmelerin kredi değerliliğinde vazgeçilmez
olacak. Şeffaf ve uluslar arası muhasebe uygulaması, meslek mensubunun
kariyerinin de objektif kriterlerle belirlenmesi, aynı zamanda, risk ölçümü ve
kredilendirme sürecine etkisi dikkate alındığında yaşamsal önem taşıyor. Yakın
gelecekte aynı sektörde faaliyet gösteren ve ekonomik büyüklük açısından eşit gibi
görünen iki işletme, muhasebe kayıtlarındaki şeffaflık ve muhasebe kurallarına uyum
nedeniyle kredi kullanırken farklı maliyetlerle karşı karşıya gelecekler. Hem bankaları
hem de küçük ve orta boy işletmeleri bu kadar yakından ilgilendiren, mali verilerle
gerçek kredibilitenin, ortaya çıkarılması sürecinde muhasebe mesleği mensuplarına
büyük görev düşüyor.
İşletmeleri profesyonel, şeffaf muhasebe ilkelerine uygun mali tablolar oluşturmaya
zorlayacak yeniden yapılanma sürecinde meslek kuruluşlarına siyasi müdahale kabul
edilemez.
*
Ekonominin önceliklerini kendine öncelik edinen bir meslek yasası çıkarılmasınıtalep ediyoruz. Mesleki sorunları odağına almak yerine, ağırlıklı olarak seçimlere
dönük maddelerle donatılan meslek yasa tasarısının hiçbir kesime fayda
sağlamayacağı düşüncesindeyiz. Muhasebe camiasının iktidardan beklediği
kronikleşmiş meslek sorunlarını birlikte ele almak ve çözüm üretmektir. Kimi, ne
zaman ve nasıl seçeceğine meslek mensupları karar verir.
Oda ve Birlikseçimlerinde iktidar destekli kazanım, ekonomide kayıp anlamına gelecektir.
Hükümet tarif ettiği kesimi nispi temsille oda yönetimine sokmanın formülünü
yasa hükmü haline getiriyor.
‘Maliye’nin uyarıları gayri ciddi bulunuyor’
Basınla sohbet toplantısında meslek yasa tasarısıyla ilgili hükümetin geri adım
atmaması konusunda ne yapabileceklerinin sorulması üzerine Arıkan, mimar
mühendis odaları birliği, barolar, tabipler birliği gibi akademik meslek örgütleriyle de
diyalog içerisinde olduklarını ve her türlü hukuki ile demokratik tepki haklarını
kullanacaklarını ifade etti. Yahya Arıkan
, “Meslek örgütleri de mi sokağadökülecek?”
sorusuna “Diğer örgütler de sıranın kendilerine geleceğininfarkındalar. Bunun için her türlü hak kullanılacaktır”
yanıtını verdi.Arıkan, avukat ve doktorlara gönderilen banka hesaplarının incelendiğine ilişkin uyarı
yazılarının muhasebeci, mali müşavir mesleği mensuplarına da gönderildiğini
açıkladı. Soruları yanıtlarken İstanbul Vergi Dairesi Başkanı
Şükrü Dilaver’in buyazılara yanıt verilmesinin gerekmediğini kendilerine söylediğini aktaran Arıkan şu
bilgileri verdi:
“Bu yazıyla Maliye, kayıt dışı, gizli saklı işlemlerin varsa ‘köprüden önce son
çıkış’ diyor. Yani her an seni inceleyebilirim, bir yanlışın varsa düzelt deniliyor.
Ancak gönderilen yazılar standart olarak hazırlanmış. Şu ana kadar 100, 250,
500 bin YTL ya da 1 milyon YTL’lik kaynak saptandığı gerekçesiyle yazılar
gönderildi. Maktu yazılar gönderilmesi gayri ciddi bir girişim değerlendirmesine
yol açıyor. Aslında
yaptıkları psikolojik baskı yapılıyor. Yoksa açıklaması istenen rakamlar hesap
hareketlerinin incelenmesiyle ortaya çıkan gerçek bir kaçağa işaret etmiyor.
Çünkü herkese standart yazı geçilmiş. Ayrıca hesap hareketlerinin
incelenmesine olanak veren Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) varsa
da bunların vergilendirilmesini sağlayacak nereden buldun sorusunun
sorulabileceği bir mekanizma yok. Bana da 500 bin YTL neyin nesi diye
soruyorlar… Bu rakamı nereden bulduklarını açıklayabilirlerse ben de neyin
nesi olduğunu açıklarım…”
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası