KAMU ECZACILARININ ECZANE AÇMALARINDAKİ SINIRLAMA İÇİN ÖNERİ

2531 sayılı kanun ile bazı eczacı odaları dava açtı.

İstanbul eczacı odası da dahil.

TEB merkez heyeti ise başkanlık divanı kadrosu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Meclisde ki ilgili komisyon Başkanı ile de görüşerek, bu kanunun eczacı lehine değiştirilmesi için söz almışlar.

TEB heyeti, kanunun 2 inci maddesinden "doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler" kelimelerini çıkarıp " ihaleye giremezler," kelimesini ekleyerek eczacılar için sorunu çözmeyi planlamış.

Herhalde, hukukçularının bizim bilemediğimiz, anlayamadığımız bir mütalaları vardır. Eczacıların kurumlarla yaptıkları ilaç satım sözleşmelerini sadece " iş alma" ve "taahhüde girme" diye algılamışlar. TEB'in kurumlarla yaptığı anlaşma ihale kanunu dışında veya aykırı mı ki?

Neyse, hukuki yorumları sorgulamak esasın dışında.

Esasa gelelim.

1996 yılında başlayıp 1997 yılında sonuçlanan, o zaman ki TEB merkez heyetinin komisyon marifetiyle yaptığı 6197 sayılı eczacılar ve eczaneler hakkında kanun taslağı çalışmasında TEB merkez heyeti üyesi olarak bilfiil bulunan birisi olarak, o taslakta tüm sağlık kurum ve kuruluşlarda çalışan eczacılar ve de serbest eczanelerde yardımcı eczacı olarak çalışan eczacılar, çalıştıkları yerlerden ayrıldıktan sonra ilgili sağlık kurumu ve serbest eczane civarında 3 yıl müddetle eczane açamayacağını belirtmiştik. Bizler o zaman 3 yıl sürenin yanında 500 metre gibi bir uzaklık mesafesi belirtmiştik.

Bu önlemi alırken de yaşanmışlıklardan yola çıkarak, özetle eczaneler arasında hasta yönlendirmelerinden kaynaklanan haksız rekabetin ve haksız kazancın önüne geçmek amaçlanmıştı.

Sağlık kuruluşlarında çalışıp ayrıldıktan sonra o civarda serbest eczane açanların, o kurumdaki eski ilişkilerini kullanarak hastaları eczanelerine yönlendirerek deontolojiye aykırı reçete kapma savaşı verdiklerini ve diğer eczaneleri mağdur ettiklerinin örneklerini sıkça görmekteyiz. Tabii ki, bu durum tüm eski çalışanlar tarafından yapılıyor ve yapılacaktır diye bir kural ve genelleme olamaz.

Ama, bunlardan bir tanesi G.O.Paşa merkez ilçede ortalığı kasıp kavurmakta, tüm reçeteleri ve bilhassa raporlu reçeteleri eczanesinde toplamaktadır. Diğer yüzlerce eczane ise eczanesinde bu eczanenin ilişkilerinden kurtulup da gelir diye umutsuzca reçete beklemektedirler.Bu eczane ile gerekli her türlü yasal işlem için bölge temsilcileri olarak kişisel çabalarımıza odamızın da katkı vereceğini umuyorum.Bu tip olaylar, kötü örnek emsal teşkil etmez kavramını devre dışı bırakacak kadar ciddidir ve bir örnek yüzlerce eczaneyi etkilemektedir.

Çoğu kez yasa koyarken, yolsuzluk ve kötü niyetli uygulamaları ortadan kaldıracak genel olmayan ama özel bazı kısıtlamaları da koymak gereklidir.

2531 sayılı yasada ki gibi, tümden kısıtlayıcı hüküm yerine, bizim 6197 yasa taslağımızdaki gibi;

" ...ayrıldıkları sağlık kurum ve kuruluşlarıyla ve bunlara ait ve bağlı çalışan kurum ve kuruluşların bulunduğu İLÇE sınırları içerisinde görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda ayrıldıkları tarihten itibaren 3 yıl müddetle işyeri( bizim açımızdan eczane )açamazlar...." şeklinde İLÇE ile sınırlı kısırtlama koyarlarsa, hem bu eczacıların haklarını genel anlamda kısıtlamamış oluruz hem de ciddi birçok örneğinde olduğu gibi kuvvetle olası olan eczaneler arasında oluşacak haksız rekabetin ve haksız kazanç elde etmelerin bir kısmına ve de bu arkadaşların şaibe, şüphe altında kalmalarını da önleriz.

TEB heyeti, Bakana sunduğu şekilde ki tasarısından hukuki olarak eminseler, tasarılarına önerdiğim kısıtlamayı da koyarlarsa hem 1997 tarihli 6197 sayılı TEB yasa taslağımıza sadık kalırlar hem de olası ve yüzlerce eczaneyi etkileyecek birçok yolsuzluğu ve mağduriyetleri önlemiş olurlar.

Sonuç olarak önerimi, TEB'in önerisine eklediğimizde ortaya şöyle bir öneri çıkar;

2531 Sayılı Kanun – 2.Madde;

“Birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, kurum ve kuruluşlara ve bunlara ait ve bağlı çalışan daire, kurum ve kuruluşlara karşı, ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda ihaleye giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar ve tüm ilgili yerlerin ilçe sınırları içerisinde işyeri açamazlar

Saygılarımla.

Ecz. Can Yetişen

Not:

"Kurum ve kuruluşlara ait ve bağlı çalışan" ifadesiyle, devlet hastanelerine bağlı çalışan semt polikliniklerini kast ettim. Çünkü hastane hekimleri, münavebeli bir şekilde hem hastanede hem de bu semt polikliniklerinde çalışmaktadırlar.

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat