ECZACILIKTA MESLEKİ SORUMLULUK
İnsan ve hayvanların sıhhat ve yaşamları ile ilgili tedavileri, neticede büyük ölçüde ilaç kullanımı ile mümkün olmaktadır. Tedavi neticesinde hastanın kullanması gereken ilaçların verilmesi tıbbi bakımdan çok önemli olduğundan ve herhangi bir yanlışlığın olmaması gerektiğinden, bu ilaçların hastalara verilmesi, özel akademik eğitim gören eczacılar tarafından yerine getirilmektedir.
Tedavi; teşhis ve teşhis neticesinde bu teşhise uygun ilaçların kullanılmasını gerektirdiğinden, hekim ve eczacı işbirliği çok önemli olmaktadır. Zaman zaman hekimler biz eczacılar kadar ilaç çeşitliliğini takip edemediklerinden, hangi ilaçların hangi ilaçlarla eşdeğerliği olduğu, ilaçların birbirleri ile uyuşmazlığı, ilaçların doz aşımları, kullanım şekilleri, hastaların ilaç geçmişleri konularında eczacılar olarak hekimlere uyarma görevi de yapma durumunda kalmaktayız.
Yasalar ve yönetmeliklerde eczacıların mesleki görevleri aşağıda açıklandığı şekillerde belirlenmiştir;
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun 1. maddesi (Değişik: 17/5/2012-6308/1 md.) "Eczacılık; hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmetidir.
Eczane açmak ve işletmek ile ecza deposu mesul müdürlüğü yapmak için eczacı olmak şarttır. Eczacı; ilaç üretim tesisi, kozmetik imalathanesi, ilaç Ar-Ge merkezi gibi müesseseleri açabilir veya bu tür resmi ya da özel müesseselerde mesul müdürlük yapabilir."
6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunu’nun Türk Eczacıları Birliği’nin vazifelerini belirten 4. maddesinin (a) bendi; “Halk sağlığına ve hastalara fedakarlık ve feragatla hizmeti gaye bilen eczacılık mesleğine ait gelenekleri muhafaza ve geliştirmeye çalışmak.”
Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmeliğin 6. maddesine istinaden düzenlenen Ek:1’de;
"Eczacı;
a) İlaç hammaddeleri ile ilaç ve ilaç müstahzarlarının araştırılmasını, tasarımını, geliştirilmesini, üretimini, kalite kontrolünü ve tanıtımını yapar, kalite güvencesini sağlar. İlaç ve müstahzarların ruhsatlandırılmasını, dağıtımını, depolanmasını ve korunmasını sağlar.
b) Hastanelerde ve serbest eczanelerde reçeteli ve reçetesiz ilaç ve müstahzarların hazırlanmasını, hastaya sunulmasını, kaydedilmesini ve hastanın ilaç tedavi sürecinin izlenmesini sağlar, ortaya çıkan istenmeyen etkileri sorumlu tabip ile paylaşır.
c) Kozmetik ürünler ile bitkisel droglar, bunları içeren müstahzarlar ve homeopatik ürünlerin araştırması, tasarlanması, geliştirilmesi, üretimi ve sunumunda görev alır ve bu preparatlar hakkında danışmanlık hizmeti verir.
ç) Akılcı ilaç kullanım ilkelerine uygun hareket eder.
d) Hastayı, ilaçları, ilaçların kullanılmasında kullanılan araçları ve tıbbi cihaz ve malzemelerini güvenli ve etkin bir şekilde kullanabilmesi için bilgilendirir.
e) Tıbbi ürünlerin güvenli şekilde kullanımlarının sağlanması için advers etkilerin sistematik bir şekilde izlenmesi, bu hususta bilgi toplanması, kayıt altına alınması, değerlendirilmesi, arşivlenmesi, taraflar arasında irtibat kurulması ve beşeri tıbbi ürünlerin yol açabileceği zararın en alt düzeye indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususlarında, farmakovijilans çalışmalarını yürüterek mevzuatın yüklediği görevleri yerine getirir.
f) Majistral preparatları, sitotoksik, steril ilaçları ve radyofarmasötik ürünleri, ürün kalitesi, güvenilirlik ve etkinliğini güvence altına alacak şekilde hazırlar ve sunar.
g) Steril ürünleri, son ürünün sterilitesini güvence altına alacak şekilde hazırlayarak sunar.
