I. GİRİŞ

Ülkemizde on yıldır uygulanan bireysel emeklilik sisteminin temel amacı; kamunun sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğe yönelik tasarrufların yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanması, ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratılarak devletin emeklilik sistemine ilişkin yükünün hafifletilmesidir. Bu nedenle sistemin başarılı olması için devlet tarafından vergi avantajları şeklinde bireysel ve kurumsal teşvikler sağlanmış, ancak istenen başarı yakalanamamıştır. Bireysel emeklilik sisteminin yeniden düzenlenmesi ihtiyacının ortaya çıkması sonucunda 6327 sayılı Kanun ile bireysel emeklilik sisteminde temel değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin bazıları eski sistemdeki bariz hukuka aykırılıkların düzeltilmesi, bazıları ise sistemin kapsamının genişletilmesi amacıyla gündeme gelmiştir.

Bireysel emeklilik sistemindeki yeni düzenlemelerin temelinde de katılımcılara vergisel avantajlar sağlanarak bu sisteme girmelerini teşvik etmek yatmaktadır. Bu yazıda bireysel emeklilik sistemindeki yeni düzenlemeler hakkında bilgi verilecek ve yeni sistemin avantaj ve dezavantajları değerlendirilecektir.

II. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDEKİ YENİ DÜZENLEMELER

A. Bireysel Emeklilik Sistemine Devlet Katkısı Getirilmiştir

1. Devlet katkısı miktarı ve sınırı

6327 sayılı Kanun ile Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili yapılan en önemli değişikliklerden birisi sisteme yatırılan katkı paylarının ücretlilerin veya yıllık beyanname verenlerin vergi matrahlarından indirilmesi uygulamasına son verilmesi, buna karşılık işveren tarafından ödenenler hariç, tüm katılımcılar için %25 doğrudan Devlet katkısı getirilmesidir.

Bireysel emeklilik hesabına katılımcı tarafından ödenen katkı paylarının %25’ine karşılık gelen tutar, emeklilik gözetim merkezi tarafından Devlet katkısı olarak hesaplanacaktır. Devlet katkısı, katılımcı adına açılacak ayrı bir hesapta birikecek ve yıllık asgari ücretin yüzde 25’i ile sınırlı olacaktır.

Yeni düzenlemeye göre BES’e katılmak için herhangi bir işyerinde çalışma veya mükellef olarak yıllık beyanname verme zorunluluğu ortadan kaldırılmaktadır. Bir başka deyişle artık ev hanımları dahi BES’e prim ödeyebilecek ve emekli olabilecek. Böylece sistemin kapsamı önemli ölçüde genişletilecektir.

2. Katılımcıların devlet katkısına hak kazanması

Bireysel emeklilik sistemi katılımcılarının, devlet katkısı ve getirilerine hak kazanabilmeleri için 01.01.2013 tarihinden itibaren sistemde en az 3 yıl kalmaları gerekmektedir. Katılımcıların devlet katkısı ve getirilerine hak kazanmaları aşağıda belirtildiği şekilde olacaktır;

a) En az üç yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin %15’ine,

b) En az altı yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin %35’ine,

c) En az on yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin %60’ına,

d) Emeklilik hakkı kazananlar ile sistemden vefat veya maluliyet nedeniyle ayrılanlar Devlet katkısı ve getirilerinin %100’ne,hak kazanacaklardır.

Bu sürelerin hesabında emeklilik sözleşmesi esas alınacaktır. Devlet katkısı ve getirilerinden hak kazanılan tutarlar sistemden ayrılma veya emeklilik durumunda katılımcıya ödenecek, hak kazanılmayan tutarlar ise genel bütçeye gelir kaydedilecektir. Buna göre sistemde üç yıldan az kalınması halinde devlet katkısı tutarından hiç bir pay alınamayacaktır.

