KİRA sözleşmelerine, nüsha başına yıllık kira bedelinin binde 1.65’i oranında ödenen ‘damga pulu’nun 1 Ocak 2005’te kaldırılıp, yerine vergi dairelerine direkt ödeme uygulamasına geçilmesi büyük bir kriz yarattı. Maliye, bunun farkında olmayan birçok mal sahibi ve kiracıdan, ödemediği damga vergisini cezasıyla birlikte istiyor.
BU günlerde, çok sayıda mal sahibi ve kiracı “damga vergisi şoku” yaşıyor.
“Kira sözleşmelerindeki damga vergisi” nedeniyle, kiracılara ve mal sahiplerine, damga vergisi ve cezalar geliyor.
OLAY NE?
Olay gayrimenkullerin kiraya verilmesi sırasında düzenlenen “kira sözleşmeleri” ile ilgili..
Türkiye genelinde toplamı milyonu aşan dükkân, mağaza, depo, büro, muayenehane vs. kiraya veriliyor.
Kiraya verme aşamasında; kiraya veren gerçek kişi ile kiracı (şahıs veya şirket) arasında, “kira sözleşmesi” yapılıyor.
Bu sözleşmeler, süresine göre kira bedeli üzerinden “binde 1.65’i oranında” damga vergisine tabi.
1 Ocak 2005 tarihine kadar, kira sözleşmelerine, “damga pulu” yapıştırılıyordu. Bu tarihte damga pulu yapıştırma kalktı. Hesaplanan damga vergisi vergi dairesine bildirilip, ödeniyor.
Kira sözleşmesi iki nüsha düzenleniyorsa, yani bir nüshasının kiracıda diğer nüshasının da kiraya verende olması halinde, sözleşmelerin her ikisi için de kira tutarı üzerinden ayrı ayrı binde 1.65 damga vergisi ödeniyor (Damga Vergisi Kanunu, Md.5).
Kefil veya müşterek borçlu varsa, binde 1.65 ‘in “beş katı” yani binde 8.25 damga vergisi ayrıca hesaplanıyor (Md.6).
VERGİ VE CEZA
Kira sözleşmeleriyle ilgili damga vergisinin, kiracı tarafından ödenmesi halinde, bu vergi ayrıca mal sahibinden istenmez.
Ancak damga vergisinin ödenmemesi veya eksik ödenmesinden dolayı, vergi ve cezaların tamamından, kiracı ve mal sahibi müteselsilen sorumlu tutuluyor. (Damga Vergisi Kanunu Md.24).
Sözleşmede, damga vergisinin kiracı tarafından ödeneceği yönünde hüküm bulunması, vergi dairesini bağlamaz. Ödenmeyen vergi ve cezalar, kiraya verenden de istenebilir (Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Özelgesi, 20.12.2011 tarih ve 2010-82-402 sayılı).
Sözleşme süresinin kendiliğinden uzaması durumunda, sözleşme süresinin bitimini izleyen yıllar için ayrıca damga vergisi aranılmaz (MB. Gelir İd. Bşk. Özelgesi, 8.12.2011 tarih ve DVK /478-35 sayılı).
ZAMANAŞIMI
Damga vergisi yönünden zamanaşımı süresi 5 yıl, yani bu süre geçtikten sonra, damga vergisi istenemez.
Ancak mevcut sözleşmeye şerh konulması, yeni bir sözleşme ya da bu nitelikte kağıt düzenlenmesi, vergi dairesine stopaj veya KDV iadesi tasdik raporu ekinde ibraz edilmesi durumunda, 5 yıl geçmiş olsa bile damga vergisi aranır. Daha açık bir anlatımla, damga vergisine tabi olan kira sözleşmesinin, beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra hükmünden yeniden yararlanılması durumunda, damga vergisine tabi tutulması gerekir (MB. Özelgesi, 18.05.2010 tarih ve DMG-1326-371).
Konut kiralama damgadan muaf
GERÇEK kişilerce, konut olarak kullanılmak üzere kiralanan ve iktisadi işletmelere dahil olmayan taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri,
damga vergisine tabi değil (Damga Vergisi Kanunu, 2 sayılı Tablo, IV/31). Buna göre, Neriman Teyze’nin evini, Nuri Bey’in konut olarak kiralaması durumunda, düzenlenecek kira sözleşmesi damga vergisine tabi olmayacak. Ancak söz konusu kira sözleşmesi, noter huzurunda yapıldığında ya da notere ibraz edildiğinde, damga vergisine tabi olacak (2 Sayılı Tablo, IV/34). Yukarıdaki açıklamalardan da fark edileceği gibi, gerçek kişilerin, gayrimenkullerini işyeri olarak örneğin büro olarak kiraya vermesi durumunda, damga vergisi mükellefiyeti doğuyor. Bu vergi ödenmediğinde, ileride tespit edildiği zaman cezasıyla birlikte alınıyor. O nedenle, kiracının bu vergiyi yatırıp yatırmadığının kontrolünde ve makbuzdan bir fotokopi alıp saklanmasında yarar var..
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22000793.asp