ğ) İlacın üretim ve dağıtım kanalları ile analiz laboratuarlarının ve klinik araştırma ve uygulama merkezlerinin denetiminde görev alır.
h) İlaç etkileşimleri, uyumsuzluk ve kontrendikasyonları, yan etkileri, doz ve uygun ilaç depolama konuları ile ilgili olarak hekimlere ve hastalara bilgi ve danışmanlık hizmeti verir.
ı) İlaçların kullanımı, saklanması ve imhası ile ilgili potansiyel zararlılık risklerine karşı hasta, toplum ve çevre bilinci oluşturulmasını sağlar ve sorunların çözümünde görev alır."
Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü’nün 2. maddesi; “Eczacının başta gelen görevi, birbirleriyle, hekim ve veteriner hekimlerle tam bir anlayış ve işbirliği içinde çalışarak insan ve hayvan sağlığına, hayatına ihtimam göstermektir.
Eczacı, sağlık ve veteriner hekimliği kuruluşları ile işbirliği yapar, kendileri ile diğer tıp mensupları arasında saygı ve güven hisleri yaratmaya çalışır; müşterileri ve diğer iş sahipleri ile ilişkilerinde meslek ahlak ve adabına uygun şekilde hareket eder.”
Yine aynı Tüzüğün 3. maddesi; “Eczacı, reçeteyi yazan hekim, reçetede adı yazılı hasta veya reçeteyi getiren kişi kim olursa olsun; cinsiyet, ırk, milliyet, felsefi inanç, din ve mezhep, ahlaki düşünce, karakter ve kişilik, toplumsal seviye, mevki ve siyasi düşünce ayırımı yapmaksızın, ilacını hazırlama ve reçete sahibine verme hususunda azami dikkat ve ihtimamı göstermekle yükümlüdür.” hüküm ve açıklamalarını getirmişlerdir.
Bu maddeler, eczacıların yaptıkları görevin, tıpkı hekimlerde olduğu gibi azami dikkat gerektiren, kutsal ve onurlu bir görev olduğunu, eczacıların mesleklerini yerine getirirken büyük bir sorumluluk altında hareket etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
Eczacıların genel olarak sorumlulukları, yalnız bir yasada değil birçok yasada, yasaklamalar veya görevler verme şeklinde belirlenmiştir.
Netice itibariyle eczacılar, meslekleri ile ilgili VİCDANİ, HUKUKİ, CEZAİ ve DİSİPLİN ceza sorumlulukları ile karşı karşıya bulunmaktadırlar.
ECZACILARIN MESLEKLERİ İLE İLGİLİ
VİCDANI SORUMLULUKLARI
Eczacılık mesleği neticede, insan yaşamı ve sıhhati bakımından hata kabul etmeyecek mesleklerden biridir. Çünkü yapılan en küçük bir hata bile, çok zaman iyileşmeme, sakatlık, ölüm gibi dönüşü olmayan sonuçlar meydana getirebilecektir. Böyle bir durumun meydana gelmesinde duyarlı her eczacı mutlaka büyük bir vicdani sorumlulukla karşı karşıya kalacaktır.
Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için fakültede öğrenilen bilgilerle yetinmemek, mesleğin tüm gelişmelerini takip etmek ve hizmet verirken dikkatli olmak, kendi yapacağı işleri başkalarına bırakmamak ve en küçük bir hata yapmamaya çalışmakla mümkün olur.
ECZACILARIN HUKUKİ SORUMLULUKLARI
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanunun 25. maddesinin a bendi “Eczanelerde hazırlanan reçetelerin ilaçlarında görülecek hata vesaireden doğrudan doğruya eczanenin mesul müdürü sorumludur” hükmünü getirmiştir.
Eczacılar mesleklerinin yaparlarken, bir yandan yasaların getirdiği yapmakla sorumlu oldukları görevler, bir yandan da yasaklamalarla karşı karşıyadırlar.