3. Katılımcıların devlet katkısına hak kazanmada geçiş düzenlemesi

1 Ocak 2013 tarihten önce sisteme girmiş olan katılımcıların BES’de geçirdikleri sürelerin bir kısmının Devlet katkısına hak kazanmaya esas sürelerin tespitinde dikkate alınması sağlanmıştır. Buna eski katılımcıların 01.01.2013 tarihinden itibaren üç yıl sistemde kalması durumunda, Devlet katkısına hak kazanmaya esas sürelere, sistemde kaldıkları toplam sürenin;

a) 3 yıldan fazla 6 yıldan az bulunması durumunda 1 yıl,

b) 6 yıldan fazla 10 yıldan az bulunması durumunda 2 yıl,

c) 10 yıldan fazla olması durumunda 3 yıl eklenecektir.

Bu çerçevede, 01.01.2013 tarihinden başlamak üzere en az 3 yıl sistemde kalmak şartıyla bu tarih itibariyle bireysel emeklilik sisteminde olanlar açısından devlet katkısına hak kazanılması için gerekli süreler dikkate alınmak üzere, sistemde kalış süreleri ile doğru orantılı olarak ekleme yapılacaktır. Demek ki katılımcıların Devlet katkısı almaya hak kazanabilmesi için her halükarda 01.01.2013 tarihinden itibaren 3 yıl sistemde kalmaları gerekmektedir. Tabi ki bu sistemde “3 yıl kal ve ayrıl” anlamına da gelmemektedir. Katılımcı BES’de ne kadar uzun kalınırsa Devlet katkısı ve getirilerinden o kadar fazla yararlanmış olacaktır.

B. Gelir Vergisi Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

1. Katkı paylarının gelir vergisi matrahından indirilmesi uygulaması sona ermiştir

Bireysel Emeklilik Sisteminin eski uygulamasında, sisteme katılan katılımcılara ödemiş oldukları katkı tutarını, asgari ücretin brüt tutarını ve ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin % 10’unu aşmamak üzere, ilgili ay vergi matrahından düşme imkanı verilmiş idi. Yeni sistemde bu uygulamaya son verilmekte olup, 01.01.2013 tarihinden itibaren BES’e ödenen katkı tutarına ilişkin belgeler çalışılan işyerine verilmeyecek ve ödenen katkı tutarı (prim) vergi matrahından indirilemeyecektir. Benzer şekilde GVK’nın 89. maddesinde yapılan düzenlemeyle gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarının yıllık beyanname üzerinden indirilebilmesi uygulamasına da 01.01.2013 tarihinden itibaren son verilmektedir.

2. Katılımcılara yapılacak ödemelere ilişkin menkul sermaye iradı istisnası kaldırılmıştır

GVK’nın 6327 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değiştirilmeden önceki 22. maddesine göre, bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %25’i gelir vergisinden istisna olup, istisna edilen tutar üzerinden GVK 94/1-15 maddesi uyarınca tevkifat yapılmamaktaydı.

6327 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile GVK’nın 22. maddesinin (1) numaralı bendinde yapılan değişiklik ile söz konusu istisna kaldırılmış olup, bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılacak irat ödemelerinin tamamı gelir vergisi tevkifatına tabi hale gelmiştir. Ancak tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisna tutulması ile ilgili uygulama devam etmektedir.

3. Katılımcıların ödediği katkı payları menkul sermaye iradı kapsamından çıkarılmıştır

6327 sayılı Kanun ile getirilen diğer bir önemli yenilik de, bireysel emeklilik sisteminden herhangi bir nedenle ayrılan katılımcılara yapılan ödemelere ilişkin gelir vergisi tevkifat matrahının değiştirilmesi olmuştur. Bu Kanunun 6. maddesi ile GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasına eklenen 16. bendine göre, bireysel emeklilik sisteminden;

a- On yıl süreyle katkı payı ödemeden ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (Devlet katkılarının hak kazanılan kısmına isabet eden irat tutarı dahil),

b- On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (Devlet katkılarının hak kazanılan kısmına isabet eden irat tutarı dahil),

c- Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (Devlet katkılarının hak kazanılan kısmına isabet eden irat tutarı dahil)

menkul sermaye iradı olarak kabul edilmiştir.

Böylece, eski BES’in en önemli eksikliği olan ve sisteme olan güveni sarsan tüm ödemeler üzerinden vergi kesilmesi uygulamadan vazgeçilmiş ve sadece iratlardan vergi alınmasına geçilerek sistemin işleyişi hukuka ve GVK’nın ruhuna uygun hale getirilmiştir.

4. İşverenler tarafından yapılan katkı payı ödemelerinin gider yazılmasındaki üst sınır artırılmıştır

6327 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile GVK’nın 40. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yapılan değişiklikle işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payı tutarının üst sınırı % 10’dan %15’e çıkarılmaktadır. 01.01.2013 tarihinden itibaren işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.

III. BES’DEN AYRILMIŞ OLANLARIN ANAPARA TUTARLARI ÜZERİNDEN YAPILMIŞ TEVKİFATLARIN İADESİ

BES’in kuruluş aşamasında; bir taraftan sektörün başarılı olması için katkı tutarlarının gelir vergisi matrahından indirilmesi suretiyle vergi teşviki sağlanırken, diğer taraftan sistemden ayrılanların toplam birikimlerinin tamamı üzerinden vergi kesintisi yapılması gibi tamamen verginin mantığına aykırı bir düzenleme yapılarak BES’e köstek olunmuştur. Toplam ödemeler üzerinden yapılan vergi kesintisi haklı olarak dava konusu edilmiş ve mahkemelerce kesintinin hukuki olmadığı yönünde kararlar verilmiştir.

BES’den ayrılanlara ödenen anapara üzerinden vergi alınması uygulamasını dava konu eden ve etmeyen mükelleflerin haklarını eşitlemek amacıyla 07.10.2001 tarihinden sonra sisteme katkı payı yatırmış ve 6327 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif edilerek ödenen vergilerin, anapara ödemelerine isabet eden kısımları 28.08.2012 tarihinden itibaren bir yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairelerine başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla, VUK’un düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red veya iade edilecektir.

Bu durumda yapılan red ve iade talepleri, son beş yıl içinde sistemden ayrılan hak sahipleri için söz konusu olacaktır. Bunun anlamı da 28.08.2013 tarihine kadar başvuruda bulunacak olanlar için 01.01.2007 tarihinden sonra bireysel emeklilik sisteminden ayrılmış olanlar yararlanabilecektir. Ülkemizde bankacılık ve sigortacılık faaliyeti ile uğraşan şirketler İstanbul’da bulunan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı olduklarından BES’den ayrılan mükelleflerin buraya başvuruda bulunmaları gerekmektedir.



IV. YENİ BES’İN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

Ülkemizde BES aracılığıyla tasarrufların artırılması için sistemde yapılan en büyük yenilik devlet katkısının getirilmesidir. Eski sistemde ödenen katkı payları elde edilen ücretin veya gelirin % 10’unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere, ücretlerinin veya yıllık beyanname verenlerin vergi matrahından indirilebiliyordu. Yeni BES’de ise sisteme katılan herkes için Devlet, katılımcı tarafından yatırılan katkı payının yüzde 25’i kadar katkı yapacak. Böylece eski sistemden sadece ücretliler ve beyanname veren vergi mükellefleri tarafından yararlanılabilen vergi avantajı yerine herkesin yararlanabileceği bir avantaj getirilmiştir.

Buna karşılık, eski sistemde katılım aşamasında daha az vergi ödemek suretiyle katkı paylarının bir kısmını ücretliler aylık, beyanname verenler ise yıllık olarak geri alabiliyorlardı. Yeni sistemde ise, devletin katılım sürecinde sağladığı ve katılımcının cebinde kalan vergi avantajı, artık katılımcının cebinde kalmayacak ve birikimine eklenecektir. Katılımcının Devlet katkısından yararlanabilmesi ise ancak 3 yıl sonra mümkün olacak. Dolayısıyla katılımcıların katkı paylarının ancak belli süreler geçtikten sonra çekilebilecek olması yeni sisteme yönelik en büyük eleştiridir. Yeni sistem sayesinde 2013-2015 yılları arasında Devlet, hiçbir devlet katkısı ödemesi de yapmayacağı için çok büyük bir kaynağa kavuşmuş olacaktır.