Tüm işlemlerinde bunlara uymak durumunda bulunduklarından, bunlara aykırı hareket etmeleri neticesinde bir zarar meydana gelmesi halinde, hukuki sorumlulukla karşı karşıya kalmaktadırlar. Eczacılar genel olarak, sorumlu müdür oldukları eczanelerinde, devlet memuru olarak kamu hastanelerindeki eczanelerde, özel teşebbüse ait hastanelerde ya da mesul müdür olarak özel eczanelerde görev yapmaktadırlar.
Sorumlu müdür oldukları eczanelerinde görev yaparken, hasta ile olan ilişkisi, bir alım-satım ilişkisidir. (6098 sayılı Borçlar Kanunun ilgili maddeleri)
Hastanelerdeki durum da alım-satım akdi olup, burada eczacı doğrudan satıcı olmayıp istihdam edilen kişidir. Satıcı durumunda olan ise eczacıyı çalıştıran, hastaneyi temsil eden tüzel kişiliktir.
Hasta eczacı ilişkisinde verilen ilaç ve yapılan sıhhi yardım neticesinde, eczacı veya çalıştırdığı kişinin kusurlu hareketiyle, alıcı hastanın, bunları kullanması neticesinde bir zarar meydana gelmesi durumunda, o kişinin uğradığı zararı, zararın konumuna göre eczacı karşılamak durumundadır.
Uğranılan zarar, ölüm halinde; ölenin yakınlarının talep edebilecekleri “destekten yoksun kalma tazminatı” ve “manevi tazminat” ve defin masrafları, sakat kalma halinde; iş gücünden kaybın getirdiği tazminat ile manevi tazminat, hastalığın uzamasına neden olunması halinde; işten kalmanın getirdiği ücret kaybı ve tedavi için harcanan ek masraflar ve duruma göre manevi tazminat şeklinde oluşur.
MANEVİ TAZMİNAT
Borçlar Kanununun 56. maddesinde açıklanmıştır. Maddeye göre; hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi halinde zarar görene, ağır bedensel zarar ve ölüm halinde ise ailesine hal ve şartlara göre manevi tazminata hükmedebilmektedir.
Hastanelerde meydana gelen aynı tip olaylar için hem bu olaya neden olan eczacı, hem de onu çalıştıran kurum sorumlu olmaktadır. Kurumun sorumluluğu “kusursuz sorumluluk” ilkelerine göre belirlenir. Kurumun eczacıya rücu hakkı bulunmaktadır. (Borçlar Kanunu Madde 66).
ECZACILARIN CEZAİ SORUMLULUKLARI
Eczacıların cezai sorumluluklarını Yeni Türk Ceza Kanununa göre sorumlulukları ile diğer yasa ve yönetmeliklerine göre cezai sorumlulukları olmak üzere iki kısım halinde incelemek gerekir.
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNA GÖRE CEZAİ SORUMLULUK
Zehirli Madde Katma
Madde 185 - (1) İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaçların ticareti
Madde 186 - (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilir.
(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
Madde 187 - (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten veya satan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir.
(2) Bu suçun tabip veya eczacı tarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti
Madde 188 - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbir uygulanması
Madde 189 - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
Madde 190 - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Zehirli madde imal ve ticareti
Madde 193 - (1) İçeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduran, satan veya nakleden kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sağlık için tehlikeli madde temini
Madde 194 - (1) Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Resmi Belgede Sahtecilik
Madde 204 - (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Resmi belgeyi bozmak, yok etmek ve gizlemek
Madde 205 - (1) Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Madde 206 - (1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Resmi Belge Hükmünde Belgeler
Madde 210 - (1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.) (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Sağlık Mesleği mensuplarının suç bildirmemesi
Madde 280 - (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.
5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
(USUL KANUNU)
Meslek ve sürekli uğraşıları nedeniyle tanıklıktan çekinme
Madde 46- (1)Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebileceklerle çekinme konu ve koşulları şunlardır:
a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler.
b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler.
c) Malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler.
(2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez.
DİĞER YASA VE YÖNETMELİKLERE GÖRE
CEZAİ SORUMLULUKLAR
Eczane sahibi eczacıların nezdinde Eczanelerin, yapmak veya yasaklamak şeklinde yasalarda belirtilen sorumlulukları çok geniş kapsamlı olup değişik yasalar, yönetmelikler ve tüzüklerde hüküm altına alınmışlardır.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 40, 41, 42, 43, 44 ve 45.inci maddeleri cezai müeyyideleri ihtiva etmektedir.
“Madde 40 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/168 md.) Bu Kanunda yazılı usullere uygun olarak ruhsatname almaksızın eczane açanlar üç aydan bir seneye kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adlî para cezasıyla cezalandırılır.
(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/168 md.) Eğer fiil eczacılık yapmak hakkını haiz olmayanlar tarafından işlenirse, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
Her iki halde de mahkeme kararına hacet kalmaksızın bu gibi yerler mahallin en yüksek sağlık amiri tarafından derhal kapatılır.
Madde 41 – (Değişik : 23/1/2008-5728/169 md.) Bu Kanunun 1 inci maddesinde sayılan yerlerde ambalajsız veya ambalajı açılmış olarak bozuk veya zamanı geçmiş veya mağşuş veya gayrisaf ilaç ile ambalajlı olsa bile zamanı geçmiş ilaç bulunduran kişiye, fiili Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza sorumluluğunu gerektirmediği takdirde, beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, bu ilaç ve sair ecza maddesine elkonularak imha edilmek üzere mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
Madde 42 – (Değişik : 23/1/2008-5728/170 md.) Bu Kanunun 1 inci maddesinde sayılan yerlerde ilaç halinde ihzar, imal veya tertip edilmemiş olan bozuk veya mağşuş ecza ve kimyevi maddeler bulunduğu takdirde, bunlara el konulup usulüne uygun şekilde yok edilmekle beraber bu yerleri bizzat idare eden eczacı ile bu Kanunda yazılı sebeplerle eczacının bulunmaması halinde bu yerlerde mesul müdürlük yapanlara bin Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Madde 43 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/171 md.) Zehirli veya kimyevi maddelerle tıbbî ecza ve müstahzarların müsaadesiz satılması yasaktır. Bunları müsaadesiz satan veya satmak üzere dükkanında bulunduranlar Türk Ceza Kanununun 193 üncü maddesine göre cezalandırılır.
Ancak eczanesi bulunmıyan yerlere munhasır olmak üzere Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tesbit ve ilan edilecek müstahzarlar bu hükümden müstesnadır.
Madde 44 – (Değişik : 23/1/2008-5728/172 md.) Bu Kanunda yazılı olan yasaklara ve mecburiyetlere muhalif hareket edenlere, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde ve bu Kanunda özel hüküm bulunmayan hallerde ikiyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Madde 45 – (Değişik : 23/1/2008-5728/173 md.) Eczaneyi işletmeye başladıktan sonra mazeretsiz olarak ve mücbir sebepler dışında eczanesi olan yerlerde otuz gün, olmayan yerlerde on gün müddetle eczanesini kapalı bırakan veya teftiş sırasında görülen noksanların tamamlanması için yapılmış iki yazılı ihtara riayet etmeyen eczacılara, beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir”
Yine 6197 sayılı yasanın 6. Maddesi Ek fıkrası “muvazaa” olayına değinmektedir.
“Madde 6 - (Ek fıkra: 17/5/2012-6308/3 md.) Muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti hâlinde, ruhsatname iptal edilir ve eczacı beş yıl süreyle eczane açamaz. Muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması hâlinde, eczane açma yasağı hepsi hakkında uygulanır.”
2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 24. maddesi; "(Değişik : 23/1/2008-5728/78 md.) Uyuşturucu maddeleri 15 inci maddede zikredilenlerden başkalarına satan ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürleri ile tabip reçetesi olmadan satan eczane sahip veya mesul müdürleri Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılır."
Ayrıca; 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun, 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik, Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü, Sanayi ve Ziraatte Kullanılan Zehirli Maddelerin Eczanelerde Sureti Hıfız ve Alım Satımı Hakkında Talimatname, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış Tebliğlerde eczacıların uyması gereken ve yapması men edilen hükümler bulunmakta ve eczacılara sorumluluklar yüklenmektedir.
Bu sorumlulukların yerine getirilmemesi durumlarında, yasalardaki yaptırımların dışında genel olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesindeki cezai yaptırım uygulanmaktadır.
Bunlar kısaca; eczanelerin nöbet gün ve saatlerine uymamaları, eczane açma-kapama saatlerine uymamaları, muvazaalı eczane işletilmesi, sır saklamamaları, doktor reçeteleri için aracı kullanması, tıbbi müstahzarat ve majistral formülleri Sağlık Bakanlığı’nca saptanmış fiyatın üzerinde satış yapmaları, kontrole tabi ilaçların reçetesiz satılması, Genel Kurul Toplantılarına katılmamaları, miadı geçmiş veya bozulmuş ilaç bulundurması veya bunları satması, tedaviye dönük uygulama yapması, acil tedavide kullanılan ve piyasada olan ilaçları eczanede bulundurmaması, ışıklı nöbetçi çizelgesi bulundurmaması, eczane adına reklam yapılması, eczacı ve eczane adına web sitesi düzenlenmesi gibi.
Ceza mahkemeleri enjeksiyon yapmayı, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 25. maddesine aykırılık kabul edip (enjeksiyon yapmayı, hekim yerine geçip tedavi yapmak olarak niteleyerek) ceza vermektedirler. Halbuki tedavi, hastanın hastalığının teşhis ve tedavide uygulanması gereken ilaç ve gereçlerin tespitidir. Hastaya ağızdan ilaç verilmesi nasıl tedavi olmayıp tedavinin uygulaması ise, enjeksiyon yapma da, tedavi değil hekimce yapılan tespiti uygulamadır. Hiçbir yasada enjeksiyon yapmayı önleyici bir madde ve yasaklama bulunmamaktadır. Fakat buna rağmen kararlar, yukarıda belirtildiği gibi verilebilmektedir.
ECZACILARIN DİSİPLİN SORUMLULUKLARI
Eczacıların yaptıkları mesleğin konumu, niteliği ve önemi nedeniyle birçok yasaklama ve yapılması gereken görevlerle yükümlü oldukları yazının tümünden de anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklananların hemen hemen hepsi, aynı zamanda disiplin cezasının da konusu olmaktadır.
Bilhassa, 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’nda, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanunda ve Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü’nde belirtilen hususlara ve kurallara, Genel Kurul ve Yönetim Kurulu kararlarına aykırı hareket edilmesi de ilgili cezai hükümlerin haricinde ayrıca disiplin suçunu oluşturmaktadır.
6643 sayılı yasanın 30. maddesi verilecek cezaları tespit etmiştir. Bunlar fiil ve hareketin mahiyetine göre; yazılı ihtar, para cezası (fiilin işlendiği tarihteki oda yıllık aidatının 4 katından 15 katına kadar), 3 günden 180 güne kadar sanat icrasından men, bir bölgede 3 defa sanat icrasından men cezası almış olanları o mıntıkada çalışmaktan men cezalarıdır.
Eczacılık mesleğinin insan yaşamı ve sıhhati ile ilgili ne kadar önemli bir meslek olduğu, yukarıdaki açıklamalardan ve yasaların eczacılara verdiği görevler nedeni ile tartışmaya yer vermeyecek kadar açıktır. Fakat maalesef son dönemlerde, insan sıhhatine önem vermeyen, her şeyi bir ticari meta olarak gören zihniyet, yavaş yavaş bazı uygulamaları hayata geçirmeye çalışarak bu onurlu mesleği etkisiz hale getirmeye çalışmaktadırlar.
İlaçta reklam, büyük çapta ilacın “Gıda Takviyesi” adı altında sunulması, marketlerde ilaç hammaddesi ihtiva eden ürünlerin satılması (OTC) ve Eczacılık Fakültelerinin sayılarının arttırılması ve eczacı sayısının ülke ihtiyacının üzerine çıkması ile giderek eczanelerin eczacı olmayan büyük sermaye sahipleri tarafından da açılabilmesi sağlanarak, eczacıların orada işçi gibi çalıştırılmalarının yolu açılmak istenmektedir.
Uygulanmak istenen yöntem yalnız eczacılar için değil tüm halk için zararlı neticeler doğuracağından bu konuda herkesin duyarlı olması bunun için başta Eczacı Örgütleri olmak üzere yılmadan mücadele edilmesi gerekmektedir.
Ecz. Ertan ÇİFTÇİ