Eski BES’de katılımcıların ödemiş oldukları primler ile bunların getirileri menkul sermaye iradı kabul edilerek, sistemden ayrılmaları halinde tamamı üzerinden gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gelir vergisinin ruhuna aykırı olduğu için mahkemeler tarafından iptal edilmişti. Bu nedenle yeni BES’de sadece katkı paylarının irat tutarları üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması, sistemin işleyişini hukuka uygun hale getirmiştir.

 

V. SONUÇ

Yukarıdaki değerlendirmeler çerçevesinde, yeni sistemin vergi avantajlarından azami ölçüde yararlanmayı ve devlet katkısının tamamını hak etmeyi düşünen katılımcıların emeklilik yaşı olan 56 yaşını beklemeleri gerekmektedir. BES’e en az 10 yıl katılım payı ödenmesi gerekliliğini göz önüne alırsan en kısa süre içerisinde en avantajlı şekilde BES’in imkanlarından yararlanmayı düşünen kişilerin 45-46 yaşında sisteme dahil olmaları en doğrusudur. Bu durumda 10 yıl prim ödedikten sonra 56 yaşında yatırmış oldukları anapara ve değerlenen tutarları ile devlet katkısının tamamı ve değerlenen tutarlarını alma imkanına kavuşacaklardır.

Diğer taraftan, BES’den herhangi bir nedenle ayrılan katılımcılara yapılan ödemeler, katkı payı ve getiri olarak ayrılmaksızın toplam ödeme tutarı üzerinden vergilendirmeden vazgeçilerek sadece anapara ve Devlet katkısı üzerinden elde edilen iratların vergilendirilmesi yeni sistemin en önemli avantajıdır. Ayrıca daha önce BES’den herhangi bir nedenle ayrılanlara yapılan ödemelerden tevkif yoluyla alınan vergilerin katkı payına isabet eden kısmının katılımcılara iade edilmesi de sistemin artı yönü olarak dikkat çekmektedir.

Doç. Dr. Adnan GERÇEK
Uludağ Üniversitesi
İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Öğretim Üyesi

YARARLANILAN KAYNAKLAR

ÇOLAK Mustafa, “Bireysel Emeklilikte Geçiş Düzenlemesinin Vergi ve Katkı Payı Boyutu”, Yaklaşım, Sayı 237, Eylül 2012.

DİLİÇIKIK Ata, “Bireysel Emeklilik Sisteminde Yeni Düzenlemeler”, Vergi Dünyası, Sayı 374, Ekim 2012.

GİDER Zeynullah, “6327 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun Amacı ve Bireysel Emeklilik Sisteminden Elde Edilen Gelirin Vergilendirilmesinde Meydana Gelen Değişiklikler”, Vergi Dünyası, Sayı 374, Ekim 2012.

GÖKMEN Selahattin, “Bireysel Emeklilik Sisteminde Yeni Dönem Başlıyor”, Vergi Sorunları, Sayı 287, Ağustos 2012.

GÜNDÜZ Fatih, “Bireysel Emeklilik Sisteminden Ayrılanlara Stopaj İadesi ve Yaşanması Muhtemel Sorunlar”, E-Yaklaşım, Sayı 239, Kasım 2012, (01.12.2012).

MUMCU Fırat, “Bireysel Emeklilik Sisteminde Yeni İrat Sistemi ve Anapara Üzerinden Kesilen Vergilerin İadesi”, Yaklaşım, Sayı 237, Eylül 2012.

VARLI Umut, “Bireysel Emeklilik Sisteminde Yeni Teşvik Unsuru: Devlet Katkısı”, Yaklaşım, Sayı 236, Ağustos 2012.

6327 sayılı Bireysel Emeklilik ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 29.06.2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi Gazete.

04.07.2012 tarih ve GVK-83/2012-5/Bireysel Emeklilik Sistemi-3 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri/83.

23.10.2012 tarih ve GVK-85/2012-7/Bireysel Emeklilik Sistemi-4 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri/85.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat